N’OLACAK ŞU GS’NİN HALİ ?
23 Eylül 2021 14:45:32
Ben bugün futbol yazacağım…
Zaten arada bir futbol yazacağımı söylemiştim daha önce…Ancak son iki yılda iki futbol yazısı yazabildim. Çünkü siyasal yaşamımız son yıllarda, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinden sonra tuhaf bir sürece girdi. 56 yıldır gazetecilik ve köşeyazarlığı yapıyorum, ben böyle bir süreç yaşamadım.
Neyse.
Bizim Galatasaray’ın üst üste aldığı yenilgiler futbol yazma fırsatı verdi bana.
Denilebilir ki her takım başarısız sonuçlar alabilir; yazı bahanesi olacak ne var bunda ?
Şu var:
GS bu sezon bir gençlik hareketi başlattı, yaş ortalaması 23 civarında bir takım kurdu. Gençleşmiş GS’nin ligde ve avrupa’da ne yapıp yapmayacağı başka takımlara da örnek olacaktı. Bu yüzden dikkatle izleniyordu gençleştirme hareketi…
Önce şunun altını çizeceğim:
Fatih Terim’in kısa vâdeli başarıları elinin tersiyle itip 68 yaşında geleceğin takımını kurmak için kolları sıvaması saygıdeğer bir olaydır. Üstelik, iki maç kaybetti diye hocaların kovulduğu Türkiye liginde…Terim’in 68 yaşında görkemli kariyerini riske ederek böyle bir işe soyunması, sadece GS için değil, Türk futbolu için de önemlidir…
Türkiye süper ligi, uzun yıllardır, avrupa kariyerlerini noktalamış, dünya çapındaki yaşlı yıldızların son duraklarından birisi oldu. Bir tür bonus ülkesi…Bu alışkanlık aslında terkedilmiş değil. Bunun son örneğini yine GS’de Falcao örneğiyle yaşadık. Başka örnekler de verebilirim…
Ancak iyiye bir gidiş de var. Hemen tüm takımlar şöhretsiz, ucuz, ama gelecek vadeden oyunculara yöneldiler…
Bunun zorlayıcı bir nedeni de var. Futbol artık eskisinden çok daha hızlı ve sert oynanıyor. Teknik kapasitenin yüksek olması tek başına başarı getirmiyor, ikisinin birlikte olması gerekiyor. Futbol Türkiye’de de takım oyunuydu öteden beri, ama lâfta ! Artık her oyuncunun oyun kurduğu, forvetlerin savunma, savunmacıların gol attığı gerçek bir takım oyununa dönüştü futbol.
Böyle takımlarda canı istedikçe koşan eli belinde şöhretlere yer yoktur.
Özeti…
GS’nin gençleştirme hareketi doğru…
Peki kötü sonuçlar ? Avrupa’da İtalyan devi Roma’yı devirip Kayseri’den 3 gol yeme istikrarsızlığı ?
Onu yazacağım:
Genç oyuncuların ruh hali değişken olur. Günleri günlerine uymaz. Kolay coşarlar, kolay demoralize olurlar. Hocanın öfkeli bir bakışı, densiz bir seyircinin yuh’u genç oyuncuyu oyundan düşürür.
Bunu kendimden bilirim..
Yeri geldi, bugüne kadar hiç kimseye açıklamadığım, içimde ukte olan bir gerçeği açıklayacağım sizlere:
Karabük Demir-Çelik’te (şimdiki Karabükspor) oynuyorum. Zonguldak liginin flaş takımlarından birisiydi takımımız. Karabük o sıralar Zonguldak’ın ilçesi…Zonguldak’ın ilk çim sahası orada.
10 numara mevkiinde oynuyorum, fena da oynamıyorum. Daha sonraları Beşiktaş’ı çalıştıran Gündüz Tekinonay takım arkadaşım…
Bir lig maçına çıkıyoruz. Oynayacağımız takım, benim yıllarca kaptanlığını yaptığım Zonguldak Gençlik…Tam sahaya çıkacağız, hocamız “Top top Hamdi” yanıma geldi, sen dedi bugün sol açık (kanat) oynayacaksın…
Beynimden vurulmuşa döndüm. Çünkü hocanın beni kanata kaydırması,, eski takımıma karşı bana güvenmediği anlamına geliyordu. Kaldı ki yaşamım boyunca hiç kanatta oynamamıştım. O tarihlerde kanat oyuncuları gol yollarına girmez, sadece orta yaparlardı.
Sahaya çıktık. Donmuş gibiyim. Koşmak, bir şeyler yapmak istiyorum, ama ayaklarım gitmiyor; Hocanın beynime boca ettiği güvensizlik zehiri bedenimi kilitlemiş durumda…O tarihlerde oyuncu değişikliği de yok. Arada bir önüme top geldikçe vuruyorum, ama bazen rakibe de gidiyor top…Öylesine düşmüşüm oyundan…Eski takımıma karşı mahsus oynamadığımı zanneden seyirci bağırıyor, küfrediyor, kötü tezahürat bile beni kendime getiremediydi…
O maçtan sonra takımdan kovuldum, futbolu da bu acı olay sonrası bıraktım…
**
Gerçler böyledir. Çiçek fidanı gibidirler. Onları anlamak, sevmek, teşvik etmek, hatalarını yüzüne vurmamak, uygun dille anlatmak gerekir…
Gençlerin inişli çıkışlı futbollarında bu değişken ruh halleri belirleyici olur…Ta ki profesyonelliği sindirinciye kadar…
Bakıyorum…GS seyircisi bunu anlamamış gözüküyor. Ama anlayanlar da var: Terim ve takım kaptanı Muslera…
GS bundan sonraki lig maratonunda ve avrupada çok iyi sonuçlar da alabilir, çok kütü sonuçlar da…Sonıyorum bu sezon istikrarlı bir GS izlemeniz zor olacak…
GS, müthiş bir performans gösterip lig şampiyonu da olabilir, ligi 8. Sırada da bitirebilir…
Ama, gençleştirme projesinden cayılmazsa, bu takım, yeni eklemelerle geleceğin Avrupa takımı olur.
GS taraftarları, maçın sonucu ne olursa olsun, geleceğin takımını alkışlamayı öğrenmeli artık…
ETİKETLER : Yazdır