KUTADGU BİLİG
11 Nisan 2020 12:10:35
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman yaptığı konuşmalarda, ele aldığı konuya ilişkin olarak tarihten örnekler aktarır; çok bilinmeyen yasalara, yapıtlara, tarihsel kişilerin sözlerine yer verir.
Türk Dünyasına seslendiği konuşmasında da öyle yaptı.
Konuşmanın bir yerinde Kutadgu Bilig’e atıfta bulunarak oradaki bir öğüdü yineledi. Şöyleydi:
“ İnerken yükselirsin, yükselirken inersin…”
Korona’dan sonra Türkiye’nin ve Türk Dünyasının yeniden yükselişe geçeceği şeklindeki değerlendirmesini Bilig metaforuyla güçlendiriyordu…
Hafızamı yokladım, anılan yapıta, uzun yıllar önce, babam Ahmet Naim’in kitaplığında rastladığımı anımsadım. Kalınca bir ciltti ve hayli yıpranmıştı. TDK yayınıydı… Adını bildiğim ama okumadığım yapıtlardan birisiydi…
Bu kez benim kitaplığıma daldım, yapıt hakkında doyurucu bilgilere ulaştım.
İlkten yapıtı tanıtayım:
Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacib’in 1069/70 arasında “manzum” (şiir) formatında yazdığı “didaktik” (öğretici) bir yapıt.
Hacib, Bilig’i, Karahanlı Hakanı Abu Ali Hasan bin Süleyman Arslan’a sunuyor. Besbelli ki içindeki öğütlerden yararlanması için…
Karahanlıca (Hakaniye Türkçesi) kaleme alınan yapıt, Türk dilinin İslamın doğuşundan sonraki ilk yazılı ürünlerinden birisi.
Erdoğan’ın Türk Dünyasına seslenirken Kutadgu Bilig’e atıfta bulunması, ortak kültürel değerlere de atıf bir bakıma.
Geçenlerde yazdığım bir yazıda, milliyetçiliğin Korona sonrası tüm dünyada yükseleceği tespitinde bulunmuştum. Cumhurbaşkanı milliyetçilik bayrağını bu kez soybirliği şeklinde derinleştirerek yükseltmeye başladı gibi…
Kutadgu Bilig, dört kişinin arasındaki konuşmalar şeklinde gelişir. Yapıtın eksenini, Vezir Ogdurmuş ile Ögdülmüş arasındaki görüş ayrılığı oluşturur. Ogdurmuş, Hakan Kün Toğdı’ya dünya işlerinden vazgeçerek ahiret için çalışmayı önerirken, Ögdülmüş, hükümdarlığın insana tanrı tarafından verildiği, halka adalet dağıtmak için hizmet etmenin bir tür ibadet olduğunu öğüdünü verir.
Özetle, yapıt, devletin nasıl yönetilmesi konusundaki fikirlerin manzum formatında anlatılmasıdır.
Erdoğan’ın Kutadgu Bilig’e laf olsun diye atıfta bulunmadığını düşünüyorum.
Temel fikir, hükümdarlığın insana tanrı tarafından verildiği ve halka adalet dağıtmanın bir tür ibadet olduğu fikridir.
Erdoğan yapıta atıfta bulunurken Türk Dünyasının liderlerine tanrısal konumlarını mı anımsatmak istiyor, yoksa devlet yönetme işinin esprisini mi anlatmak istiyor, emin değilim.
Bilig’e atıfta bulunmanın bir anlamının olduğu kesin ama.
o o o
Devlet yönetme anlayışını 11.yüzyıldan kalma bir yapıta atıfta bulunarak güncellemek, Türk dünyasına egemen olan yönetim tarzına cuk oturuyor doğrusu.
ETİKETLER : Yazdır