BUNUN ADI DEVRİMCİLİK DEĞİL, TASFİYECİLİKTİR !
18 Subat 2020 15:36:06
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, CHP İl Kongresinde üstkurul delegesi seçilememiş. Nedeni, adının iki değil tek listede yer alması ve o adayın da seçimi kaybetmesi…
Üstkurul delegelerinin seçim süreci belde kongreleriyle başlar, ilçe ve il diye sürer. İl kongresinde Kurultay delegeleri seçilir.
Şöyle bir gelenek vardır:
Belirli bir yaşa gelmiş, geçmişte (ve halen) partiye önemli katkılar sağlamış duayenler “doğal delege” kabül edilir. Tek aday varsa onun listesinde, iki veya üç aday varsa onların listelerinde de yer alırlar.
Kendimden örnek vereyim:
Ereğli Gazeteciler Derneği’nin kongrelerinde tek aday varsa onun listesinde, iki aday varsa ikisinin de listesinde “onur kurulu üyesi” olarak yer verilir bana.
Bu bir gelenektir. Büyüğe/kıdemliye saygıdır.
Posbıyık’a aynı şey yapılmamış. Oysa Posbıyık, sevelim sevmeyelim, Ereğli Belediyesini CHP’ye iki kez kazandırmış, bir politikacı .Bunun ikincisini, ilerlemiş yaşına rağmen ve çok zor koşullarda gerçekleştirmesi, onu ayrıcalıklı kılan bir başka nedendir.
Gelenek çiğnenmiş!
Peki bu hoyratlık niye ?
Bunu, kariyer hırsıyla gözüdönmüş yeniyetme politikacılara özgü bir çiğlik olarak mı görmeli, yoksa sorun daha mı derinde?
Derinde…Sadece şu kadarını söyleyeceğim:
Kılıçdaraolu’nun Yeni CHP’si köklerinden koptu. Zımba gibi bir Kemalist parti değil artık CHP. Gerikalmış ülkelere özgü bir sosyaldemokrat parti
Böyle partiler, zaman içinde demokratik değerlerinin yanısıra geneklerini de yitirir. Kariyerizm patlama yapar. Parti bir hizipler yuvasına dönüşür…
Bunun en tipik örneklerinden birisini biz Ereğli’de yaşıyoruz.
Ereğli’de CHP’nin son delege seçimleri kariyerizmin hoyrat örneklerine sahne oldu. Genel merkez tarafından da desteklendiği izlenimi veren hoyratlık, iki adaydan birisini yoketmeye kurgulanmış çirkin bir süreçten geçti.
Peşi gelecekti…
Geldi de: Üstkurul delegeliği turnikesinden nice kaşalotlar geçtiği halde Posbıyık geçemedi.
Diyorlar ki…
CHP Ereğli’de yeni bir döneme geçti.
Her yeni yönetim, yeni’dir. Bu, biçimle ilgili bir niteleme.
Peki içeriksel bir yenilenme olacak mı ilçe örgütünde?
Dağınık parti tabanını toparlayacak…
Hizipleri (en azından) barıştıracak…
Sıfırın altına düşmüş kitle bağlarını güçlendirecek.
Kemalizmi, sadece Atatürk posterleriyle değil, düşünsel olarak da kitlelere taşıyacak bu doğrultuda yeni kadrolar ortaya çıkartacak bir yenilenme?
Yoksa…
Gözüdönmüş bir kariyerizm ile ondan beslenen hizipçilik devam mı edecek?
İlk belirtiler pek iç açıcı değil:
Posbıyık’ları defterden silen hoyratlık, bunun sadece bir örneği!
Bu olayı, “devrimci bir atılım” olarak niteleyenler var. Oysa bu eylem biçimde kaldığı sürece, devrimci bir atılım olmaz, sadece dikta heveslilerine özgü bir tasfiyecilik olur.
Devrimci atılım fi tarihinde sol taraflarda biraz gezinmiş, ama o tarihlerden bu yana gevezelikten başka bir şey üretmemiş nostaljik solcuların desteğiyle de olmaz.
Devrimci atılım, devrimci/Kemalist fikirlerin halka taşınmasıyla, bu doğrultuda yeni kadrolar yetiştirilmesiyle ve kariyerizmin sıfırlanmasıyla olur.
Eylem Ertuğrul
yönetimi, tek vizyonu milletvekilliği olan klasik bir kariyerist çizgi mi izleyecek, yoksa birşeyleri değiştirmeye mi çalışacak ?
İlk belirtiler iç-açıcı değil !..
Not: Bir çift söz de Posbıyık’a söyleyeceğim:
Belediyesiz bir dönemin, siyasal kariyeri üzerindeki olumsuz etkisini hissediyor olmalı eski dost…
Bu işler böyledir. Dün liste tanzim ederken bugün üstkurul delegesi olmak için yeniyetmelerin müzaharetini beklemek yeteri kadar ağır cezadır sanıyorum. Ağır hatalar dönüp dolaşıp bir yerde yakalıyor insanı !..
Bu beni üzüyor.
Bundan böyle olması gereken; yerel tarihe saygın bir siyasetçi ve hizmet adamı olarak geçmeyi zorlaştıracak yanlış adımlar atmamak olmalı…
ETİKETLER : Yazdır