
SOL NEYE KARŞI ?
08 Mart 2025 00:05:40
Türkiye solu Kürt kimliğini değil reddetmek, hiç bir dönemde görmezden gelmedi. Öyle bir şey olamazdı da zaten. 1970’li yıllarda yazdığımız yazılarda Türkiye halkını, “iki milliyetten halkımız” şeklinde tanımlıyorduk örneğin...
Ama bu yaklaşımımız, Kürtlerin Osmanlıdan bu yana, özellikle kurtuluş savaşı yıllarında kendi devletlerini kurma vizyonlarını kötüye kullandıklarını saptamaya da engel değildi. Kürt egemenlerinin Kurtuluş savaşının yarattığı otorite boşluğundan yararlanarak İngilizlerle işbirliği yapıp Doğu’da bir Kürt devleti kurma peşine düşmelerinin, bir başka deyişle milli bağımsızlığı için canını veren, kanını akıtan Türk halkını sırtından vurmaya çalışmalarının da altını çizdik hep...
Sol, etnik soruna öncelikle, sınıfsal açıdan yaklaşır. Türkiye solu da böyle yaptı hep. Türkiye’deki tüm azınlıklara öncelikle bu perspektiften yaklaştı. Antiemperyalist ve anti feodal bir zeminde halkların birliğini ve kardeşliğini savundu. Kırmızı çizgimiz emperyalizm ile işbirliğiydi...
Sol, milli azınlıkların ayrılma haklarına koşullu yaklaştı hep. Bu hak ilke olarak kabul edilse de hiçbir durumda mutlak bir hak olarak algılanmamıştır. Sol için önemli olan antiemperyalist ve demokratik mücadele sürecinde halklarına birlikte mücadelesidir. Ayrılık isteklerinin arkasında emperyalistlerin rolü varsa, doğal olarak bununla mücadele edilmiştir..
Şunu biliyoruz, sömürgeciliğin şövalyesi İngiltere, zaman içinde bu işlevini ABD’ye kaptırdı. Kurtuluş savaşımız sırasında İngilizlerle işbirliği yapan Kürt elitler, son yarım yüzyılda bu kez PKK olayı ile ABD’yle el-ele tutuştular. Kürt radikal milliyetçi hareketi bu kez ABD’nin Türkiye’yi de bölmeye çalışan BOP’unun bir aparatına dönüştü.
Cumhuriyet devrimi halkları emperyalizme karşı birleştirmiş ve cumhuriyet ile bütünleştirmişti.
Emperyalizm/ABD sımsıkı kenetlenmiş ulus-devletleri sevmez. Eski sömürgeciliğin “böl-yönet” stratejisi rehberleri olmuştur hep. Etnik, dini ve mezhepsel farklılıkları körükleyerek ülkeleri bölmüşler ve sonra da ele geçirmişlerdir.
Irak, Libya, Suriye son dönemin çarpıcı örnekleridir. Son yüz yıl içinde İngilizler ile ABD, Anadolu’da da aynı şeyi yaptılar, ama Türkiye’yi bölmeyi başaramadılar. ABD’nin en son Irak PKK’sını gözden çıkartması aslında Suriye PKK’sına daha etkin şeklinde kullanmayı amaçlayan bir stratejidir.
Sol, şu saptamayı yaptı hep:
Türkiye cumhuriyet devrimiyle etnik ve dinsel/mezhepsel sorunları aştı. Bugün Türk, Kürt ,Laz, abaza, Süryani, Arap, Ermeni, vb. milli azınlıkları oluşturan halklar arasında bir anlaşmazlık, sorun, düşmanlık yok: Kürt milliyetçilerinin diline pelesenk olan “barış” kavramı halkları kapsamıyor bu yüzden; halklar arasında bir savaş yok ki barıştan sözedilsin ! Onların “barış” dediği şey aslında ABD destekli PKK terörizminin korkak, provakatif eylemlerini tüm Kürt halkına mal etme kurnazlığı !
Sol buna karşı çıkıyor. Kimse Kürt sorunu yoktur demiyor. Kimse azınlık haklarına karşı çıkmıyor, kimse demokratizmin öngördüğü detaylara toptancı bir yaklaşımla yaklaşmıyor. Asimülasyon şiddetle reddediliyor...
Sol, bölünmeye karşı ! Sol ABD’nin güdümünde halkları birbirini düşürmeye, bu amaçla silah da kullanan emperyalist provokasyona karşı !..
Ülke bütünlüğü içinde etnik sorunlar her zaman ve her yerde tartışılabilir. En uygun yer de TBMM’dir.
EMEKÇİ KADINLARA SAYGI !
8 Mart dünya emekçi kadınlar gününü; çağlar boyunca sömürüye ve cins ayrımcılığına karşı verdikleri cesur ve haklı mücadeleleri
ile öne çıkan tüm emekçi kadınların kişiliğinde kutluyorum.
ETİKETLER : Yazdır