
GELENEKSEL HIRSIZLIK !
15 Nisan 2025 00:11:08
Zonguldak’ta orman içinde yanmış cesedi bulunan Afganistan’lı maden işçisinin ölümüyle ilgili dava sonuçlandı. İşçinin çalıştığı kaçak ocağın sahiplerine 5’er yıl hapis cezası verildi.
TV’ler başlık çıktılar:
“Ödül gibi ceza !..”
Bizim yargımız bağımsızdır. Bu yüzden hikmetinden sual olunmaz.
Geçiyorum.
Dünyanın en ağır işçiliklerinden birisi de kömür madeni işçiliğidir. Kömür maden işçiliğinin bu özelliği kaçak ocaklarında dip yapar.
Zonguldak’ın altı kömür dolu. Dağlardaki küçük bir tepeyi beş-on metre kazın altından kömür damarı çıkar.
Sanıyorum birkaç yıl önce Zonguldak TSO’nun başkanı kentte 1000’i aşkın kaçak ocak olduğunu açıklamıştı. Bugün kaç oldu bu rakam, bilmiyorum, ama artmış olmalı...
Kaçak ocakçılığın tarihi, kömürün bulunuşunun tarihi kadar eskidir. Sanıyorum Zonguldak’taki maden sahalarında şöyle böyle 200 yılı aşkın süredir resmilerin yanısıra kaçak ocak işletmeciliği de var.
Kaçak ocakçılık maliyeti en düşük bir işletme biçimidir. İşsiz işçi boldur, işçilik maliyeti yevmiyeden ibarettir. Sigorta yoktur, iş giysisi baret filan gibi iş araçları da yoktur. İşçiler, “kesene” denilen bir yöntemle çalışır. Her işçiyi işbaşı tarafından o gün “vermesi” gereken “araba” miktarı bildirilir. Daha ilkel kaçak ocaklarda küfe de ölçü olabilir. Genelde talep, bir işçinin normal mesai saatleri içinde verebileceğinin iki-üç katı olarak hesaplanır. “Verilen işi tamamla, yevmiyeyi hak et” denilir. Bu yöntem doğal olarak iş saati kavramını da eler. Genelde gündoğumu-günbatımı ölçüsü mesai kavramının karşılığı haline gelir.
Kömür madenciliğinde teknoloji yoktur. Kaçak ocaklarda hiç yoktur. Normal ocaklarda makinalı kazma denilen havalı delici aletler de kullanılır, ama ocağın uzak ayaklarında bunu kullanmak zordur. Ayrıca kazmaya göre ağır bir iş aletidir bu.
Benim çocukluk yıllarımda kaçak ocakları genelde EKİ’nin (TTK) bekçileri izlerdi. Bir yerde kaçak ocak bulunursa girişi dinamitle patlatılıp çökertilirdi. EKİ zaman zaman yerel basın için bülten çıkartır, kaçak ocakların çökertilmesi için ne kadar dinamit lokumu, fitili filan kullanıldığına ilişkin kamuoyu bilgilendirilirdi.
Bu o kadar yüzeysel bir önlemdi ki kaçak ocak sahipleri çok geçmez bir başka yerden damara giriş yaparak işi sürdürülerdi...
Sanıyorum hâlâ durum böyle. İhbar üzerine filan birkaç kaçak ocak saptanırsa girişleri çökertiliyor, o kadar !..
TTK’nın ürettiği kömürün miktarı bellidir.
Kiralık sahalardaki ocakların yıllık üretimi ile stoklarının da belli olması gerekir.
Eğer piyasada bunların üzerinde kömür dolaşıyorsa anlayın ki kaçak ocak kömürüdür onlar !..
Bu kolay yolu izlemek varken rastlantılara yahut ihbarlara dayalı kaçak ocak avcılığında ısrar etmek ne derece doğrudur, bilmiyorum ?!..
Şöyle bağlayacağım:
Kaçak ocakçılık bir kadim bir hırsızlık yöntemi olarak yüzlerce yıldır varlığını koruyan bir Zonguldak gerçeğidir. Yüzlerce yıl içinde öylesine içselleştirilmiştir ki bir mucize olup hırsızlık bitse eminim boşluğu nostaljik göndermelerle uzun yıllar hissedilecektir!..
ETİKETLER : Yazdır