
BİR AĞAÇ GİBİ...
02 Ocak 2025 00:12:44
Bütün duygular ölümsüzdür.
Ama, umudu başköşeye koyarım ben yine de...Çünkü umut, yaşamın tutulduğu son daldır...
Yeni yıl yazım şıngır mıngır bir yazı olsun isterdim, ama öyle olmayacak. 2024 öylesine kirli, öylesine acılı/kanlı bir yıl oldu ki onun bende de bıraktığı derin izlerin içinden şıngır mıngır bir yazı çıkartmak olası değil.
Ama bu, 2025 için olsun, daha sonraki yıllar için olsun insanlığın ve çilekeş halkımızın daha aydınlık bir dünyada ve Türkiye’de yaşayacağız umudunu kaybettiğim anlamına gelmiyor. Yaşamın diyalektiğidir; her şey kendi zıddını; her süreç kendi zıttına dönüşür.. 2024’te yaşadığımız karanlık/kirli günler, gün gelecek yerinii şıngır mıngır günlere/yıllara bırakacaktır.
İnsanlık, “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine” yaşayacağı günlere ulaşacaktır bir gün mutlaka...Buna kesinlikle inanıyorum.
Bu inanç önümü aydınlatan bir ışık oldu hep. Kalem yaşamım oldu...
Bu yeni yılınızı da bu inanç ve umutla kutluyorum sevgili okurlar. 2025 size yakışan bir yıl olsun; Umduğunuz bir yıl...
HER ŞEY ERDOĞAN İÇİN
PKK uzun süredir sadece Türkiye’nin sorunu ya da içsel bir sorun değil, bölgesel bir sorun. ABD Ortadoğunun uygun gördüğü coğrafyalarında kullanıyor PKK’yı. Birkaç yıldır da özellikle Suriye’de.. BAAS rejiminin devrilmesi sürecinde ABD ‘nin sahadaki en önemli oyuncularından birisi PKK ve türevleri (YPG, SGD, PYD) idi. Son dönemde İsrail’i de kullandı ABD. HTŞ ve öteki küçük terör örgütleri ile Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) öteki muhalif örgütlerdi. HTŞ’nin de ABD’den bağımsız olmadığını herkes biliyor.
Denilebilir ki ABD’nin Suriye’yi ele geçirme operasyonunda PKK başrol oyuncularından birisiydi.
Şu an Fırat’ın doğasındaki geniş bir bölge ABD+PKK’nın elinde. Bu ikisinin o coğrafyayı terletmeye niyeti yok. HTŞ’nin başı arada bir Türkiye’ye şirin gözükmek için PKK’ya lâf dokunduruyor ama, Fırat’ın doğusunu ABD’den almaya gücü de yok niyeti de gerçekte. Çünkü HTŞ’nin elini-kolunu sallaya sallaya Esad rejimini devirmesinin planlayıcısı, son anda Rusya ve İran’la anlaşan ABD’ydi. HTŞ ABD projesidir. Suriye’nin ve bu arada PKK’nın oradaki varlığının ne olup olmayacağına da yakında ABD’nin iplerini eline alacak olan Trump karar verecek.
ABD’nin niyeti aslında Suriye’yi bölmek. Orada federatif bir yapı kurulmasını istiyor. Kürt gruplarına ve PKK’ya özerk bir bölge verilmesinden yana. Bu plan, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesine (BOP) cuk oturuyor.
Suriye’de sürprizleri açık bir süreç yaşanırken iktidarın Erdoğan’a adaylık yolunu açmak için DEM ile ve onun üzerinden Öcalan’a el uzatması, BOP’lu çağrışımlara yolaçacaktı, öyle de oldu.
İktidar, anayasadaki bazı maddelerin, örneğin 42. Ve 66. maddelerin değiştirileceği vaadiyle de DEM’i muhalefet grubundan kopartabilirdi. Öcalan’ı niçin devreye soktular anlayamadım. DEM, mandacı etnik milliyetçiliğin Kürt kimliğine yaslı bir partisidir. İktidar safına katılması için bu iki maddenin değiştirileceği vaadi onlara yeter de artardı bile. Tekrar ediyorum. Niçin böyle bir hata yaptı iktidar, anlayamıyorum.
Hata diyorum, çünkü ABD Suriye’de bir Kürt devleti kurmaya çalışırken Türkiye’de Kürt sorununun Öcalan’ı da kapsayacak şekilde gündeme taşınması BOP’lu çağrışımlara yol açıyor ki bunu iktidar da istemez sanıyorum. Acaba Bahçeli Salı konuşmasında “açılım” ya da “çözümü bunu gördüğü için mi reddetti ?!..
ETİKETLER : Yazdır