HALK AÇISINDAN…
12 Ekim 2017 10:25:15
Olayı biliyorsunuz:
Kdz.Ereğli Belediye Meclisi, AKP’li Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’a, çeşitli projelerin yaşama geçirilmesi için İller Bankasından borç isteme yetkisi vermedi.
Projeler askıda kaldı, büyük bir olasılıkla yapılamayacak.
Neydi o projeler ?
Sayalım:
Yarı olimpik yüzme havuzu.
- Kent meydanı.
- Çok katlı otopark.
- Üstgeçit.
Bunlara ek olarak kent meydanına yapılacak bir de cami projesi vardı. Proje eleştiriler alınca belediye başkanı tarafından geri çekildi.
(Ama bakıyorum, cami konusunu hala kaşıyanlar var. Bunlar yanlış şeyler. Cami inatlaşması halkı böler. Nitekim bizim Yeni Ufuk’un yaptığı bir video-röportaj, Ereğli halkının bu konuda ikiye ayrıldığını ortaya çıkarttı.)
Borçlanma yetkisine ve dolayısıyla saydığım projelerin yaşama geçirilmesine kim red oyu verdi ?
CHP’li üyeler ile dolaylı şekilde (oylamaya katılmayarak) iki AKP’li üye.
Uysal’a karşı sert bir muhalefet yapan sevdiğim bir gazeteci, Hüseyin Orhan, bunları “kahraman” ilan etti !
Niçin ?
Çünkü belediyeyi 50 milyon liralık bir borçtan kurtarmışlardı !
(Yeri geldi altını çizeceğim. Bu satırları yazarken Hüseyin Orhan’ın belediyede çalışan damadının işten atıldığını öğrendim. Somut bir nedeni var mı bilmiyorum. Eğer yoksa, salt Hüseyin’in yakını diye işten atıldıysa yanlış bu ! Gerekirse bu konuya yeniden döneceğim…)
Hadi biraz şakalaşalım…
Bunlar “kahraman”sa, yetkiye “evet” diyenler ne oluyordu peki ?
Herhalde “Ereğli düşmanı” !
Bu yaklaşıma göre, Ereğli’ye önemli hizmetler getirmek isteyenler “kentin düşmanı” oluyordu, buna karşı çıkanlar “kahraman” !..
Bu ironik yaklaşımın geçmişte bir emsali var mıydı peki?
Vardı. Geçen dönemki CHP’li belediye yönetimi, toplam 45 milyon liralık bir bir borçla devretmişti belediyeyi. Bütçenin yarıya yakını borç taksitlerine gidiyordu.
Daha da ilginci, bu 45 milyonluk borç ile Ereğli’ye ne gibi somut hizmetler kazandırıldığı da belli değildi!
O dönemde “kahramanlık”, anlaşılan, belediyeyi ağır borç yükü altına sokmak ve bunun hesabını verememekti !..
Düşmanlık da, hesap sormak oluyordu herhalde…
Neyse…
Bu çocuksu kahramanlık hikayelerini bir yana koyacak olursak şöyle bir gerçeğe ulaşırız:
İller Bankasına borçlu olmayan belediye yok gibidir.
Bir şeyler yapmanın iki yolu vardır:
Ya, hizmetlere zam yaparak bütçe fazlasını yatırıma yönlendirirsin ya da borç alırsın…
Bunun dışında, satacak arazin filan varsa, geçen dönemki CHP’li belediyenin devlet hastanesi arazisini Sağlık Bakanlığı’na satması gibi, elden çıkartır kaynak yaratırsın…
Belediyeler, satacak bir şeyleri yoksa, önemli hizmetler için genellikle İller Bankasından borç alırlar…
Buna karşı çıkmayı “kahramanlık”, onay vermeyi “düşmanlık” olarak nitelemek, “metaforik” bir fauldür.
o o o
CHP’nin, Uysal’ın projelerine karşı çıkması, muhalefet refleksidir. Refleks, istem dışı verilen bilinçsiz bir tepkidir.
