CUMHURBAŞKANI HANGİ MEDYADAN YAKINDI ?..
23 Ekim 2020 15:03:05
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Külliyesinin açılış töreninde yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtamıyor”.
Aldı beni bir düşünce…
Sayın Cumhurbaşkanı “medyamız” derken hangi medyayı kastediyordu acaba ? Medyamızın umumunu mu, yoksa iktidarı destekleyen yüzde 95’ini mi ?
Aldı beni bir düşünce…
Sonra bilmeceyi çözer gibi oldum; Sayın Cumhurbaşkanının muhalif medyayı kastetmediği kanaatine vardım. Sanırım, kendisini destekleyen medyadan yakınıyor.
Şunu da ekledi Cumhurbaşkanı:
“Fikri iktidarımızı hala tesis edemediğimiz kanaatindeyim."
Kimin yüzünden ?
“Medyamız” dediği medya yüzünden herhalde…
Erdoğan’ın “fikri iktidar”dan neyi kastettiği sorusu üzerinde durmaksızın sadede geleceğim:
İktidarı destekleyen medya gerçekten de yetersiz kalıyor. Hatta zaman zaman, “kaş yapayım derken göz çıkartan” yayınları ile iktidara zarar bile veriyor…
Oysa, iktidar medyasında da çaplı gazeteciler, deneyimli güzel kalemler var.
Peki sorun nerede o halde ?
Sorun şurada:
Özgür değiller !
Halka gerçekleri açıklayamamanın, yani adam gibi gazetecilik/yazarlık yapamamanın psikolojik ezikliği içindeler. Bu yüzden verimli olamıyorlar…
Özgür gazetecilik “tek-el”le değil, iki elle yapılır. Şu yana da döner o el, bu yana da… Özgür basın gördüğünü yazar, gerektiğinde, ülkesinin ve halkın esenliği için, sadece iktidarı değil, muhalefeti de eleştirir…
Halk kitlelerini cezbeden de budur. Muhalif basının ötekilerden çok fazla ilgi görmesinin gizi burada saklıdır.
Medyanın medya olabilmesi öncelikle özgür olması gerekir. Dürüst/gerçekçi yayıncılığın temelinde özgürlük yatar…
Yalaka/haysiyetsiz basın, bu yüzden halkta karşılığını bulamaz. Sonunda efendileri tarafından bile eleştirilmeye başlanır…
Haksız çoğunluğun, haklı azınlığa yenik düşmesi olayıdır bu. Güç kavramının göreceleştiği duraktır. Bir tür poradokstur…
Şöyle düşünüyorum:
İktidar sahipleri, muhalif basının defterini dürmeye çalışacağına, onların eleştirilerinden yararlanma yolunu tutsa daha kazançlı çıkmaz mı ?
Hiç kuşkusuz…
Ama, demokrasileri en gelişmiş ülkelerde bile dürüst basına bakış açısı, olması gereken seviyeye ulaşamaz. Nerde kaldı ki bizim gibi az gelişmiş demokrasilerde…
Peki niçin böyle ?
Bu, toplumsal sistemle ilgili bir şey. Genelde dürüst/adaletli olmayan bir toplumsal sistem, en berrak ifadesini siyasal iktidarda bulur. Siyasal iktidarların görevi, bu gibi ülkelerde/toplumlarda, sistemin adaletsizliklerini saklamaktır. Bu da medyaya bakış açısında gözlenir. İfadesini bulur.
Şunu da düşündüm:
18 yıldır iktidarda oturduğu halde, yetersiz medyası yüzünden “fikri iktidarı”nı tesis edemeyen sayın Cumhurbaşkanı, bundan sonra hangi medya ile o yolda ilerleme kaydedebilir?!..
ETİKETLER : Yazdır