İMAMOĞLU! NEREYE?..
10 Agustos 2019 23:02:52
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,solcu aydınlar ile kendi partisinin tabanından eleştiriler almaya başladı.
Ben bunu bekliyordum.Bu köşeyi sürekli izleyenler anımsayacaklardır.Seçimden hemen sonra,”İmamoğlu romantik bir siyasetçi”diye yazmıştım.”Aşırı övgüler onun bu yanını zamanla derinleştirecek gibi.”
İmamoğlu’nun,seçim sürecinde,”inançlı” bir siyasetçi profili vermek için Cuma namazlarında boy göstermesini,hırka-i şerif ziyaretlerini,camilerde yasin okumasını filan da eleştirmiştim.
Bunlar,laik bir politikacıya yakışan şeyler değildi.Bir tür din sömürüsüydü…
İmamoğlu romantizminin eksenini,herkesi kaynaştıracak bir”İstanbul kültürü”inşaa etme hayali oluşturuyordu.Öylesine sabırlı,iyiniyetli,adaletli bir yönetim sistemi kuracaktı ki,bunun yankıları halka halka yayılıp tüm İstanbul halkını hatta Türkiye halkını birleştirecekti…
Çizilen portre,bir “kurtarıcı”/Mesih portresiydi!
İmamoğlu’nun eleştirilere yolaçan son atama ve ziyaretleri,bu ütopyadan kaynaklanıyor…
Yanlış tabii.
İmamoğlu belediyeciliği biliyor belki,ama politikayı bilmiyor! Onun aşırı iyimser/hayalci kafa yapısı,Türkiye’nin gerçekleriyle fena halde çelişiyor.
Siyaset,sınıfsal kimlikli bir uğraştır.Bu yüzden sınıflarüstü siyaset de olmaz,sınıflarüstü kültür de! Patronla işçiyi,dinci ile laik’i,milliyetçi ile ümmetçiyi,ulusalcı ile mandacıyı aynı ekonomik-sosyal-siyasal ve kültürel zeminde buluşturamazsınız.Hayaldir!
Liyakat ayağı ile karşı tarafın muteber adamlarını belediyenin köşebaşlarına yerleştirmek,Türkiye’nin ve politikanın gerçeklerinden habersiz olmak anlamına gelir.
AKP yandaşı işadamlarına yapılan ziyaretler de bu kapsamdadır.
İmamoğlu’nun ayağı İstanbul toprağında,ama kafası bulutlarda!
Şunu anlıyorum:
İmamoğlu politikada yeni bir üslup,bir fark yaratmak istiyor.Ama,bunun ne yeri ve ne zamanı!
Ondan istenen şey,öncelikle,İstanbul belediyesinin nasıl ve kimler tarafından soyulduğunu bütün çıplaklığı ile halka açıklamaktır.
Bir fark yaratılacaksa,bu kir-pas temizlendikten sonra onun inşasına girişilebilir ancak.
Halk dalkavukluğu (popülizm) şık birşey değildir,ama en azından zararsızdır.
Oysa,İmamoğlu’nun atamaları ve ziyaretleri sonuçta halka zarar verenlerle uzlaşma anlamına geliyor ki,bunu kimse tolore edemez.Edilmeyeceği görülmeye başladı…
Vurguncularla el ele vererek halkın sorunlarını çözemezsiniz!
Çünkü o sorunları onlar yaratıyor.
Bunun aksi,halkı soyanlarla halkın sorunlarını çözmeye çalışmak gibi,ironik bir sürece sokar insanı.
İmamoğlu,hayalciliği bırakmalı,yüzünü gerçeklere dönmeli;”geleceğin cumhurbaşkanı”şişirmelerine kulaklarını tıkayıp,ilkten,İBB’yi sağmal inek olmaktan kurtarmalıdır!..
MAÇOĞLU
Türkiye’nin ilk ve tek komünist belediye başkanı olan Maçoğlu,artık Ovacık’ın değil,Tunceli’nin belediye başkanı.
Maçoğlu’nun da,İmamoğlu kadar olmasa bile,romantik yanları olan bir politikacı.Biraz da formalist/biçimci!.Nitekim,Tunceli belediye başkanı seçilir seçilmez,belediyenin çevresindeki duvarları yıktırıp şöyle demişti:”Halkla aramızda duvar olmamalı…
”Formalizmdi! Peşinden de,yapacak onca iş varken,Tunceli’nin adını,Osmanlı’da olduğu gibi “Dersim”yaptı.Bu da öyleydi.Dahası ayrımcılıktı…
Dört aydır sesi soluğu çıkmıyordu Maçoğlu’nun…Derken sesi duyuldu:
Mendil açmış,ahaliden bağış topluyor.Adam başına 25 papel!
Niye?
Kasası tamtakır da ondan!
Serde komünistlik olduğu için ahaliye yeni vergiler koyamıyor.İşçi atamıyor şu-bu…
Bağış kampanyası,aslında gönül rızasına dayalı bir tür salma!Umumi vergilendirme yani…
(Bizim Posbıyık bunu festivallerlerde yapıyor…)
Anlaşılan Maçoğlu,Ovacık’ta uyguladığı ve yaşlıları evlerinden taksilerle alıp gidecekleri yerlere götürmek gibi romantik öğeler de içeren Ovacık modelini,Tunceli’ye kolay yerleştiremeyecek!
Napolyon,savaşları kazanmanın sihirli formülünü,”para,para,para”şeklinde açıklamıştı.muhalefet belediyeleri aynı durumda!Hizmet üretmek istiyorlar ama para tunne (yok)!
Ya,ölesiye tasarruf yapıp üretim kanalları açacaklar.Kıvıramazlarsa ya borç peşine düşecekler ya da Maçoğlu gibi mendil açacaklar…
Güzelim ülkemiz o kadar kutuplaştı ki,iktidar,muhalif belediyeleri nerdeyse düşman gibi görüyor!Halkın çıkarları,siyasal çekişmenin gerisinde kalmış durumda.
Şu an yaşadığımız en çarpıcı Türkiye gerçeği bu!..
Maçoğlu bunu görüp halka gidiyor,
İmamoğlu AKP’li işadamlarının ayağına!..+
ETİKETLER : Yazdır