ETİK DENEN MERET NASIL BİR ŞEYDİR?
16 Nisan 2013 16:00:11
Paçal bir yazı (II)
Her insanın bir cahil tarafı vardır.Ya da herşeyi bilemez insan.İyidir bu.Amerikalı der ki Bilmediği şey insanın başını ağrıtmaz.
Zonguldakın şimdiye kadar en uzun soluklu dergisi Şehirdir. Eleştiriye açık bir dergi. Rüştü Onur adına çıkarılıyor,5.yılı doldu.
Mudanyada yayınlanan ELİZ EDEBİYAT Dergisi bunu şu yazısıyla açıkladı:
FİSKE SEANSLARI-11 ŞAİRİN SEÇİCİLİĞİ
Afrodisyasın Mart Nisan 2012 tarihli 32.sayısının 18.sayfasında, Hidayet Karakuşun Tarih Dersi ile A.Kadir Paksoyun Mustafa Kemal Sabahışiirleri yer alıyor.Öncelikle söylemek gerek:Hidayet Karakuş da A.Kadir Paksoy da aydın,edebiyata hem gönül hem omuz vermiş,yürekleri de akılları gibi aydınlık insanlardır.
Ne var, okunursa görülecektir ki, insan olmak,iyi insan olmak,aydın insan olmak , her zaman yetmiyor şiire. Diyeceğim ,bu şiirleri yayımlanmasa Hidayet Karakuştan ya da A.Kadir Paksoydan bir şey mi eksilirdi?Peki yayımlanmış olmaları kendilerine ne katmıştır.
SANAT DERGİSİ FOTOĞRAF ALBÜMÜ
Devrek Bölge Haber gazetesinin paralı kültür eki ,aylık kültür ve edebiyat dergisi Şehirin sahibi ve genel yayın yönetmeni İbrahim Tığ,Anadolu dergiciliği adına iyi niyetli bir iş ortaya koyuyor ,bu kesin.
Ne var ki derginin 71.sayısında iki, 72.sayısında altı,Ekim- Kasım 2012 tarihli 73.sayısında ise tam onbeş fotoğrafı var İbrahim Tığın.Kimi etkinliklerin çoşkusuyla da olsa her fotoğrafta yer almak ya da yer alınan her fotoğrafı dergide yayımlamak gerekmez bana kalırsa.Şehirin özel fotoğraf albümüne dönüşmesi ,dergiye bir şey katmadığı gibi ,İbrahim Tığı da itici kılıyor.
HALK EN İYİSİNİ BİLİR !
Çocukluğumdan beri duyarım bu sözü.Önceleri anlayamazdım, sonraları hissettim,gençliğimden itibaren de yürekten inandım;çünkü demokrasiye gönülden bağlıydım,özgür iradeyi kutsal sayıyordum,çocukluğun sağduyusuna ,gücüne hayrandım.Ama bu sözü kimin ağzından duysam,onun riyakar olduğunu düşünüyorum çoktandır.
Yaşlandıkça aklım başıma geliyor, gerçekleri mi fark ediyorum yoksa ilerleyeceğim yerde geri kalıyor, bağnazlaşıyor muyum, bilmiyorum.
Ama halkın dinlediği müziğe bakıyorum;halkın izlediği televizyon programlarına ,dizilere bakıyorum; halkın okuduğu gazete,dergi,kitaplara bakıyorum; halkın sanata, bilgiye,kültüre verdiği değere bakıyorum;halkın diline bakıyorum;halkın ilgilerine, siyasi tercihlerine bakıyorum
ve bugün vardığım noktada şuna inanıyorum: I-ıh,halkın bir halttan anladığı yok, bu yönde bir isteği, bir çabası da.
NAKKAŞTEPEDE İKİ ANADOL ()
Bugün Devrekli şaire ve öğretmen, hemşehrimiz Müfide Güzin Anadolu. Ölümünün 8yıl sonrasında, Devrekte anacağız. Büstünü açacağız. Keşke o da sağlığında bunu görebilseydi. Yine bu değerbilirlik için Belediyeye, Devrek Kültür derneğine teşekkür borçluyuz.
Pek çok Devreklinin öğretmeni Anadol, benim ve emsallerimin de öğretmenimizdi. Ortaokul 1. Sınıf bitince ataması Devreke yapılan Hocamız, Sanatçılar ailesi olan Cambazlar sülalesindendi. Kardeş Demir, Kızkardesi Ülker, Babası Oğuz Ergenekon Anadol, Amcası Zihni Turgay. Anadol ve eski Zonguldak/İzmir Milletvekili Kemal Anadol ve torun Şerminden oluşuyor bu aile.
İstanbul/ Zeytinburnu İhsan Mermenci Lisesinden emekli olan öğretmenimiz, Kuzguncukta yaşadı. Ankaranın sonbaharına, Orhan Veliye hayrandı. Her yıl genelde sonbaharları Ankarada yaşardı.Attila İhan da tutkundu Ankaranın sonbaharına . Orhan Veliyle Mektuplaştı ve örneği Kıyı dergisinde bulunuyor..13 Şubat 2005te 85 yaşındayken yitirdik. Uçmağı cennet olsun.
