MUHALEFETİN AFGAN POLİTİKASI NEDİR ?
04 Eylül 2021 13:37:55
Yakın zaman içinde (arşive bakmaya üşendim) Taliban’ın en yakın destekçilerinden birisinin Çin Halk Cumhuriyeti olacağını yazmıştım.
Yadırgandıydı…
Kimilerine göre, Taliban şeriatçı bir terör örgütüydü; Çin ise, bugün de Komünist Partisi’nin yönetimindeki “komünist” bir ülkeydi. Buradan bakıldığında, Çin-Taliban yakınlaşması “ne alâka”ydı !
Gerçi Çin Halk Cumhuriyeti artık, Mao Tse-tung’un Çin’i değil. O dönem revize edileli çok oldu. Çin, hâlâ, Komünist Partisi tarafından yönetiliyor gerçi; ama, iktisat politikaları bakımından sosyalist değil, “sosyal-kapitalist” bir çizgi izliyor.
Ama,Çin’i yine de, ABD’nin başını çektiği neoliberal lig içinde mütalâa etmek doğru olmaz.
Çin’in şu anki en baskın özelliği, her bakımdan dünya liderliği için ABD ile çekişiyor olmasıdır.
Çin’in Taliban’a el uzatmasının en genel nedeni bu. Pragmatik refleks ! Afganistan’ın stratejik öneme sahip olması da bunda etkili. En dipte ise, emperyalizme karşı verilen kurtuluş mücadelelerinin bugün de Marksist-sol tarafından desteklenmesi ilkesi yatıyor…
Bugünkü gazetelerde (cumartesi) şöyle haber çıktı:
Taliban: En önemli ortağımız Çin oldu.
AFGANİSTAN’da yönetimi ele geçiren Taliban en önemli ortağının Çin olduğunu açıkladı. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, İtalya’da yayımlanan La Repubblica Gazetesi’ne verdiği söyleşide, “Çin en önemli partnerimiz, ülkemize yatırım yapmaya ve yeniden inşayı desteklemeye istekli olduğu için bizim için temel önemde ve olağanüstü bir fırsat teşkil ediyor” dedi. Mücahid, “Katar ve Türkiye, havalimanını yeniden işler hale getirmek için çalışıyor. Eylül ayı içinde havalimanının tekrar faaliyete geçmesini umuyorum “ifadelerini kullandı.
**
Türkiye’yi yönetenlerin de Taliban’a sıcak şekilde yaklaştıkları malûm. Çin ile Türkiye’yi Taliban’la ilişki kurmaya iten temel neden aynı: Pragmatik refleks ! Afganistan’a yatırımlar yapmak, ülkenin yakılıp yıkılan yerlerini yeniden inşaa etmek, altyapı kurmak, vb…Kabil havalimanının yeniden işler hâle gelmesinde de hem ekonomik hem de uluslararası stratejik çıkarlar rol oynuyor. Göçmen sorunu ayrı bir paragraf…
Ancak, Çin ile AKP’nin Afganistan’a yaklaşımı bununla sınırlı.
Çin, ideolojik bakımdan Taliban’la tabii ki kendisini özdeşleştirmiyor; ama Türkiye’nin bu açıdan yaklaşımı farklı. Bunu Erdoğan da, “Taliban ile görüşlerimiz birbirine ters değil” şeklinde açıklamıştı…
Şöyle bir tablo var:
“Komünist” Çin ile şeriatçı Taliban ve İslamcı AKP iktidarı Afganistan’da aynı sahnede…
Bunun üzerinde, özelllikle muhalefetin de kafa yorması gerekiyor. Hele hele Afgan göçü, göçmen sorunumuz içinde ayrı bir paragrafa dönüşmekte olduğu şu günlerde…
**
Afganistan’ın emperyalist kırkharamilerin yeniden tasallutun uğramaması için, iktidara gelme iddiasındaki bizim muhalefetin de bir politikasının olması gerekiyor.
Çin’in Taliban’la sıcak ilişkiler kurmaya başlamasını daha geniş ölçekli bir bakış açısından değerlendirilmesi gerekiyor.
“Afganistan’dan bize ne” deyip işin içinden çıkmak, soruna aşırı basitlikle yaklaşmak anlamına gelir. Kaldı ki, muhalefetin, iktidara geldiğinde, yüzbinlerce Afganlı göçmeni ülkelerine göndermek gibi bir sorunu da var. Ama bakıyoruz derli-toplu bir Afgan/Taliban politikasları yok ! Anti-AKP retorikle vakit öldürüyorlar !..
ETİKETLER : Yazdır