
AKP’NİN İHTİYACI…
26 Aralik 2025 22:05:33
AKP’de bir şeyler oluyor…
İlkten bir Erdoğan sonrası tartışması açıldı…
Daha sonra AKP içinde görüş ayrılıkları olup olmadığı tartışıldı.
Akabinde Bilal Erdoğan Türkiye’nin yeni bir aydın sınıfına ihtiyacı olduğunu ileri sürdü.
Tam bitti artık derken bu kez de AKP’yi kim savunmalı tartışması açıldı…
Bu tür tartışmalar inişe geçmiş partilerde görülür daha çok. Özellikle de iktidar partilerinde…
İlkten ekonominin dizginleri kaçırılır, kriz giderek kronikleşir ve doğal olarak halkın yaşam düzeyi bundan negatif olarak etkilenmeye başlar. Sorunu çözmek için yapılan hamleler boş çıkar. Halkın güveni kaybedilir. Bu durum anketlere net şekilde yansımaya başlar, kısmi bir oy kaybı sürecine girilir…
İşte bu aşamada alarm zilleri çalmaya başlar. İnişi durduracak yolların aranması sürecine girilir. İlk akla gelen fikir de genelde “yenilenme” olur.
İniş süreci içerde hiziplerin doğmasına yolaçar. Lider yaşlanmışsa ya da yeniden seçilme şansı yoksa onun yerine yeni bir lider aranmaya başlanır.
Bu klasik tablo günümüzün AKP’sine eni-konu cuk oturuyor. İki bakanın Erdoğan’ın koltuğuna göz diktiği ileri sürülüyor. Erdoğan’ın ise yerine oğlunu veya damadını düşündüğü yazılıp çiziliyor, söyleniyor…
Bilal Erdoğan’ın yeni bir aydın sınıfından kastının AKP’yi yenileyecek kadrolar olduğu ileri sürülürken, kimileri de siyasi İslam’ın kadro yenilenmesinin ancak yeni bir aydın tipi yaratarak mümkün olabileceğini ileri sürüyor.
AKP’yi kim savunmalı tartışması, AKP’nin mevcut savunma mekanizmasının artık işe yaramaz hale geldiğini de zımnen gösteriyor.
Yeni aktörler ortaya çıkacak, yalaka medya geri plana itilecek, AKP’yi kendi dışındakiler değil, kendi içindekiler savunacak, yeni bir öz savunma mekanizması kurulacak…
Bence bu fikir yanlış değil, çünkü yandaş medya etkisini yitireli çok oldu. TV’leri izlenmiyor, gazeteleri okunmuyor, tirajları yerlerde sürünen yandaş gazeteler gitgide çoğalıyor…
TV programlarına çıkıp iktidarı savunmaya çalışan uzaktan kumandalı aydınların (!) ümitsiz çabaları izleyenlerde ters tepkiler yaratmaya başladı artık.
AKP’nin kendi siyasetçilerinden oluşan bir özsavunma mekanizması kurması fikrini doğuran bu.
Pat diye böyle bir kadro kurmak kolay değildir. Çünkü savunma, saldırının aksine daha entelektüel ve siyasal donanım isteyen ince bir iştir.
AKP’de böyle kadrolar var mı, bilmiyorum. Belki de Bilal Erdoğan, yeni bir aydın sınıfına ihtiyaç var derken böyle bir şeyden sözediyor…
Bense bu konuda şöyle düşünüyorum:
Savunma/özsavunma, gücünü içtenlikten/samimiyetten alırsa işe yarar.
Gerçeklerle yüzyüze gelmekten, gerekiyorsa özeleştiri yapmaktan…
Meselâ ekonominin şu an ne durumda olduğu, bu arada en son niçin en az ücretin açlık sınırının altında saptandığı mertçe anlatılabilir. Bunların düzeltilmesi için neler yapılmasının düşünüldüğü, şimdiye kadar yapılan hataların neler olduğu doğrudan AKP’nin siyasi kadroları tarafından halka anlatılabilir. Başka örnekler de verilebilir…
Böyle bir yol tutturulmasının, gerçeklerin saklanıp ötelenmesinden veya tam tersinin söylenmesinden halk üzerinde çok daha büyük etkisi olur.
Böyle bir süreçte yalaka medyaya da itiyaç kalmaz, TV’lerin haber sonrası programlarının uzaktan kumandalı aydınlarına (!) da…
AKP, kaybedecek bir şeyi olmayanların çizgisine doğru ilerliyor. Samimiyet ve özeleştiri çöküşü durdurabilir.
Sonuçta her şey gözönünde zaten. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız !..
ETİKETLER : Yazdır