Şiir, öykü, roman dalında yapıtlar verdi. İkinci yeniyi benimsemiş, yalın, doğa, aşk, sevgi, kent sevdalısı şiirler yazdı. Kradumanın (tiren) serüvenini de yazdı. Tahta evlerde Devrek ve Safranbolu hatta Bartından izler buluyoruz. Hatta, öğretmen arkadaşı Bartında sağ olup onunla ikisini Bartın fuarında buluşturmuştu. İkisi de içine kapanık, bir yapıdaydı. Nuriye Üsküdarlıydı adı.
Ne zman mektubu gelse, ne güzel işler yapıyorsun.Ellerine, yüreğine sağlık. Gözlerinden öperimdiye A-4 kağıdın önyüzüne sığacak yazıları olurdu. Bir keresinde Duvar adlı gazetemi de anımsattı bana. Zonguldaklılar derneğinde Ahmet özerle birlikte söyleştikti. Ölümünden sonra yayınlanmasını istedi. Ama taşınmalar sırasında yitirdim o kaseti.
Hamit Kalyoncu Dost, Devrek Köprüsünü kazandırdı onun adına. Özgeçmişinde iki yapıtı daha olduğu yazıyor. Kıymetlim bende. Öbürünü bilmiyorum. Üçüncüyü ise ben yitirdim. Kıymetlimle Yunus Nadi Şiir yarışmasına katılmıştı. Kayıp Şairlerden biridir. İş Bankası Kültür yayınlarından çıkarılmak üzere tek bir kitapta toplanacak yapıtlarını hazırlamayı düşlüyorum.
KENDİSİNİ ve sonsuzluğa göçen bireylerini özlemle, saygıyla anıyorum. Yaşayanlarına ise uzun ömür ve sağlık diliyorum. Ruhu şad olsun
ŞİİRLE ANMAK
Bizim şairimizdi O
Adı Müfide Güzindi
YAŞADIĞI HEP HÜZÜNDÜ
AKLINA BİLE GELMEZDİ
Büstünün dikileceği
Sonsuza dek yaşayacak
O da sevmişti elbette
Nerede, hangi memlekette
ÖĞRETTİ GÜZEL TÜRKÇEMİ
ŞAİR, ROMANCI, ÖYKÜCÜ
Yüzlerce öğrenciye
Bilseydi hatırlanacak
Derim bir sokağı olsa
SEVİNİR MUTLU OLURDU
HİÇ TADAMADIĞI KADAR
Sonsuzluktaki evinde
Mustafa KADEMOĞLU/ 12 NİSAN 2013
Devrekte şair Müfide Güzin Anadol için anma etkinlikleri düzenlenecek.
Zonguldakın Devrek İlçesinde ilçenin yetiştirdiği ünlü şair Müfide Güzin Anadol için anma etkinlikleri düzenlenecek.
12 Nisan Cuma günü Devrek Cumhuriyet Alanında bulunan şairin büstünün açılışından sonra yine aynı gün Atatürk Kültür Merkezinde Müfide Güzin Anadolun hayatı, şiirleri, Anadol ile ilgili kısa skeç, öğrenci ve akrabalarının Müfide Anadol ile ilgili yaşadıkları anılar yer alacak.
Organize edilecek etkinlikle ilgili bilgi veren Devrek Kültür Derneği Başkanı Semra Taşkaya, İlçemizin yetiştirmiş olduğu ve 2005 yılında kaybettiğimiz ünlü şairimiz Müfide Güzin Anadol için çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz. Devrek Belediyesinin katkıları hazırlanacak olan etkinliklere özellikle şairimizin yetiştirdiği talebelerini mutlaka ilçemize bekliyoruz dedi.
Müfide Güzin ANADOL (1925-2005)
Şair, yazar. Devrek doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Safranbolu, Bartın, Zonguldak ve İstanbulda tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdi.
Devrekli yazar Zihni T. Anadolun yeğeni olan Müfide Güzin Anadol, Devrek Ortaokulunda görev yaptığı yıllarda arkadaşları Turan Gökdeniz, Ruhi Karaçelebi, Mehmet Ali Oktay ile Devrek Lisesinin kuruluş süreci ve 2 Haziran 1955te de çalışmalarına başlayan Devrek Yatı Yurdu Yaptırma Derneği kurucuları arasında yer aldı.
Sanatçı bir aileden gelen Anadol, ilk şiir ve öykülerinde, öğretmen olarak görev yaptığı Devrekin meyve ağaçlarıyla dolu, ahşap ve bahçeli evleri, yemyeşil dokusu, ırmağı ile küçük kasaba yaşamından kesitler yansıttı.
Devrek Ortaokulu, Kırıkkale Lisesi, Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesi, Üsküdar Kız Lisesinde Türkçe ve Fransızca öğretmenliklerinde bulundu. 1987de Beylerbeyi Lisesinden emekli oldu.
Müfide Güzin Anadol, 13 Şubat 2005 tarihinde yaşamını yitirdi.
Anadol, şiir ve öykülerinde, dar gelirli ailelerin yaşantılarını, gerçekçi ve yalın bir anlatımla dile getirirken, Devrek hayatından da kesitlere yer verdi.
Eserleri:
Derviş Hayriyesi (Şiir-1967)
Geceleyin (Şiir-1978)
Tahta Evler (Öykü-1984)
Gece Sefaları (Şiir-1985)
Melisa (Roman-1989)
Karadumanın Serüvenleri (Roman-1999)
Kıymetlim (Şiir-basıma hazır)
Aşk Yoksa (Şiir-basıma hazır)
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış