YEREL BASIN VE DR. HÜSEYİN UYSAL’A ÇAĞRI…
08 Subat 2018 10:19:14
Bu köşeyi sürekli izleyenler anımsayacaklardır:
Ereğli Gazeteciler Derneğini (EGD), onun Başkanı Necati Günay kardeşimi ve genelde yerel basını en sert şekilde eleştirenlerden birisi de benimdir.
Bunda biraz ağbilik hakkı vardır, biraz da hayalkırıklığı !..
İlki belli, meslekteki uzun geçmişimle ilgili…
Öteki, yerel basının daha iyi bir yerde olması gerekirken o noktaya bir türlü ulaşamamasının bende yarattığı hayalkırıklığı ve öfkeyle ilgili…
Yerel basın çok daha iyi bir yerde olabilirdi ve olabilir.
Çünkü bu potansiyele sahibiz:
Çok iyi muhabirlerimiz (habercilerimiz), yazarlarımız, araştırmacılarımız, röportajcılarımız, çizerlerimiz, tasarımcılarımız, fotoğrafçılarımız, programcılarımız var..
Ama biz bu materyali, genel kalite düzeyimizi yükseltecek ürünlere dönüştüremiyoruz.
Niçin ?
Bunda ekonomik sorunların yanısıra mesleğin doğasında olan rekabet duygusunun aşırı derecede kişiselleştirilmesi etkili oluyor.
Öte yandan korkağız da ! Halkı soyup soğana çevirenlerle uğraşmadığımız için, birbirimizle uğraşıyoruz !
En büyük handikabımız da yalan haberciliğe, tetikçiliğe ve şantajcılığa karşı gösterdiğimiz aşırı tolerans…
O hale geldik ki, mesleğin en basit asgari müştereklerinde bile el ele tutuşamıyoruz.
Peki bunu nasıl aşacağız ?
İlkten, kendimizi aşarak !..
Yerel basına ve meslektaşlarımıza daha empatik, saygılı, birlik duygusunu öne çıkaran bir perspektiften bakarak…
Basın mensupları birbirini sevmek zorunda değildir, ama meslektaşlarına “ meslektaş “ olarak bakmak zorundadırlar.
Bu da bizi en genel anlamda birlik platformuna taşır…
Birlik, yerel basının tüm sorunlarının çözüm anahtarıdır.
EGD KURUMSALLAŞMA YOLUNDA
Son günlerde Ereğli Gazeteciler Derneği, dikkat çekici şeyler yapmaya başladı. Bana verilen bilgiye göre, bunların henüz tümü açıklanmadı, ama bir özel hastane olan Anadolu Hastanesiyle yapılan protokol bile, derneğin sosyalleşme ve kurumsallaşma yolunda attığı önemli bir adımdır.
Aynı şeyi Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti için de söyleyebiliriz. ZGC, şu sıralar, 200 üyesini indirimli bir fiyatla konut sahibi yapma projesini yaşama geçirmiş durumda…
Bu da, sosyalleşme ve kurumsallaşma yolunda atılan çok somut ve önemli bir adımdır. EGD VE ZGC, kamu ve özel kurumlar ile meslek birliklerinin karşısında eşdeğer bir birlik/kurum haline gelme yolunda bugün…
Bu gelişmeler, artık, bireysel münasebetlerin kurumlar arası münasebetlere dönüştürülmesinin gereğini ortaya koyuyor.
Ayrıca…
Bu gelişmeler, üç-beş üyeli ve üyelerine hiçbir yararı olmayan tabela dernekçiliğinin basın alanında da sonlarının geldiğini işaret ediyor. Mesleki hizipçiliğin bir ürünü olan tabela dernekçiliği artık son bulmalıdır.
UYSAL’A ÇAĞRI
Ereğli Belediye Başkanı Opr. Dr. Hüseyin Uysal, yerel basına önem veren ve bunu çeşitli vesilelerle ortaya koyan bir belediye başkanı.
Uysal eleştiriler karşısında toleranslı bir başkan da.
Bir başka özelliği de var Uysal’ın:
Yerel basının birliğinden yana. Belediye-Basın ilişkileri konusunda da yapıcı görüşleri, basına her zaman yardımcı olma vaatleri de var.
