AZİZE BARBARA GİTTİ,UZUN MEHMET KALDI!
09 Kasim 2019 10:40:59
1930’lu yıllar,cumhuriyetin ilanından sonra toplanan izmir iktisat kongresine damgasını vuran liberal ekonomi modeli ile bunun ilk uygulamalarının işe yaramadığının net şekilde görüldüğü yıllardır.Bunda 1929 dünya krizinin de etkisi var.
Bu kez liberal modelden ya da kapitalist kalkınma modelinden vazgeçiliyor,devletçilik hızla ısıtılmaya başlanıyor.
Zonguldak’ta bunun özel nedenleri de var:
Cumhuriyetin üzerinden 9-10 yıl geçmiş,ama kömür madeni hala Fransız sermayeli Ereğli Şirketi ile İtalyanların Türk Kömür Madenleri AŞ’nin elinde.
İş Bankasının Fransız sermayesiyle ortak(49+51)kurduğu Maden Kömürü İşleri T.A.Ş bile Fransızların güdümünde.Küçük sermayeli şirketlerin çoğu yabancıların elinde…
Tarih 26 Ağustos 1931.Başkumandanlık meydan muhaberesinin 9.yıldönümü.
Atatürk deniz yoluyla Zonguldak’a geliyor.Atatürk’ün bu anlamlı günde zonguldak’a gelmesi kömür işletmeciliğinde birşeylerin değişeceğinin bir işareti olarak yorumlanıyor o sıralar…
Öyle de oluyor.Atatürk’ün Zonguldak’ı ziyaretinden 5 yıl sonra,havzadaki en büyük sermaye grubu olan Fransız sermayeli Ereğli Şirketi millileştiriliyor.1940 yılında ise tüm yerli-yabancı sultası sona eriyor…
Zonguldak Halkevi’nin,1932 yılında,kömürün bulunuşu ile onun bulunuşu Uzun Mehmet’i,deyim yerindeyse,tarihin karanlık dehlizlerinden günışığına çıkartması bir rastlantı değil.Yabancı hakimiyetine karşı bir kültürel milli tepki bu.
Bunun özel bir nedeni de var:
1880’li yılların başlarında Zonguldak Havzasına giren ve Ereğli Şirket-i Osmaniyesi’ni kuran Fransızlar,her yerde yaptıkları gibi,Zonguldak’a da kolonileşiyorlar.Kendilerine bir Mahalle kuruyorlar.Klise dikiyorlar,okul açıyorlar,alış-veriş merkezleri ile haralar kuruyorlar…
Bu arada klise,her yerde yaptıkları gibi,Hristiyanlık propagandasına girişiyor;misyonerler,işçilere Hristiyanlık ve sömürge ideolojisi pompalıyorlar…
Bu arada bir de her yılın Aralık başında,mitolojik bir azize olan Sen Barp(St.Barbara)bir de maden yortusu(yerel bayram)kutlanıyor.
Yortuya,Fransızların ocaklarında çalışan işçiler de katılmak zorunda bırakılıyor…Klise,her zaman ve her yerde olduğu gibi,emperyalizmin hizmetinde!..
1932-1936 arasında şöyle bir tablo doğuyor:
8 Kasım’da Uzun Mehmet’i anma ve Kömür Bayramı kutlanıyor.1 Aralık’ta St.Barbara maden yortusu!
Zonguldak Halkevi’nin emperyalist kültür ile onun çeşitli ritüellerine karşı açtığı mücadele bayrağının yarattığı bu tenakuz 1936’da Fransız şirketinin millileştirilmesiyle sona eriyor.Uzun Mehmet kutlamaları ekonomik ve kültürel bir kavganın zafer simgesi olarak varlığını koruyor…
Yıllar yılı bunu anlamayanlar oldu ne yazık! Hani nasıl derler,dereler gibi mürekkep akıttık,ama Uzun Mehmet öyküsünün içeriğine değil,biçimine redçi bir tavırla yaklaşan taşkafalılara bunu anlatamadık!
Klise,orijinal metinlerine ulaşılamadığı gerekçesiyle 1964 yılında St.Barbara adına yapılan yortuyu klise takviminden çıkarttı.Bizim taşkafalılar ise,Uzun Mehmet öyküsünün doğruluğu belgelerle kanıtlandığı halde hala utangaç itirazlarını sürdürüyorlar.
Klise kadar bile gerçekçi/mert olamıyorlar!..
ETİKETLER : Yazdır