ERDOĞAN ADAY OLMALI !
08 Kasim 2024 00:17:25
MHP lideri Devlet Bahçeli Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden aday olmasını istedi.
Katılıyorum. Sayın Erdoğan devam etmek istiyorsa aday olmalı/olabilmeli.
Ancak Bahçeli ile yollarımız bu kavşakta ayrılıyor. Bahçeli, Erdoğan’ın yeniden seçilmesini istiyor. Argümanı da zaten tek seçenek olması.
Öküz altında buzağı aramanın anlamı yok. Bahçeli’nin tek seçeneğin Erdoğan olmasını söylemesi, Türkiye’yi Erdoğan’dan daha iyi kimsenin yönetemeyeceği savı, o kadar.
Ben’se ne Erdoğan’ın tek seçenek olduğunu düşünüyorum ve ne de yeniden seçilebileceğini…Sadece aday olmasını istiyorum.
Niçin ?
Çünkü cumhurbaşkanlığına dönem sınırı getirmek seçme-seçilme özgürlüğüne aykırı antidemokratik bir uygulama. Halk iradesini hepimiz kutsuyoruz. Ama o iradenin sandıktaki beyanına kısıtlama getiriyoruz. Böyle şey olmaz ! Üstelik kim getiriyor bu kısıtlamayı ?
Belirli dönemlerde gücü elinde tutanlar ! O güç anayasa yaparken halk kitlelerine kendi iradesini dayattı/dayatıyor.
Sınırlama olmamalı. Halkın çoğunluğu önüne kaçıncı kez gelirse gelsin özgür iradesiyle cumhurbaşkanını seçmeli. Erdoğan’ın istiyorsa aday olmasının önü açık olmalı.
Okurlar bilirler; bu köşede anayasaların kutsal metinler olmadığını, gerekiyorsa değiştirilebileceğini yazdım hep. Türkiye Cumhuriyeti anayasası, ilk dört madde sözdışı yeniden yazılabilir.
Erdoğan’ın yeniden aday olmasıyla ilgili gerekçem bununla da sınırlı değil. Şu da var: Erdoğan 22 yıldır Türkiye’yi yönetiyor. Değiştirilecekse anayasal kısıtlamalar değil, halk değiştirmelidir. Demokrasiye ya da halk yönetimine gerçekten inanıyorsak halka bu seçeceği vermek zorundayız.
Erdoğan aday olup seçimi kazanamazsa geriye gelmemek üzere gider. AKP de dağılır. Çünkü AKP bir “şahsım” partisidir.
Bahçeli bunu bildiği için Erdoğan’ı tek seçenek olarak sunuyor. Hayır, dilinin altında bir şey yok. Sadece Erdoğan’la devam edilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Şüphe yok ki Erdoğan’ın aday olup seçilememesi muhazafakar kesimde sarsıntı yaratır; ama hareket varlığını korur. Bir şekilde Erdoğan’sız yoluna devam eder. Yeni bir Erdoğan çıkartıncaya kadar Türkiye bu kez seküler kulvarda yol alır. Halkın desteğini sürekli kılacağı dönüşümlere imza koyabilirse Türkiye yeniden çağdaş raya oturabilir. Geriye gidiş durdurulabilir. Yok gelenler de başarılı olamazsa başa sarılır…
1908’den bu yana olan bu değil mi ?
Milli-devrimciler/Atatürk ve arkadaşları, toplumsal koşullar onu gerektirdiği için mili orduyu da Osmanlı’nın eşrafının (derebeyi, toprak ağası, şeyh, paşa) desteğiyle kurdular. Bu orduyla kurtuluş savaşını zafere taşıdılar. Milli-demokratik devrimi onların karmaşık tepkileri altında götürebildiği kadar götürdüler. 1946’da çok partili yaşamla birlikte devrim karşı devrime dönüştü. Bu neye böyle oldu ? Çünkü milli-devrimi destekleyecek bir işçi sınıfı yoktu ülkede. Köylü hareketi de.
Neyse. Şöyle bağlayacağım:
Erdoğan aday olmak istemese bile aday olmaya ikna edilmeli. Önü açılmalı. Siyasi hikayesinin sonlanıp sonlanmayacağına kitleler karar vermeli. Tek koşulum var: Erdoğan’ın olası rakipleri seçim öncesi hiçbir şekilde engellememeli, önü kesilmemeli. Dürüst, açık bir yarış olmalı !..
CHP, Öcalan’ı meclise taşıma ayıbından bir an önce kurtulup Erdoğan’ın önünü açmalı. Erdoğan’ın sandıkta alt edilmediği bir seçim zaferi inanın uzun süreli olmaz. Keyif de vermez.
ETİKETLER : Yazdır