CHP’li belediye meclisi üyelerinin borçlanma yetkisine karşı çıkması da bilinçli bir tepki değildi. Eğer aksi olsaydı, projeler halkçılığın süzgecinden geçirilir, kimilerine onay verilirdi. Halk hizmetlerine, borçlanmayalım diye karşı çıkmak, gerçekçi bir yaklaşım değildir.
Karşı çıkılan projelere bakın bir…
Yarı-olimpik havuz… Yapımı halinde tüm çocuk ve gençlerin beden sağlıklarına katkıda bulunacak, gelecekte belki de Ereğli’nin yüzme şampiyonları çıkartmasına olanak sağlayacak, gençlerin sosyalleşmesinde büyük rolü olacak bir proje…
Buna karşı çıkıyorsunuz !
Bu mudur halkçılık ?!
Katlı otopark… Özellikle kentiçinin çok büyük bir ihtiyacı.
Ereğli araçtan boğuluyor. Buna karşılık otoparklar çok yetersiz.
Proje, kentiçi trafiği rahatlatmayı amaçlıyor.
Buna karşı çıkıyorsunuz !
Bu mudur halkçılık !
Kent meydanı… Ereğli’nin Romalılardan bu yana (Romalıların agora’sı vardı) en büyük ihtiyacı.
Buna karşı çıkıyorsunuz !
Bu mudur halkçılık ?!..
Elmatepe üstgeçiti…
Araç ve yaya trafiğini rahatlatacak, özellikle çocukların cangüvenliğini sağlayacak bir hizmet.
Buna karşı çıkıyorsunuz !
Bu mudur halkçılık !..
AKP’ye karşı çıkacağım diye halkın çıkarlarına karşı çıkmak, kendi ayağına kurşun sıkmak anlamına gelir !..
CHP’nin bu tavrından kazanan kim oldu biliyor musunuz ?
Uysal !
Uysal bugün, CHP’ninve kendi partisinin bazı üyelerinin, hizmet yolunda önünü kestikleri halkçı bir politikacıya dönüştü, daha doğrusu dönüştürüldü.
Bunu kullanacaktır…
CHP’nin en büyük Sorunu, geçen (kendi) dönemlerine eleştirel bir yaklaşım sergilemekten kaçınması, bu cesareti gösterememesidir.
Oysa, geçen dönemin CHP belediye yönetimi, şeklen CHP’liydi.
Gerçekte CHP’li değildi. Halka tepeden bakan, rantçı, savurgan, seçkinci bir yönetimdi. Zaten ANAP/DP’den transfer edilen bir başkanla başka bir şey de olamazdı…
Borçlanmaya dolaylı yoldan red oyu veren AKP’lilere gelince…
Şu an internet sitelerinde dönen bazı haberler, onların, halkın çıkarlarının çok üstünde “ciddi” mazeretlerinin olduğunu gösteriyor !..
o o o
Marks, “gerçek devrimcidir” der.
Baştanberi söylediklerim gerçek.
Kabul edersiniz etmezsiniz, o sizin sorununuz.
Özetle şunu söyleyeceğim…
Burnunun ucuna halkın çıkarlarını koymayan bir siyasi hareket, kendisine ne derse desin, halktan kopmaya/uzaklaşmaya mahkumdur.
CHP Ereğli’de geçen yerel seçimi bu yüzden kaybetti.
Ama hala eleyip geveleyenler var. Belediyenin kaybedilmesine yolaçan eski ekibe sempati duyanların bile olduğu söyleniyor.
Bu kafayla CHP bir yere varamaz !
“Eski”leri atın çöp sepetine, hepimiz omuz verelim size…
ETİKETLER : Yazdır
Hüseyin Orhan'ın damadı konusunda yazılarınızı bekliyoruz üstad. Ama dikkat edin Orhan'ın damadının başına gelenler sizin başanıza gelmesin...
- s.
- 1