CUMHURİYET DERKEN…
29 Ekim 2017 00:33:59
Baştan başlayalım:
Nedir cumhuriyet ?
Klasik tanımı şöyle:
Halkın, doğrudan veya seçtiği temsilciler aracılığıyla egemenliği elinde tuttuğu yönetim biçimi.
Bu tanım, cumhuriyet ile demokrasinin aynı şey olduğu şeklinde bir algı yaratır. Oysa, cumhuriyet ile demokrasiyi birbirine karıştırmak yanlıştır. Cumhuriyet, yönetimin biçimini, demokrasi onun içeriğini ifade eder.
Bu ayrım gereklidir. Çünkü her cumhuriyet, demokratik değildir. Her demokrasi de cumhuriyet değildir.
Örneğin İngiltere demokratik bir rejime sahiptir, ama devlet başkanını (kralı) halk seçmediği için cumhuriyet değildir.
Anayasası laikliği değil islamı referans alan İran, cumhuriyettir ama demokratik değildir. Bu nedenle İslam Cumhuriyeti olarak anılır.
Krallık, şeyhlik, emirlik adları altındaki monarşik arap ülkeleri; Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, vb. hem demokratik değildir, hem de cumhuriyet değildir. Dinci/şeriatçı diktatörlüklerdir bunlar.
Cumhuriyet ile demokrasi kavramlarını iç-içe sokan, yani devlet başkanı ile meclisin halk tarafından (direkt veya dolaylı şekilde) seçildiği rejimler, teknik olarak demokratik cumhuriyet’lerdir.
Bize gelelim…
Bugün 94.yılını kutladığımız cumhuriyetimiz, 29 Ekim 1923 tarihli yasada, “Türkiye cumhuriyetinin şekli hükümeti cumhuriyettir “ şeklinde tanımlanırken, 1924 tarihli anayasada “Türkiye devleti bir cumhuriyettir” ibaresi yer alır. Bu tanımlama 1961 ve 1982 anayasalarında da kabul edilmiştir. Buna göre 1923 tarihli yasada cumhuriyet bir hükümet biçimi iken, ondan sonraki yasalarda devlet biçimine dönüştürülmüştür.
Bunun nedeni, saltanatın ve halifeliğin önünü kesmektir.
1982 anayasasında, cumhuriyetin nitelikleri de açımlanarak Türkiye cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne, laik ve demokratik yapısına vurgu yapılmıştır. Bu maddeler son anayasada da kabul edilmiştir.
Şu ayrımla ki, anayasa, cumhuriyeti hem devlet ve hem de hükümet biçimi olarak tanımlamaktadır. Yani cumhurbaşkanı hem devletin ve hem de hükümetin başıdır. Bunun uygulaması 2019 yılında başlayacaktır. Bu, teknik olarak, bir Tek Adam düzenidir.
o o o
Son anayasa 2019’da yerine oturur mu, oturmaz mı şimdiden bir şey söylenemez, çünkü 2019’da seçim var ve o seçime yeniden parlamenter rejime dönülmesini isteyen CHP gibi güçlü partiler de katılacak. Yeni kurulan İYİ Parti de parlamentarizmi savunuyor. AKP ise iktidarın en zayıf dönemini yaşıyor şu sıralar…
o o o
Şöyle bir tablo var bugün karşımızda:
Aradan geçen 94 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti çok badireler atlattı. Emperyal güçlerin Türkiye’yi bölme saldırganlığı hiç ara vermedi. Faşist darbeler demokrasimizden çok şey götürdü. FETÖ, PKK, liboş ihanetleri yaşadık ve yaşıyoruz.
Antidemokratizm hala ensemizde boza pişiriyor, güzelim ülkemiz ortaçağa götürülmek isteniyor…
Ama, ne iyi ki bugün 94. Yılını kutladığımız laik cumhuriyetimiz hala ilk kuruluş felsefesini ve idealini korumak için arslanlar gibi direniyor ! Atatürk Türkiyesi her şeye rağmen hala ayakta ! Gerisi gelecektir…
Ben en çok buna seviniyorum.
Nice 29 Ekim’lere…
ETİKETLER : Yazdır