BİR ANKA KUŞU: N.HİKMET
04 Haziran 2020 22:59:37
Nazım Hikmet, ölümsüz şiirleriyle her ölüm yıldönümünde yeniden doğan bir anka kuşudur.
Nazım Hikmet’in, kalp krizi geçirdikten sonra, ölümü sık sık düşündüğünü, dostlarının O’nu anlatan yapıtlarından biliyoruz.
Şöyle diyordu son şiirlerinden birisinde:
Sözün kısası yoldaşlar/bugün Berlin’de/kederden gebermekte olsam da/insanca yaşadım diyebilirim/ve daha ne kadar zaman yaşarım/başımdan neler geçer daha/kimbilir…
Bir başka şiirinde de ölüme isyan ediyordu. Çünkü yapacağı şeyler vardı, insanlığa vereceği ölümsüz dizeler…
Şöyle diyordu:
Gülüm, iki gözümün bebeği/ölmekten korkmuyorum/ölmek ağrıma gidiyor/onuruma yediremiyorum ölmeyi.
Ölmeden önce yazdığı aşağıdaki şiirinde de ölümü kabullendiği görülür bu kez. Şöyledir o şiiri:
Bizim aludan mı kalkacak cenazem/nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan/asansöre sığmaz tabut/merdivenlerse daracık/Belki avluda dizboyu güneş ve güvencinler olacak/belki kar yağacak, çocuk çığlıklarıyla dolu/Belki ıslak asfaltıyla yağmur/ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi/Kamyona, yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem/bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden, uğurdur/Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma/meraklıdır ölülere çocuklar/Bakacak avlumdan mutfak penceremiz/balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla/ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar/Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize…
o o
Nazım Hikmet’in devrimci romantizmi, memleket sevdası, aşkları ve derin hümanizmi ile iç-içedir.
Komünist bir şairdir O. Ama, O’nun anladığı komünizm, Stalin despotizminden çok farklıydı. Stalin döneminde bu yüzden gözden düşmüş, ölüm tehditleriyle yaşamıştı.
Nazım’ın komünizmi, kimsenin kimseyi sömürmediği, insanın insana kul olmadığı, bireysel özgürlüklerinin kısıtlanmadığı bir komünizm’di.
Şu ölümsüz dizelerinde bunu anlatır:
Yok edin insanın insana kulluğunu/Bu istek bizim/Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/Ve bir orman gibi kardeşcesine/bu hasret bizim…
o o
Nazım Hikmet’in son şiirinde, uzun ömürler dilediği “avludaş”larından hayatta olan var mı, bilmiyorum.
Ama Nazım, çamaşırlar asılı balkonunun penceresinden hala o avluya bakıyordur eminim.
Ardında ölümsüz yapıtlar bırakan sanatçılar ölmez…
o o
Not: Bu satırları yazmaya başlamadan önce kitaplığımda O’nun en çok sevdiğim yapıtını, Memleketimden İnsan Manzaraları’nı aradım, bulamadım. Oysa, sık sık okuduğum bir yapıttır o. Nazım’ın kendisi de, Manzaralar için, en önemli yapıtı olduğunu söylemişti.
Eğer okumadıysanız, okumanızı öneririm. Eşsiz bir Anadolu destanıdır o…
ETİKETLER : Yazdır