BUZDAN ATEŞ YAKMAK !..
25 Eylül 2017 14:41:42
Kabul etmemiz gerekir ki, Kuzey Irak referandumu ile ilgili en şairane tepkiyi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verdi. Şöyle dedi Bahçeli:
“ Hamaset yapmıyoruz. Gerekirse güneşe ateş taşır, buzdan ateş yakar, bekamıza el sürdürmeyiz !.. “
Gerçi, Bahçeli’nin bu şairane tepkisinde bazı metaforik soru işaretleri yok değildi, ama hamaset yapmadığı da ortadaydı !..
Neyse.
Bu satırları cumartesi akşamı yazıyorum.Referandum hala soru işareti. Ama, gelişmelere bakılırsa, yazımın yayınlanacağı bugün K.Irak’ta referandum yapılacak.
Çünkü biliyoruz ki, Barzani yalnız değil, arkasında kapı gibi ABD var! Siz bakmayın ABD’nin referanduma karşıymış ayaklarına yatmasına ! Onun sızlanması tiyatro ! Zaten referandumun başlıca destekçisinin İsrail olması da bunu gösteriyor ! İsrail ABD’nin Ortadoğu’daki ileri karakoludur. Bir yerde İsrail varsa, orada ABD’de de vardır.
K.Irak’taki referandum, Irak’ın bölünmesi yolunda atılan son adım. Bundan sonrası, sınır çizilmesi müzakereleri filan olacak. Esas kargaşa da bu süreçte yaşanacak.
Aslında Barzani, (ABD/NATO olarak da okuyabilirsiniz) “Büyük Kürdistan”ın sınırlarını çoktan çizdi.
Haritanın içinde Türkiye’nin 25 ili de var. “Büyük Kürdistan”; Irak, Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürtlerin sayıca ağırlıklı oldukları illeri/bölgeleri içine alıyor…
Bu projenin yeni bir şey olmadığını biliyoruz. Proje, ABD’nin ünlü Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) çizgiye dökülmüş hali !
Bu köşeyi sürekli izleyenler anımsayacaklardır. BOP’la ilgili belki yüzü aşkın yazı yazdım bugüne kadar. ABD’nin Ortadoğu’nun petrol ve doğalgazının üzerine iyice oturmasını amaçlayan BOP’unun Türkiye’nin de bölünmesini öngördüğünü filan söyledim. ABD’nin Türkiye’yi bölmek için kullandığı enstrümanın da, Barzani’nin arkaladığı PKK olduğunu…
Bir avuç aydın dışında kimse okumadı o yazıları. Bizim ahalimiz magazincidir, böyle ağır (!) konulara kafasını yormaz. Bu işleri büyüklerine bırakır.
Neyse.
Şöyle diyordum o yazılarda özetle:
BOP gerçeğine rağmen Türkiye’yi yönetenlerin ABD’yi hala “stratejik ortağımız” diye kucaklamasını anlamak zordur !..
Gerçi Türkiye’yi yönetenlerin bu “esnek” tavrını, “politika” sözcüğüyle açıklamaya çalışanlar yok değil hala. Ama, dış politikada dostluklar yoktur, çıkarlar vardır. Türkiye’nin çıkarı, ABD ile değil, öncelikle yakın komşuları ile el ele tutuşmayı öngörüyor !..
Biliyoruz ki…
ABD’nin bölmeye çalıştığı İran, Irak ve Suriye ile Türkiye’nin en küçük bir sorunu yok! Bu ülkeler bizim için hiçbir zaman tehdit olmadı. Tam tersi, ABD’nin bölmeye çalıştığı ülkeler olarak bizimle aynı kaderi paylaşan mazlum ülkeler bunlar.
Bu durumda Türkiye’nin ABD’nin yönlendirmesiyle Suriye’nin bölünmesinde aktif rol oynamasını “politika” sözcüğü ile açıklamaya çalışmak mümkün müdür ? ABD’nin Suriye’yi ve Irak’ı bölmek için Barzani ile PKK ve uzantılarını da kullandığı koşullarda ayrıca ?
Barzani’yi Ortadoğu sahnesine çıkartan da, FETÖ ve PKK’yı başımıza bela eden de ABD’dir ! Kuklacıyla dostluk kurup kuklalarla savaşmak politika değildir ! Türkiye’nin de Kuzey Irak’ın akıbetine uğramamak için öncelikle kuklacıyla mücadele etmesi gerekir. Bu, PKK ve FETÖ’ye karşı verilen haklı mücadeleyi zayıflatmaz; tam tersi, mücadeleye radikal bir derinlik katar. Akıl katar !..
o o o
ABD, sadece bölmeye çalıştığı ülkelerin değil, o ülkeleri bölmek için kullandığı Kürtlerin de düşmanıdır !
Emperyalistlerin desteğiyle kurulan devletler, olsa olsa emperyalistlerin uşağı olabilir çünkü !..
Örnek mi ?
En seçkin örnek, İsrail !..
Kuzey Irak, ikinci İsrail olmaya aday !
“ Buna öncelikle Kürt aydınları karşı çıkmalıdır “ diyeceğim ama, nerede onlar ?!..
Bahçeli, “güneşe ateş taşıyacağız” diyor.
Güneş’ten kastı eğer ABD ise ben de varım !..
Yok, öyle değilse, salt Barzani’yi hedef alan şairane bir metaforsa bu, geçiniz derim !..
Görülüyor ki milliyetçi romantizm, haramileri geriletmeye yetmiyor.
Eloğlu almış eline satırı, Irak’ı çatır çatır bölüyor !..
Buzdan ateş yakmaksa Eskimolar ile bizim yaşlı şairlere kalıyor !..
Not:
Acaba ben mi karıştırıyorum. Topa tutulan Barzani, bu yıl devlet başkanı olarak konuk ettiğimiz, bayrağını (Kürdistan bayrağını) göndere çektiğimiz Barzani değil mi acaba ?..
Başbakanımız, “Kürdistan parlamentosu var, başbakanı var, kendine ait bayrağı var, tanınır “ dediği Barzani ?..
Kafam karıştı !..
ETİKETLER : Yazdır