Bunlar O’nun önemli hasletleri/erdemleri…
Bütün bu yapıcı düşünceleri artık somut bir platforma taşımanın zamanı geldi sanıyorum…
Soyut destek sözlerini somut bir platforma taşıyamazsak, havada kalır, uçup gider…
Sadede geliyorum:
Ereğli Gazeteciler Derneği’nin kendisine ait bir binası/lokali yok. Doksan civarında üyesi olan koskoca dernek, fi tarihinde yapılmış kutu kadar bir kiralık binada faaliyet gösteriyor.
Bu yüzden dernek üyeleri sık sık bir araya gelemiyor,mesleki birlik duygusu somut bir zemine oturamıyor…
Uysal’a sesleniyorum…
EGD’nin kendisine ait bir binaya kavuşması için belediye olarak somut bir adım atılamaz mı ?
Örneklere bakıyorum, mümkün.
Örneğin ZGC’nin hizmet binası, TTK’nın hibesidir. ZGC Başkanı Derya Akbıyık,bu tek katlı binayı zaman içinde üç katlı görkemli bir binaya/lokale dönüştürdü. Hala güzel şeyler yapıyor…
Bir kamu kuruluşu olan TTK’nın yaptığını belediye yapamaz mı ?
Buna bir engel yok. Sanıyorum böyle bir öneri belediye meclisinden de rahatlıkla geçer.
Önceki belediye başkanı, olanca ısrarlara rağmen, Hemşehri Derneklerine dağıttığı istasyondaki ahşap “ ev “lerden birisini EGD’ye vermemişti.
Çünkü hemşehri derneklerinden oy bekliyordu; ona göre yerel basının seçimlerde bir etkisi yoktu.
Öyle olmadığını koltuğunu yitirerek gördü !..
Ereğli’de basının tarihi 1950’lerin ortasına uzanır. O gün bu gündür gelmiş geçmiş hiçbir belediye başkanı, basına bir bina desteği sağlamayı düşünmedi.
Uysal bir fark yaratamaz mı ?
Yaratırsa, basın dostu belediye başkanı olarak tarihe geçer. Basın böyle şeyleri unutmaz. En azından binaya konulacak küçük bir plaketle O’nu gelecek kuşaklara taşır…
ERDEMİR BASINI KÜÇÜMSEMEMELİ !..
Bu arada Erdemir’e de bir-iki söz söylemek istiyorum:
Erdemir basın departmanının, hala, Erdemir’in ilk kuruluş yıllarındaki bireysel ve ayrımcı yöntemlerle basınla köprü kurmaya çalıştığı iddiaları anlaşılabilir bir durum değildir.
Daha somut bir ifadeyle, Erdemir basın departmanının Ereğli’nin tek Gazeteciler Derneği ile temas kurmak yerine, dernek üyesi bile olmayanlarla temas kurup Erdemir-basın ilişkilerini onlar aracılığı ile yeniden dizayn etme girişimi en azından üzücüdür.
Erdemir’in bugünkü yönetiminin örneğin önceki belediye başkanının Erdemir’e savaş açtığı dönemi yaşamaması doğaldır. Bu yüzden o yılları bilmeyebilir.Ama yaşayanların bazıları hala görevde ! O yıllarda Erdemir ile Türk Metal’e yapılan haksızlıkları yerel basın göğüslemişti. Üstelik çok şey kaybederek…
Buna rağmen, Erdemir’in gazetelere verdiği periyodik desteği, Gazeteciler Derneği ile görüşmeye tenezzül bile etmeden, ayrıca, Erdemir’in büyüklüğü ile çelişen minimum bir düzeyde tutması, yerel basına yapılmış bir hakarettir.
Yerel basın artık, haftada yüzelli tane basan, “ kavruk “ basın değil. İnternet olayı yerel basını hergün yüzbinlere taşıyor.
Herkesin basına ihtiyacı var.
Umuyoruz Erdemir yönetimi, bu ihtiyacı, önceki belediye başkanı örneği ile duyumsamaz !..
ETİKETLER : Yazdır