“MİLLİ GÖRÜŞ”E DÖNER GİBİ YAPAR MI ?
26 Eylül 2021 00:48:37
Erdoğan’dan sözediyorum…
Erdoğan’ın seçim stratejisinin ekonomi temalı olmayacağı belli.
Aksi, çok ironik olurdu.
Bu saatten sonra muhalefetten rol kapmak da imkansız zaten…
Çünkü, ekonomik kriz ile onun yolaçtığı işsizlik, yaşam pahalılığı vb. iş bitirici silahların patenti muhalefetin elinde nicedir.
Erdoğan ne yapacak ?
Bu da belli:
Hizmetleri öne itecek…Köprüler, otoyollar, havalimanları, metrolar, şehir hastaneleri vb….Türkiye’ye çağ atlattığını anlatacak seçmene…Bir başka deyişle beton edebiyatı yapacak…
Siyaseten ne söyleyecek peki ?
Bence seçim kampanyasının siyasi öznesi, “Milli Görüş” olacak. Hani şu içinden çıktığı, ama daha sonra dirsek çevirdiği okulun vizyonu…
Detaya girmeden önce Milli Görüş’ün temel ilkelerini tekrarlamakta yarar umuyorum:
Milli Görüş, millicilikle (milliyetçilikle değil) İslamı homojenize eden bir siyasi anlayış/görüş…
Sosyal yaşamı İslamın dizayn etmesini öngörüyor öncelikle, buradan kalkarak haçlı dünyasına bayrak açıyor. Bu da ona, zımnen antiemperyalist bir görünüm veriyor, özellikle de anti-amerikan…
Milli Görüş, milliyetçi bir hareket değil, Millici… Bu ayrımı açıklamam gerekiyor:
Çünkü millicilik ile milliyetçilik aynı şey değildir. Millicilik, adı üzerinde, milli kurtuluşçuluktur, tam bağımsızlık ilkesidir. Milliyetçilik ise, o ilkeyi de içeren bir toplumsal sistemin adıdır. Ekonomik temelini kapitalizm oluşturur.
Kurtuluş savaşlarının başını, Afganistan’daki şeriatçı Taliban olayında da görüldüğü gibi, feodal güçler de çekebilir. Ama iş sosyo-politik örgütlenmeye gelince değişir, bu kez din öne çıkıp toplumsal yaşamı dizayn etmeye girişir.
(Bizim kurtuluş savaşımızın başını, milliyetçiler çekti.)
Din, feodalizmin, milliyetçilik ise, onun antitezi olan kapitalizmin ideolojisidir, siyasal sistemi demokrasidir.
Milli Görüş’ün milliciliğini, “haç”la özdeşleştirilen emperyalist yayılmacılığa karşı çıkmak şeklinde algılamak gerekir.
Erdoğan, seçim stratejisinin bir ayağının bunun üzerine oturtacak bence. Milli söylemleri öne itecek, milli ve yerli sloganının öne çıkartıp muhalefetin Batı uygarlığı savunuculuğuna atıfta bulunacak, onları gayri-milli olarak lanse edecek…Yedek silahı da “PKK-HDP yandaşlığı” olacak…
Seçim stratejisinin öteki ayağını ise, muhafazakar zemine oturtacak. Diyanet İşleri Başkanını siyasal arenaya sürmesi bunun önemli bir işareti…
MHP lideri Bahçeli’nin ağzıyla “Kürt sorunu yok” demesi de, olası seçim stratejisinin bir başka nüansı…
Burada şöyle bir soru ortaya çıkıyor:
Milli Görüş ile Milliyetçilik, yıldızları temelde barışık olmayan iki düşünce akımıdır, iki ayrı sistemin terminolojik ayrımıdır.
Erdoğan eğer tahmin ettiğim gibi Milli Görüş’e sarılacaksa, milliyetçi MHP ile aynı çizgide nasıl buluşacak ?
Kolayı var: MHP lideri Bahçeli, milliyetçiliği Millilik ile, Erdoğan da Milli Görüş’ü milliyetçilikle özdeşleştirip çıkacaklar işin içinden ! Zaten öyle yapmıyorlar mı ? Yapıyorlar… Çünkü birbirlerine mecburlar…
Peki bu strateji başarı sağlar mı ?
Sanmıyorum.
Çünkü halkın/seçmenin gündemi ekonomi temelli sorunlar.
Cumhurcuların ise, kısa zaman içinde, ekonomiyi düze çıkartıp halkın yaşam standartını yükseltecek, işsizliği azaltacak, demokrasinin kalitesini yükseltecek bir sihirli değneyi yok. Hoş zaten ikincisi için öyle bir niyeti de yok.
Dinciliğin ve lafzi milliciliğin üzerine oturtulacak bir seçim stratejisi AKP’yi kurtaramaz. Bunun, Bahçeli’nin çok umurunda olmayacağını düşünüyorum. Bahçeli, TBMM’de kalacak koşullar oluşsun yeter diyen bir konumda oldu hep. İktidarı bile istemeyen bir konumda…Yüzde 7’yi alsın, ötesini umursamayacaktır.
ETİKETLER : Yazdır