
ÖZEL…
04 Ekim 2024 00:37:51
Özgür Özel, “iyi” kavramının içine giren insansı özelliklerin çoğuna sahip birisi: İyi bir insan.
Burjuva politikacılığının girdisini-çıktısını da bilen, mensubu olduğu partinin temel ilkelerine uzak olmayan, mikrofon becerisine sahip birisi ayrıca. Bu özellikleri onu iyi bir politikacı klasmanına da dahil ediyor.
Ama, Özel, bu azımsanmayacak özelliklerine rağmen iyi bir lider değil; hatta daha ileri gideceğim, lider değil !
CHP’nin Özel’in liderliğinde girdiği 31 Mart yerel seçiminden şaşılacak bir oy oranı ile çıkmasında haliyle onun da rolü var elbette; figürasyon modunda .
Çünkü CHP’nin aldığı artı-oylar CHP’ye gönül verenlerin oyları değildi; AKP’ye ders vermek isteyen emekçi kitlelerinin tepki oylarıydı.
Tepki oyları yüzer-gezer oylardır. Çünkü bilinçli bir tercihin değil, duygusal bir tepkinin ürünüdürler. Geldikleri gibi gidebilirler de.
Nitekim anketler, CHP’nin 31 Mart’ta aldığı oyların tümünü koruyamadığını gösteriyor.
Oysa AKP 31 Mart’tan bu yana geçen yedi ay içinde, CHP’ye geçen oylarını geriye getirecek bir şey yapmadı. Emekçi halk hala aç,yoksul ve sefil…
Özel’den partisel kulvara kaymanın nedeni; Özel’in; “ilk seçimde Cumhurbaşkanlığını ve iktidarı kazanamazsam çeker giderim” mealindeki sözleri !
Özel, gerçekte öyle olmadığı halde kendisine fazla önem atfediyor.
Özel, genel başkan sıfatıyla gerçekte CHP’ye bir şey katmadı.
Tam tersi, genel başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana yaptığı gaflar CHP’nin oylarının görece azalmasında etkili oldu.
Şöyle özetleyeceğim:
CHP Özel’e bol geldi !
Özel, öncelikle bir liderin sahip olması gereken karizmaya sahip değil. Çoğu kez düşünmeden tepkiler veriyor. Lider refleksinden yoksun. Analitik zeka düzeyi yüksek değil. Bu yüzden partisini zor durumda bırakacak hatalar yapıyor.
CHP içinde zamansız bir cumhurbaşkanı adaylığı çıkmasının nedeni de Özel. Son TBMM olayında parti grubunu bir arada tutamayışı bile onun yetersizliğini gösteriyor.
31 Mart sonrası hiç beklemeden erken seçimi gündeme taşıması gerekirken, Erdoğan’ın ustacak kurduğu “yumuşama” tuzağına yakalandı. Yumuşamayı normalleşme’ye çevirmesi rol kapmak bile değildi; hizaya girmekti.
Erdoğan kendisine çok gerekli olan zamanı yumuşama taktiği ile CHP’nin elinden aldı ve seçim şokunu atlattıktan sonra Özel’in kucağına bıraktı.
Özel hâlâ Erdoğan’ın bıraktığı yerde !
Şu sıralar Erdoğan ve Bahçeli’nin anayasayı gündeme taşımak için yeniden “yumuşama” moduna girmelerini kendi başarısı sayıyor. Kendisi tehdit eden Bahçeli’nin yanına gidip onun ilgisine mazhar olmayı “normalleşme” zannediyor !
Kılıçdaroğlu çok başarılı bir lider değildi; ama en azından ilkeliydi. Özel ilkeli değil. Onun “iyi bir insan” profili içindeki ilke yoksunluğu, iyi bir lider olmasını engelliyor.
CHP’nin hâlâ bir programı yok ortada. AKP’nin başarısızlığından beslenmeyi yeterli buluyorlar, ama yetmiyor. Son yapılan anketler CHP’nin 31 Mart’tan bu yana oy kaybettiğini gösteriyor. Şu an tek üstünlükleri geleceklerini teslim ettikleri İmamoğlu-Yavaş ikilisi.
İyi hoş da CHP nerede ?
ETİKETLER : Yazdır