Neden hayır..
31 Mart 2017 11:24:24
Anvatan Partisi Toplumsal Uzlaşı İnisiyatifi tarafından 16 Nisan 2017 tarihli yapılacak halk oylaması ile getirilmek istenen Başkanlık Sistemine karşı bağımsız Hayır kampanyası yürütmek için farklı fikirlerde ama Toplumsal Uzlaşı taraftarı gençler aracılığıyla oluşturulmuştur.
Halk oylamasına on dokuz günden az bir süre kala Toplumsal Uzlaşı’nın ülkemizde kısa vaadeli çıkar hesapları için bilinçli ve programlı bir biçimde yok edilmeye çalışıldığını görmekteyiz ve Bu Yanlıştan bir an önce dönülmesini istiyoruz. Bu nedenle yapılacak olan Anayasa Değişikliği’nin sadece Toplumsal Uzlaşı’dan uzak bir yöntemle hazırlanmış ve halkın önüne getirilmiş olması dahi bizim NEDEN HAYIR? sorumuzun cevabı olacak niteliktedir.
Neden HAYIR!
Bu çalışma Toplumsal Uzlaşı İnisiyatifi’nin Anadolu’nun dağ köylerine, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, işçi ve işveren sendikalarına, esnaf ve meslek odalarına, siyasi partilerine, gençlere, kadınlara, basiretli bürokratlara, devlet memurlarına, akademisyenlere, öğretmenlere, yazarlara, sanatçılara, köylülere, mevsimlik işçilere, fabrika işçilerine, tersanelere, madencilere, yurt içindeki ve yurt dışındaki ülkemizin ve topraklarımızın aydınlık ve müreffeh geleceği için çaba sarf eden tüm vatandaşlarımıza bir kendine gelme ve ayağa kalkma çağrısıdır. Bizler, sizi referandum sürecinde bir araya gelmiş siyasi partiler üstü bağımsız bir platform olarak, özgür düşünmeye ve birlikte tartışarak 16 Nisan’da gerçekleşecek olan halk oylamasında ülkemiz ve geleceğimiz için ‘’Hayırlı’’ bir karara ulaşmaya davet ediyoruz.
Bu davetimiz ile birlikte gerek iktidar partisi gerek ise muhalefet partilerinin toplumu ayrıştıran ve kamplaştıran politik anlayışlarına karşı bizler tarafımızı Toplumsal Uzlaşı olarak ilan ediyoruz. Çünkü bir gerçeği tarihsel ve siyasal olarak çok iyi biliyoruz ki Anayasa metinleri toplumsal uzlaşı metinleridir. Anayasa metinleri bir toplum sözleşmesidir. Bir toplum içerisinde yaşayan farklı etnik kimliklerin, farklı inançların ve farklı cinsel kimliklerin beraberce o toplumun yönetimi için üzerinde uzlaştığı ve geleceğini idealize ettiği, nesiller boyu o topluma ilham verecek birer ahitnamedir. Bu açıdan bakıldığında;
• Sadece AK PARTİ ve MHP’nin üzerinde uzlaştığı ve uygulamaya koymak istediği bu taslak metin hazırlanırken, toplumsal uzlaşı aranmış mıdır?
• OHAL sürecinde olduğumuz bir zamanda, OHAL’in yetkilerini ve imkânlarını kullanarak, siyasi diyalog mekanizmalarını ve faaliyet alanlarına, muhalif TV kanallarını kapatarak, gazetelere baskın düzenleyerek, radyo kanallarını kapatarak, gazetecileri tutuklayarak, yazarları, konuşmak ve bu doğrultuda muhalefet hakkını kullanmak isteyen herkesi tehdit ederek, yayın yasakları getirerek, haber alma hakkı ve özgürlüğünü engelleyerek, yapılmak istenen bu Anayasa taslağı sizce meşru mudur? Tabii ki Hayır!!!
• Toplumumuzun tüm kesimleri şunu çok iyi bilmelidir ki, bizler yeni nesil bilgi çağı gençleri olarak “Güçlü olanın haklı değil, haklı olanın güçlü kılındığı” bir Adalet mekanizması istiyoruz. Ancak bu Anayasa taslağı, haklı olanları güçlü kılamadığı için, güçlü olanları daha da haklı kılmayı ve mevcut idarecilerin geçmişlerini temize çekmeyi amaç edinmektedir. Güçler ayrılığı ilkesinin tamamen yok sayıldığı ve gücün tek bir kişide toplandığı bu öngörülen sistemde karar verirken, siyasi ideolojilerimiz, siyasi partilerle olan ilişkilerimiz sonucu partizanca duygularla değil, çıkar ve menfaatler doğrultusunda değil, yorumlayıcı ve bilimsel bir akıl ile karar vermeliyiz. İnsanlık tarihi bize göstermektedir ki idarecilerin halk tarafından akılcı mekanizmalarla kontrol edildiği yönetim sistemleri müreffeh toplumları yaratmanın ve korumanın önemli bir kaynağıdır. Bu nedenle kontrol dışındaki gücün nasıl felaketlere yol açtığı bilinci ile Hayır demeliyiz.
• İktidar ve muhalefet partileri gerek yerel seçimlerde, gerek genel seçimlerde, gerek referandum oylama süreçlerinde olsun ayrıştırıcı, kamplaştırıcı ve nefret söylemleri ile çarpıtılmış tarihi ve hatta dini referanslarla şiddetin tırmandığı bir siyasi kültür anlayışı sergilemektedirler. Bizler biliyoruz ki bu siyasi kültür kısır döngülere ve iç çekişmelere sebep olmakla birlikte toplum için, enerji ve sinerji kaybı oluşturmaktadır. Bu nedenle siyasi ahlak unsurlarının ön planda olduğu, uzlaşı kültürünün siyasi alana egemen olduğu, ayrıştırıcı ve kamplaştırıcı değil, bütünleştirici ve birbirini tamamlayan bir siyasi kültürü amaç edinen bir anayasa taslağı toplumsal uzlaşı zeminlerinde oluşturulana kadar bu anayasa taslağına milletçe Hayır demeliyiz.
• Bu gün halkın temel sorunu sosyo ekonomik sorunlar iken, temel hak ve özgürlükler hususunda eşitlik sorunu iken, ekonomik ve sosyal haklar konusunda sömürülme sorunu iken tepeden inme sadece bir grubun çıkar ve menfaatlerine hizmet edecek bir Anayasa dayatmasına karşı karşıya bulunmaktayız. Üniversite okuyan gençlerin işsiz olduğu, asgari ücretin en büyük yolsuzluk olduğu bir sistemde yeni bir tepeden inme anayasa taslağına Hayır diyoruz.
Son sözümüz Gençlik varsa gelecek var şiarı ile toplumun tüm kesimlerini yeni neslin öncülüğünde ayrışmadan, kamplaşmadan kendi anayasa taslağımızı oluşturmak ve bunu hayata geçirmek. Bir Toplum Sözleşmesi yapmanın tek ve bilgece yolunun toplumun tüm katmanlarını temsil ederek oluşturulacak bir ANAYASA MECLİSİ’nden geçtiğini toplumun tüm kesimlerine yapıcı bir üslupla anlatarak ikna etmek. Ancak bu yöntemle kaleme alınacak bir Anayasa bize nesiller boyu ilham verebilir ve toplumumuzun ortak ülküsü olan muasır medeniyetlere ulaşma yolunda ışık tutabilir.
ETİKETLER : Yazdır