BLACKLIST DİZİSİ GİBİ !
17 Mayis 2024 00:22:24
Bir süredir Netfiks’te Blaclist adını taşıyan bir dizi izliyorum. Her gün değil, fırsat buldukça…
Dizi, ABD’de geçiyor, ama olayların akışına göre Türkiye dahil dünyanın dört bir yanına yayılıyor…
Dizinin ana teması; uluslararası çapta faaliyet gösteren ve 30 yıldır aranın ünlü bir suç örgüt baronunun kişisel nedenlerle teslim olup ABD hükümetiyle anlaşma yapması üzerine kurulu.
Muhbir-Baron, FBI’nin özel bir timi ile çalışıyor Tim, onun verdiği bilgilere dayanarak bir çok karteli çökertirken, baron da rakiplerinden bir bir kurtulup imparatorluğunu büyütüyor…
Dizide asıl anlatılan, ABD kökenli suç kartellerinin siyasetçiler ve ucu beyaz saraya kadar uzanan üstdüzey bürokrasi ve emniyetle (FBI-CIA) nasıl iç-içe geçtiği…
Bu dizi bizde yapılsa sanırım ekrana çıkamazdı. ABD demokrasisi, biraz da zaten bilinen şeyleri açıkladığı için, bunları talore edebiliyor anlaşılan…
FBI, muhbirin verdiği bilgiler üzerine yakaladığı suçluların önemlileri ile, daha büyük balıkları yakalamak için işbirliği yapıyor: Onları “gizli tanık” etiketi ile koruyor; işledikleri şuçlardan dolayı cezaevine girmelerini önlüyor, güvenli yerlerde tutup ifşaatları ile büyük balıklara ulaşıyor…
Şu sıralar dizinin yeni bölümlerini izlerken aklıma Ankara emniyetindeki “gizli tanık” operasyonu ve onun çevresinde örülen tuhaf ilişkiler geldi: Kaplan çetesinin ikinci adamı, nasıl oluyorsa artık, “gizli tanık” ayağı ile muhbirliğe soyunuyor. Ayak bileğine elektronik kelepçe takılıp güvenceli bir evde güya tecrit diliyor. Güya gidiyorum, Mustafa Saymaz’ın bugünkü Sözcü’deki yazısına göre, ayak bileğinde elektronik kelepçe olmasına rağmen defalarca evden çıkıyor, son çıkışlarından birisinde bir sosyal medya fenomeni ile çorba içerken birileri tarafından ayaklarından vuruluyor. Hastanede tedavi görüyor. İki ayağı alçılı olmasına rağmen ertesi gün yurtdışına kaçıyor. Oradan sosyal medyada bazı ifşaatlarda bulunarak çarşıyı karıştırıyor !
Muhbirin anlattığına göre, emniyette bazı müdürler, ifadesinin içine bazı AKP’li önemli isimleri sokması için telkinde bulunuyorlar kendisine. İfadeye girmesi istenen isimler içinde eski içişleri bakanı Soylu da var…
Derken olaya Bahçeli, peşinden Erdoğan müdahil oluyor, toplantılar yapılıyor, gizli tanığın (!) sosyal medya üzerinden yaptığı ifşaalar bu işlerin erbabları tarafından “okunuyor” ve sonuçta ortaya şöyle bir soru çıkıyor:
Bu gelişmeler FETÖ’nün ikinci bir 17-24 Aralık kumpası mı, yoksa Kaplan çetesinin örgütlerini çökerten emniyet müdürlerine yönelik bir karşı operasyonu mu ?
Saymaz, olayın bir kutbunda Soylu’nun, öteki kutbunda da Yerlikaya’nın olduğunu söylüyor ve Yerlikaya’nın şu anki konumunu, yeni tersine çevrilmiş bir kum saati metaforu ile özetliyor…
Dikkat isterim !
Bütün bu gelişmelerin odağında Kaplan örgütünün ikinci adamı iken örgütün çökertmesinden sonra ansızın “gizli tanık” olan kişinin ifşaatlar var ! Hepsi bu !
Şu anki tablo ise şu:
Sekiz kişi gözaltında, soruşturma sürüyor…Yerlikaya’nın açıklaması bekleniyor…
Düğüm nasıl çözülür, bilmiyorum. Cinayet zanlısı da olan o tek tanığın yaptığı açıklamalar üzerine ortaya nasıl bir sonuç çıkar, dedim ya, emin değilim, ama tahminim var:
Çarşı daha da karışabilir, bu arada Sinan Ateş cinayeti de bir şekilde sürece dahil olabilir…FETÖ de !...
Umumi manzara, Blacksil dizisi gibi !..
DEMİRTAŞ’IN HESABI TUTMADI !
Kobani davası kararları açıklandı. Selahattin Demirtaş’ın cezası 42 yıla çıkartıldı. Şimdilik siyaseten gömüldü.
Şimdilik diyorum, yargı süreci bitmiş değil. Daha Yargıtay süreci var…
Demirtaş, 31 Mart öncesi Şeyh Sait ve islam övgücülüğü ile ilk adımını attığı U dönüşünü eşini İBB adayı göstererek hızlandırmıştı. Anlaşılan cezaevinden çıkmak istiyordu. Eşini aday gösteremedi, ama DEM’e İBB için aday çıkarttırarak CHP oylarını bölme yolunu tuttu. Ama ne yazık ki ona rağmen Kürtlerin çoğu İmamoğlu’na oy verdi. Bu yüzden Demirtaş’ın U dönüşü somut bir yarar sağlamadı.
Ben buna rağmen Demirtaş’ın uygun bir ceza ile tahliye edileceğini düşünüyordum. Olmadı. Ama tabii bu bir son değil, tamamen gömülüp gömülemeyeceği son nokta konulmadan belli olmaz.
**
Kavala bir kez daha gömüldü. Demirtaş o yola sokuldu. Etki ajanlığı yolda. AYM kararlarına muhalefeti ile öne çıkan yargıtay üyesi, aynı kuruma başsavcı seçildi.
Bu nasıl yumuşama böyle !..
ETİKETLER : Yazdır