
ŞİDDET ÇÖZÜM DEĞİL!
12 Agustos 2021 13:58:38
Ankara’da bir Suriyeli’nin, nedeni bilinmeyen bir tartışma sonucu iki gencimizi bıçaklayıp birisinin öldürmesinden sonra çıkan olayları nasıl yorumlamalı ?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada, olayın provokasyon olduğunu, iktidara gelince göçmen sorununu çözeceğini söyledi.
Provokasyon derken neyi kastediyordu Kılıçdaroğlu ? Suriye’li gencin iki gencimizi bıçaklaması olayını mı, yoksa daha sonra çıkan ve Suriye’li lerin işyerlerine, araçlarına zarar veren toplu tepkiyi mi ?
Sanırım ikincisini kastediyordu.
Bu tür toplu tepkiler spontane (kendiliğinden gelme) tepkiler de olabilir, kitlenin (mahalle halkının) ajite (tahrik) edilmesiyle de ortaya çıkabilir.
Ankara olaylarında eğer tahrik varsa, Kılıçdaroğlu haklıdır, provokasyondur bu.
Olaylar kendiliğinden de çıkmış olsa, tahrik sonucu da çıkmış olsa, en dipte, yabancı düşmanlığı demeyeceğim ama, en azından yabancılara/göçmenlere karşı bir rahatsızlığın olduğunu gösteriyor.
(Tutuşacak kuru ot yoksa, kıvılcım işlevsiz kalır.)
Bugünkü bazı gazetelerde Ankara olaylarının ırkçılığa doğru derinleşebileceğini ileri süren haber-yorumlar vardı.
Bir önceki yazımda da söyledim, bizdeki göçmen rahatsızlığı, ırkçı bir derinlikte değil. Rahatsızlık, en dipte, milliyetçi kaygılardan kaynaklanıyor. Pratikte ise ekonomik ve sosyal kaygılardan…özellikle yoksul halk, pastadan aldığı zaten küçük olan dilimi, göçmenlerle paylaşma eğiliminde değil. Suriye’li göçmenlerin imtiyazlı konumu da bir diğer rahatsızlık kaynağı…
Suriyelilerin varlığı, mutlaka ve ivedilikle çözülmesi gereken bir sorun haline gelmişken, onları Afganlıların izlemesi bardağı taşıran damla oldu !
İşin içinde ta baştan beri ABD ve AB’nin de olması, milliyeçi tepkileri yoğunlaştıran bir başka etken !
Gelgelelim bütün bunlar iktidarın umurunda değil.
İslamı referans olan bakış açıları, göçmen sorununa milliyetçi ve toplumcu pencerelerden bakmalarını engelliyor !..
Bugün en büyük kaygı/tehlike şu:
Ankara olayları domino etkiyi yaratır mı ?
Yaratmamalı ! Aksi, şu sıralar içinde debelendiğimiz doğal felâketleri bile vızıltıya dönüştüren çok ağır bir travma olur bu ülkemiz için…
Göçmen sorunlarında olsun, etnik sorunlarda olsun şiddet çözüm değildir. Öncelikle şiddeti önlememiz gerekiyor.
Göçmen sorunu ulusal bir sorun haline geldi. Bu zaten bekleniyordu. Ulusal sorunlar ulusal birlik ve bütünlük içinde çözülür. Bu sorun, klasik iktidar-muhalefet çekişmesinin dışında ele alınmalıdır.
Bu konuda ilk adımı iktidar atarsa daha ivedi ve kesin çözümler üretebilir.
SP lideri Karamolloğlu’nun göçmen sorununun çözümü için bir Komisyon kurulması önerisi boş bir öneri değildir.
ETİKETLER : Yazdır







