
PKK ELDE Mİ KALDI ?
27 Aralik 2024 00:13:17
Suriye’nin bizi de çok yakından ilgilendiren iki ana sorunu var şu an:
1) BAAS’çıların millici ve lâik devlet aygıtının yeniden yapılandırılması...
2) PKK ve türevlerinin geleceğinin ne olacağı ?..
Suriye’de yeniden yapılandırılacak devletin millici yada antiemperyalist ve lâik bir devlet olmayacağı nerdeyse kesin. Sanıyorum bir islam devleti kurulacak orada. Muhafazakar çevreler bunu bir devrim, daha doğrusu, islam devrimi olarak niteliyorlar şimdiden... İslam devrimi deyimi onlar açısından cuk oturuyor, ama toplumbilimleri açısından bu bir devrim değil, karşıdevrim olacaktır.
İslamın 7. yüzyılda başlayan siyasallaşma ve devletleşme/devlet kurma süreci çok değişik aşamalardan geçti:
İlk devleti Medine’de Hz. Muhammet kurdu. Eski Yunan tipi (polis) bir kent devletti bu. İlk devlet İslam’ın temel inancı üzerine kurulmuştu. İslam inancına göre mülkün (devletin) gerçek sahibi tanrıdır. Mülkü fiilen yönetenler tanrının vekilleridir. İlk İslam devletini Hz. Muhammet yönetti, onun ölümünden (632) sonra halifelerin yönetimine geçti devlet...Halifeler biat geleceğine koşut olarak, tüm İslam camiası tarafından seçiliyordu.
Ancak, İslam inancı yayılmaya, Arap yarımadasının dışına taşmaya başlayınca ilk devletin niteliği de değişmeye başladı. Özellikle Emevilerle (661-750) bir tür toplumsal sözleşme olan biat geleneğinin/onayının yerini zor unsuru aldı. Buna koşut olarak devlet örgütlenmesi de Bizans ve Sasani etkilerine açıldı. 8. yüzyılda islam devletleri çoğalınca devlet biçimleri de değişmeye başladı. Bundan henüz gelişme aşamasındaki kamu hukuku olumsuz şekilde etkilendi. Bu durum sonraki yüzyıllarca da sürdü. Yüzyıllar içinde islamın, kuranda temellenen yerleşik ilkelerinin devlet yönetimine uygulanması anlamında şeriat hukukuna dayalı klasik devlet biçimi ağırlık kazandı. Bu sistemde ceza hukuku öne çıkarken ilk kez Emevilerle önü kesilen kamu hukukunun gelişememesinin yarattığı boşluk örf ve âdetler hukukuyla dolduruldu.
Suriye’de böyle bir devlet mi kurulacak şimdi ? Genelde islamın temel ilkeleri ile örflere dayanan bir devlet mi yahut ?
Suriye’nin demografik yapısına bakıldığında bunun biraz zor olacağı görülebiliyor. Suriye’nin demografik yapısı içinde Sünni İslamcıların oranı yüzde 74, Alevi-Şii yüzde 12, Hristiyanların oranı yüzde 9 ve Dürzilerin oranı yüzde 4.
Bu dinsel, mezhepsel ve etnik yapının siyasal ve kültürel farklılıklarını görmezden gelen otoriter bir yönetim anlayışı Suriye’de bütünlüğü sağlayamaz. Sanıyorum BAAS’ın tam bağımsızlıkçı lâik modelinin yerine BOP’un öngördüğü ılımlı İslamcı bir devlet formuna yönelinecek...
İkinci şıkka geliyorum:
Suriye’nin yüzde 40’nı halen ABD-PKK ve türevleri elinde tutuyor. ABD ile PKK’nın Fırat’ın doğusundaki bu geniş coğrafyadan ayrılmaya niyetleri yok. ABD şu an da İsrail’in yanısıra PKK’nın da hamisi durumunda.
PKK’nın yeni kurulacak Suriye ordusu içine katılması olasılığı da çok zayıf, bir olasılık.
HTŞ’nin son yaptığı açıklamada da yeni ordu kurma girişimi içinde PKK’dan sözedilmiyor zaten. Ama bu konuyu ABD ile konuştukları saklı değil.
Türkiye’yi yönetenler çok haklı olarak PKK ve türevleri ile IŞİD’in tasfiye edilmesini istiyorlar.
Soru şu:
Bu gerçekleşebilir mi ? Nasıl ?
Olasılıklar şunlar:
- PKK kendisini lâğvedebilir.
- ABD PKK’yı Irak’a çekebilir.
- PKK Fırat’ın Doğusundaki coğrafyadan zorla süprülebilir.
İkincisi dışında bu olasılıkların hayata geçme şansı zayıf. ABD eğer Fırat’ın doğusundaki coğrafyayı PKK/Kürtler için özerk bir bölge haline getirmeyi düşünüyorsa, Suriye’nin bölünüp parçalanmasının temelini atmak anlamına gelir ki bu, girilecek kaotik süreç HTŞ’yi de yiyebilir. Suriye alevilerine yönelik saldırılar yeni bir iç-savaşa da yolaçabilir.
**
Suriye’nin yeniden yapılanmasında PKK ana sorunlardan birisi iken, içerde Bahçeli’nin PKK’nın geleceğini ABD’ye filan değil 25 yıldır imralı cezaevinde yatan Öcalan’a bağlaması ile DEM’in Öcalan aracılığı ile Kürt Sorunu’nu Türkiye’nin gündemine taşıma gayreti gerçi Türkiye’nin ve bölgenin gerçeklerine pek cuk oturmuyor ama magazinel bir dolgu malzemesi olarak süreci renklendiriyor.
Şöyle bağlayacağım:
Bütün bu olasılıklar gözününe alındığında, Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkiye’nin teknik destek sağlama dışında siyasirol alması büyük bir risk olur.
ETİKETLER : Yazdır