
HÜDA-PAR’IN AMACI NE ?
19 Subat 2025 00:12:59
Çarşının karışacağı belliydi...
İktidarın çok sorunu var. Buna karşılık sorunları çözecek imkanları kısıtlı. Kadro sıkıntısı da çekiyor. Bu yüzden her sorun dönüp dolaşıp Erdoğan’ın önüne geliyor...
İktidarın en büyük sıkıntısı CHP’nin anketleride yerel seçimden bu yana birinci parti gözükmesi. Erdoğan doğal olarak partisini yeniden birinci parti yapmak istiyor. Ama yaşamın gerçekleri buna izin vermiyor. Geçim sıkıntısı içindeki geniş kitleler bu şekilde yaşamak istemediklerini her fırsatta ve biçimde deklare ediyorlar...
İktidarın en önemli sorunlarından birisi de Erdoğan’ı yeniden aday yapmak. Bunun için anayasanın değişmesi gerekiyor. Veya meclisin seçimi yenileme kararı alması...
İktidar bu sorunun çözümü için DEM’den ya da Kürtlerden destek bekliyor. Bunun ilk adımını Bahçeli atmış, DEM’e el uzatmıştı. Başlarda bir fantezi olarak algılanmıştı bu. Ancak zaman içinde çok akıllıca yazılmış bir senaryonun uvertürü olduğu ortaya çıktı. DEM/Öcalan aracılığı ile PKK’nın Irak/Kandil kesimi nötralize edilecek, bunun karşılığı olarak da Öcalan bir şekilde serbest bırakılacak; DEM’in talepleri ya da “Kürt Sorunu” TBMM’ne taşınacaktı.
DEM buna “çözüm süreci” diyor, iktidar da “Terörsüz Türkiye Süreci”...
Erdoğan’ın süreci çok iyi yönettiğini kabul etmeliyiz. PKK’ya ve içerdeki Kürt ayrılıkçılarına, bu arada DEM’e en küçük bir ödün vermeden, tam tersi vura vura süreci istediği kıvama getirdi. Öcalan verilen her görevi yerine getirmeye hazır bir konumda şu sıralar. DEM yeni bir çözüm sürecine girilmesi için doğrudan kendisine yönelik operasyonlara bile sesini çıkartamaz hale geldi. Denilebilir ki AKP/Erdoğan Kürt Sorununu, Türkiye’nin bütünlüğünü koruyarak çözme yolunda çok önemli adımlar atıyor şu sıralar... Olağanüstü gelişmeler olmazsa PKK’nın Irak/Kandil kesimi tümüyle veya belirsiz bir süre nötralize edilecek.
Bu süreç, anayasa değişikliğinde DEM’in AKP’nin yanında yeralmasını da sağlayacak... DEM bu şekilde muhalefet bloğından iktidar bloğuna transfer olacak...
Çarşının böylesine karışık olduğu bir dönemde bu süreci yönetmek kolay değildir. Erdoğan bunu başarıyor...
Hüda-Par’ın son “Kürt Çalıştayı”nı ve çalıştayda seslendirilen cumhuriyet karşıtı mesajları bu sürecin neresine koymamız gerekiyor peki ?
Hüda-Par Hizbullah’la iç-içe şeriatçı bir Kürt partisidir. Son seçimde de iktidarın ortağıydı...
Buradan kalkılarak Çalıştayın, İmralı Süreci’nin bir projeksiyonu olduğu söylenebilir mi ? Yoksa, süreci bir başka kanala aktarmaya çalışan şeriatçı ayrılıkçıların bir provokasyonu mu bu ?
Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarından Mehmet Uçum’un Çalıştay’da seslendirilen ayrılıkçı görüşlere karşı çıkması ve bunları “ihanet” olarak nitelemesi ikinci şıkkı akıla getiriyor. Öyle de olması gerekiyor. Kürt Sorunu’nun eksenini oluşturan Irak kökenli şiddet odağının (Kandil’in) nötralize edilmesi şansı doğmuşken süreci ayrılıkçı bir kulvara kaydırmaya çalışmak aslında süreci baltalamak anlamına gelir. Uçum’un da dediği gibi ihanettir bu !..
Bakalım Erdoğan ne diyecek ?..
**
İktidarın son günlerde iyice yoğunlaşan ve soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar ile kayyım atamaları şekillerinde somutlaşan sert tavrı, iç-sıkıntılarının farklı bir boyuttaki dışavurumu bence...
ETİKETLER : Yazdır