F.BAHÇE’NİN TEMEL SORUNU…
24 Subat 2020 18:35:36
Ola’ki, “ne alaka” diyenler olacaktır. Onlar için açıklıyorum:
Ben, gençlik yıllarımda uzunca süre futbol oynadım. Son takımım Karabükspor’du.
Yani…
Topçuluktan biraz çakarım…
F.B-GS maçını Digitürk’ten izledim. Daha maç başlamadan tribünlerde gezinen kameralar, bir pankart üzerinde durdu, zoom yaptı. Şöyle yazıyordu pankartta:
Seni de seni seveni de sevmiyoruz.
Sevgisizliğin yelpazesi geniştir. Kine, nefrete kadar uzanır…
F.Bahçe’nin temel sorunu bu işte!
Aşırı duygusallık…
Bu yıl buna bir de mağduriyet edebiyatı eklendi.
F.Bahçe’nin Başkanından Teknik Direktörüne ve oyuncularına kadar tüm aktif kadrosu, tabii bu arada taraftarları, rakip takımların yanısıra TFF’nin ve hakemlerin kendilerine cephe aldığına inanıyor ve sık sık bunu dile getiriyorlar.
GS maçında da böyle oldu bu:
Hakem, ne zaman F.Bahçe aleyhine düdük çalsa, gürr hepsi ayakta !
Bir örnek vereceğim:
Orta göbeğin yedek kulübelerinin bulunduğu kenarında F.B’li oyuncu rakibine faul yaptı. Hakem, faul verdi. Faul yapılan alan, FB kalesine en az 50 metre uzaklıkta.Tehlike yaratacak bir yerde değil. Hiçbir kıymet-i harbiyesi yok.
Buna karşılık FB’nin teknik direktörü ve yardımcı antrenörü sahaya daldılar, hakemi protesto etmeye başladılar, Hakem de her ikisine kırmızı kart gösterdi.
Neydi bu ?
Mağduriyet edebiyatıyla garnilenmiş aşırı duygusallık ! Oysa GS’nin rakibini yenmek için hakeme ihtiyacı yoktu:
FB’nin kadrosu vasat, üstelik demode bir futbol sergiliyorlar. Topu ayağına alan, gol umutları santrforlarına doğru şişiriyor. Hepsi bu.
GS ise daha derli-toplu, daha akıllı ve taktik bütünlüğü üst düzeyde bir oyun sergiledi. Pozisyon zenginliği de onlardaydı bu nedenle maç 1-3 değil, 1-6 da bitebilirdi.
Beni en çok şaşırtan bir şey de şu oldu:
Maçın bitiş düdüğü ile FB taraftarları Başkanları Ali Koç ile Teknik Direktör Ersun Yanal’ı istifaya davet eden sloganlar atmaya başladılar.
İnanılır gibi değildi.
Futbol bu. Üstün olan kazandı. Başkan ile Teknik direktör niçin istifa etsin? Kaldı ki FB hala şampiyonluk yarışının içinde, liderden beş puan geride, hepsi o kadar.
Peki neydi bu ?
Gemi azıya almış duygusallık !
Bunda Ali Koç’un da hatası var. Israrla sürdürdüğü mağduriyet edebiyatı hakemleri pozitif etkileyeceğine negatif etkilemişti anlaşılan. Bu, sonucu yansımadı gerçi, ama Ersun Yanal’ın atılması olayına yansıdı pekala!
Efendim 21 yıllık yenilmezlik ortadan kalkmış filan…
Kötü oynadın kaybettin, sineye çekeceksin…
FB, artık mağduriyet edebiyatını terketmeli, aşırı duygusallığını da törpülemelidir.
Alttarafı maç bu, savaş değil ! Adam gibi oyna, kazan, yoluna devam et…
Kaldı ki yitirilen çok şey de yok.
Not:
TV’de göremedik, ertesi gün öğrendik. Ali Koç, protokol tribününden atlayıp kendini istifaya davet eden taraftarların üzerine yürümüş.
Avrupa basını çarşaf çarşaf yer verdi bu olaya. Dünyaya rezil olduk.
Ali Koç ve öteki yöneticilerin FB’yi küçük düşürmeye hakkı yoktur. Mülti milyarder Koç olmak başka şeydir, FB gibi büyük bir camianın başkanlığı başka…Taraftar, Koç’un kapıkulu değildir!..
ETİKETLER : Yazdır