
KÜRT SORUNU YOK MU ?
21 Aralik 2025 22:07:28
Bizim milliyetçilerimiz, ister Atatürk milliyetçileri olsun ister ırkçı milliyetçiler olsun Türkiye’de bir Kürt Sorunu’nun olmadığını savundular hep, hâlâ da savunuyorlar.
Atatürk milliyetçilerinin etnik sorunu yaklaşımı diğerlerinden farklıdır. Atatürk milliyetçileri ülkedeki etnik toplulukların, bu arada Kürtlerin varlığını kabul ederler, ancak onları bir “sorun” olarak göremezler. Etnik topluluklara gücünü anayasadan alan “eşit yurttaşlar” olarak yaklaşırlar.
Irkçı milliyetçiler ise etnik topluluklara asimalite bir yaklaşım sergilerler. Bu kesimin içinde etnik gruplarını bu arada Kürtlerin varlığını da inkar eden fanatikler bile vardır.
Genelde milliyetçilerimiz sadece Kürtleri değil diğer milli toplulukları da bir “sorun” olarak görmeme eğilimindedirler.
Atatürk milliyetçileri, Osmanlı’dan bu yana ayaklanmalara da neden olan Kürt taleplerini, emperyalistlerin provokasyonları olarak değerlendirirler.
Buradaki sihirli terim, “sorun” terimidir. Nedir sorun ?
Tükçe sözlükler “sorun”u şöyle açıklıyor:
“Düşünülüp çözülmeye, konuşulup bir sonuca bağlanılmaya değeri veya gerekliliği olan durum”.
Sorunun/sorunların temelinde de talepler ve itirazlar yatar.
Bir ülkedeki etnik bir grubun soy olarak varoluşlarına ilişkin talepleri varsa, orada çözülmesi gereken bir sorun da var demektir.
Kürtlerimizin Osmanlı’dan bu yana siyasi, sosyal, kütürel vb. talepleri, ötelendi hep.
Buna olan tepkiler, ayaklanmalar dahil, değişik formlarda dışa vurdu. Özellikle ayaklanmaların arkasında emperyalist ülkeler vardı.
Etnik taleplerin görmezden gelinmesi, yani çözülme yoluna gidilmemesi giderek bunları kronikleştirdi, soruna dönüştürdü.
Türkiye’de Kürt Sorunu yok demek yanlıştır, böyle bir sorun var.
Kürt talepleri tarih boyunca emperyalistler tarafından sömürüldü, sürekli olarak kaşındı. Ama olmayan bir şeyi kaşımak olası değildir.
**
Özellikle çok partili yaşamdan bu yana legalize olan Kürt siyasal hareketinin odak partisi olan HDP/Yeşil Sol/ DEM, kendilerini “solcu” olarak lânse etmeye çalışıyorlar.
Oysa Kürt siyasi hareketi azınlık milliyetçiliğinin değişik bir biçimidir. Kürt siyasi hareketi sosyalist değil, milliyetçi bir harekettir.
Tarihten de biliyoruz ki kapitalizmin yaratığı olan milliyetçilik, ülkenin demokratik yapısında ağır basan soyun bir siyasi duruşu ve hatta devlet biçimi olarak da ortaya çıkabilir; bir devletin içindeki azınlıkların siyasi hareketi olarak da…
Türkiye Kürtlerinin siyasal temsilcilerinin dünyaya ve Türkiye’ye bakış açısı sosyalist bir bakış açısı değildir. Kullandıkları terminoloji de sol bir terminoloji değildir. Sosyalistlerin paradigmal ayrımları sınıfsallık iken, Kürtlerin ayrımı Kürtçülük temelinde milliyetçilik olarak karşımıza çıkıyor. Federalizm gibi talepleri de bunu gösteriyor zaten.
Türkiye’de Kürt Sorunu yok dersek, DEM’i, PKK’yı nasıl izah ederiz ?
PKK’nın arkasında ABD’nin olduğu 50 yıldır sır değil. Buradan bakıldığında Kürt milliyetçi hareketini “mandacı” bir hareket olarak da niteleyebiliriz. PKK ile birlikte Kürt taleplerinin/sorununun çözülmesi gerekiyor. Tarih önümüze bu görevi koydu. Kürt Sorunu yok deyip çözüme karşı çıkmak, ne milliyetçiliktir ve ne de vatanseverliktir! Tam tersi, sorunun çözülmemesini, derinleşmesini, iç kargaşalara yol açmasını isteyen dış mihraklının ekmeğine yağ sürmektir !..
Solculuk etnik grupların ayrılma hakkını saklı tutar, ama bu halkı mutlak bir hak olarak görmez, göreceli bir hak olarak görür.
Eğer ayrılma, ile federalizmin öteki formları ülkeye zarar verecekse sol, bunlara karşı çıkar.
Türkiye bölünmesin, üniter yapısını ve ulus olarak varlığını korusun istiyoruz. Ama bu istek etnik sıkıntıları görmezden gelmek anlamına gelmiyor. PKK Sorunun çözmemiz, “Sorun” haline gelen Kürt taleplerini masaya yatırmamız gerekiyor. Talepleri, federatif talepler değil de demokratik ve kültürel talepler ise, onları mutlaka çözmemiz gerekiyor.
CHP’nin bu sorunların çözümüne aktif olarak katılması gerekiyor ayrıca.
ETİKETLER : Yazdır







