
KİMİNLE “BARIŞ” ?
21 Subat 2025 00:33:04
Türkiye Kürtlerinin lâik kesimleri ile İslamcı/şeriatçı kesimlerinin belli başlı siyasi partileri olan DEM ile Hüda-Par arasında şöyle bir görüşbirliği var. Her ikisi de “Kürt Sorunu”nu cumhuriyete/Kemalizme bağlıyorlar. Cumhuriyetin temel ilkelerinin, örneğin milliyetçilik ihlasının Kürtler dahil diğer halkları/etnik grupları yok saydığını, onları siyasal ve kültürel asimilasyona tâbi tuttuğunu iddia ediyorlar.
Hüda_Par’a göre Kemalizm bir “zehir” ! Hüda-Par’ın AKP’ye yakın olması doğaldır. DEM ise lâik bir parti olarak soruna ümmetçi pencereden değil milli pencereden bakıyor. Türkiye cumhuriyetinde Türk halkının “mutlak egemenliğine” itiraz ediyor...
Kemalizmi faşizmle özdeşleştirmeye çalışan yaklaşımların yanlış olduğunu söylemekle yetineceğim bugün. Cumhuriyet/Kemalizm halkların vardığını reddetmez; birliğini bütünlüğünü savunur...
Bugün üzerinde durmak istediğim konu bu değil. DEM’in ve Hüda-Par’ın Kürt sorunu’nun nedeni olarak Kemalizm’i göstermeleri yeterli tarihi bilgiye ve hatta bilince sahip olmadıklarını gösteriyor.
- yüzyılda Selçukluların Anadolu’ya girmelerinden bu yana Türkler ile Kürtlerin yıldızı hiç barışmadı. Bölgedeki Kürt aşiretleri nüfuzlarını sınırlayan Selçuklulardan sonra Osmanlılarla da çatıştılar durmadan. Yüzyıllar süren bu çekişmelere zaman zaman Osmanlıyı bölmek isteyen emperyalist güçler de müdahil oldu. 1877-78- Osmanlı-Rus savaşında Rus ordusu içinde Osmanlıyı arkadan vuran Kürt alayları vardı. II. Abdülhamit’in isyancı Kürtlere karşı kurduğu Hamidiye Alayları, Türk-Kürt çekişmesinin tarihinin cumhuriyetten yüzyıllar öncesine sarktığının belgesidir.
**
Günümüze geliyorum...
“Barış” sözcüğü son günlerde DEM’lilerin ağzında sakıza döndü ! Kim kimle barış yapacak ? Türk-Kürt halkları arasında savaş yok, 100 yıldır bu topraklarda iç-içe yaşıyorlar...
Tarihte de böyleydi bu. Problemi yaratanlar Kürt emekçi halkı değildi; Kürt egemen güçleriydi.
Bugün de öyle. Bölgedeki Kürt aşiretleri/ağaları “özerk” bir bölgede kendi egemenliklerini kurmak için legal ve illegal bir mücadele sürdürüyorlar. İllegal mücadeleyi PKK, legal mücadeleyi de adı sık sık değişen siyasi partiler yönetiyor.
ABD’nin kucağında oturan PKK’nın kırk yıldır sürdürdüğü terör eylemleri ile onlara karşı kolluk güçlerinin aldığı önlemler, “savaş” sözcüğü ile açıklanıyor ! Oysa savaş devletler arasında olur, barış da !
Bahçeli’nin Apo’dan yapmasını istediği çağrı da “barış” değil, “teslim olun” çağrısıdır. Kimse Kandil’den “ateş-kes” beklemiyor, teslim olmalarını bekliyor. Bu açık çağrıyı “barış” olarak niteleyen DEM, Kemalizmi hedef göstererek AKP’nin “Kürt Sorunu”nun çözümü konusunda adım atmasını bekliyor...
Hüda-Par ile DEM’in Kemalizme lanet okumalarının esas nedeni, Kemalizmin Türkiye halklarının “bölünmez bütünlüğü”nü savunmasıdır. Bunlar ise Türkiye’yi bölme peşinde!..
Türkiye halkı buna izin vermeyecektir...
ETİKETLER : Yazdır