TARİHE YERLEŞEN HAYAL: AZİZE BARBARA !
07 Aralik 2021 22:25:13
4 Aralık’ ta Dünya Madenciler Günü güzelim ülkemizde de, milli birlik ve beraberlik içinde kutlandı.
Dünya Madenciler Günü’nün gerçek adı, Azize Barbara Yortusu’dur. Kilise ritüelidir.
Dünya Madenciler Günü’nün yaslandığı “bakire din şehidi Barbara”nın trajik öyküsünü kutlamaların arasına sıkıştırılanlar. oldu. Ama, öyküye sonradan eklenen Nikomedia (İzmit) versiyonu üzerinden…
Bu nedenle, bu yazıya, öykünün tümünü ve ayrıntılarını anlatarak girmek istiyorum:
Öykü/efsane 7.yüzyıldan geçer…
Barbara, Dioscoros ismindeki bir putperesin kızıdır. Dünyalar güzeli bir kız. Güzelliğine zarar gelmesin diye babası tarafından sıkı koruma altındadır. Artık nasıl olduysa, gizlice hıristiyanlığı kabül eder. Bunu babasına itiraf edince korkunç bir öfkeye kapılan Dioscoros, kızını Romalı ünlü işkenceci Prefectus’a götürür. Prefectus, Barbara’yı işkenceyle başını keserek öldürür. Olaydan sonra evine dönerken yıldırım çarpması sonucu o da ölür.
Öykünün tam olarak nerede gerçekleştiği tartışmalıdır. Bazı kaynaklar mekan olarak eski Mısır’ın Heliopolis kentinden, bazı kaynaklar, Nikomedia (İzmit)’den, bazıları da Toscana’daki bir kentten sözeder. Görüşbirliği yoktur.
Barbara’nın trajik öyküsünü anlatan Yunanca kaynaklara hiçbir zaman ulaşılamamıştır. Günümüze gelen öykü, Süryanice ve Latince’dir ve onların diğer dillere yapılan çevirilerden ibarettir. Öykünün ayrıntılı anlatımı, Vorahine’nin Legenda aures’sında (Altın efsane) yeralır.
Efsaneye sonradan eklenen Nokomedia (İzmit) versiyonunda ise, Barbara’nın babasının zulmünden kaçarak maden işlenen bir mağaraya sığındığı ve oradaki madencileri koruduğu şeklindedir.
Mağaraya sığınan Barbara’nın madencileri nasıl ve kimden koruduğu ve sonra nereye gittiği sorusu boşluktadır ve kilisenin resmi öyküsüne terstir. Çünkü Barbara resmi öyküde “bakire din şehidi”dir. Bu temelde azize’leşir…
Kilise takviminde yeralan öyküye göre, Barbara, 14 Yardımcı Aziz’den (Kutsal Yardımcılar) birisidir gökgürültülü fırtınalarda yardıma çağrılır. Aynı zamanda topçuların da koruyucusu sayılır. Barbara’nın madencileri koruyan bir Azize olduğuna ilişkin tek satır yoktur.
Efsane, Barbara’nın yaşamış bir kişi olduğunu kanıtlayacak orijinal (Yunanca) metinlere ulaşılamadı için 1969 yılında kilise takviminden çıkartıldı.
Buradan bakıldığında, Azize Barbara öyküsü, tarihe yerleştirilen bir hayalden başka bir şey değildir.
Dünya Madenciler Günü da, 1969’den bu yana, dayandığı mitolojik efsaneden yoksundur, yani boşluktadır. Her 4 Aralık’ta kutladığımız Dünya Madenciler Günü bu !
**
Daha sonra adı Dünya Madenciler günü olarak değiştirilen Azize Barbara Yortusu, 1896-1936 yılları arasında Zonguldak Kömür Havzasını kontrolünde tutan Fransız kolonisi tarafından da Ortodoks Kilisesinin önderliğinde kutlanıyordu. 20. Yüzyılın başlarından itibaren emperyalist kültürün sömürge ve yarı-sömürgelerdeki taşıyıcısı konumuna gelen kilise, Zonguldak’taki Barbara Yortularında da din propagandası yapıyor, yabancı sermayeye biat kültürü ve sınıfsal barış temalarını işliyordu.
Yortuya 1930’lu yılların başalarında, milli devrimin kültür kuruluşu olan Halkevi karşı çıktı. Halkevinde toplanan Zonguldak’lı aydınlar, St. Barbara Maden Yortusu’nun karşısına Uzun Mehmet Kömür Bayramı’nı çıkarttılar. Kömürün kim tarafından ve hangi tarihte bulunduğu biliniyordu ama öyküsü yoktu. Üç kişilik Halkevi Komitesi, kömüre bir bulunuş öyküsü yazarak Azize Barbara Öyküsüne kontr bir gün yarattılar.
Devrimci bir yaratıcılıktı.
Bunu anlayan oldu, anlamayan oldu, geçiyorum…
İki öykü arasında benzerlikler vardır:
Barbara, Romalı zalim Prefoctus tarafından; Uzun Mehmet de Osmanlının Ereğli mütesellimi zalim Hacı İsmailoğlu tarafından öldürülür.
İlk öyküdeki zalim, bir putperestir. Milli öyküde, teoratik Osmanlı monarşisinin bir derebeyi…
Uzun Mehmet öyküsü, antiemperyalist ve antifeodal karakterdedir.
Barbara’nın anti-paganist…Mitolojik öykü zamanla, kilisenin imbiğinden süzülerek emperyalist kültürün bir öğesi ve taşıyıcısına dönüşmüştür.
Uzun Mehmet’in öyküsü ise ideolojik ve sosyo-kütürel içeriğini hala koruyor.
Üzun Mehmet’in öyküsüne hâlâ burun kıvıranlar, öykünün ideolojik ve sosyo-kütürel içeriğini görmezden gelenler var.
Dünya Madenciler Günü’ne dört elle sarılanlar da onlar işte ! Öykünün hayal olduğunu belki de bilerek üstelik !..Günü bir takvim tarihi olarak öylesine kutlayanları tenzih ediyorum.
ETİKETLER : Yazdır