ORTAÇAĞ MAFYASI DEVRİMCİYDİ !
29 Eylül 2023 00:19:07
Mafyayı nasıl bilirsiniz ?
Klasik tanımı şöyledir:
Kumar, fuhuş, haraç, kaçakçılık, vb. yasadışı işlerle uğraşan hiyerarşik illegal (gizli) örgüt.
İlk mafyaların ortaçağda, İtalya’nın Sicilya adasında doğduğunu biliyoruz. Ama, sanırım şu çok fazla bilinmiyor: İlk mafyalar devrimciydi; ortaçağın sonlarında Müslüman, Norman ve İspanyolların Sicilya’da kurduğu istilacı yönetimleri devirmek için kurulmuştu. Mafya sözcüğün kökeni olan “mafie” küçük garilla gruplarının ortak adıydı. Bunların bir kısmı yerli büyük toprak sahiplerinin koruculuğunu da yapıyordu. Zaman içinde adada kurulu düzen deformasyona uğradı doğan otorite boşluğu mafyaları bağımsız bir güce dönüştürdü. Toprak sahiplerinden aldıkları koruma bedelleri büyüyerek haraçlaştı. Örgütler diğer yasadışı işlere giriştiler. Bu kez mülk sahiplerinin değil, yoksul halkın korucusu haline geldiler. Robin Hood’laştılar, ve yasadışı diğer işlerden elde ettikleri servetlerinden yoksul halka pay ayırdılar, sorunlarını çözdüler, bu yolla güvenlerini kazandılar.
Osmanlı’daki mahalle Kabadayılığının bazı özelliklerinin ilk Sicilya mafyalarıyla örtüştüğü söylenebilir.
Mahalle kabadayılığı cumhuriyet döneminde de sürdü, toplumsal dokunun iyice bozulmaya başladığı 20. Yüzyılın sonlarına doğru mahalle kabadayılığının yerini, bir yandan kabadayılık ahlakını ve geleneklerini hiçe sayan lümpen-proleterler alırken, öte yandan da siyasetle iç-içe geçen değişik türde mafyalar ortaya çıktı.
**
1970’li yıllardaki cezaevi yıllarımda Kartal Maltepe cezaevinde son kabadayılardan Dündar Kılıç ve Sultan Demircan’la koğuş arkadaşlığım olmuştu. Demircan, Kılıç’tan gençti. Cezaevinde, kabadayılıkla ahlakına koşut olarak Kılıç’a hizmet ediyordu.
Kılıç, son kabadayıların çoğu gibi “ot” kullanıyordu. Ancak, askeri cezaevlerine değil ot, sigara sokmak gibi kurallara bağlıydı. Kılıç, zaman zaman uyuşturucu bulamayan bağımlılara özgü öfke patlamaları yaşıyordu. Bir seferinde onu Demircan’ı tokatlarken görmüştüm. Demircan, kolları iki yanına sarkık şekilde tokatları başı dik şekilde karşılıyordu…
Artık Dündar Kılıç’lar, Oflu’lar, Sultan Demircan’lar vb. yok. Onların yerini çürüyen toplumsal dokunun bataklığından doğan mafyalar aldı
O dönemde, 1970’li yılların başlarında, devrimci illegal örgütlerin en korktukları şey, çözülen mahalle kabadayılığı kurumunun yerine geçmeye başlayan lümpen-proleter yeraltı örgütleri ile özdeşleştirilmekti. Halkta böyle bir algı yaratmamak için banka soygunları maskesiz yapılır, soygun sırasında bankada bulunanlara paranın halk adına “kamulaştırıldığı” söylenirdi.
Aslında bu uslûp da yanlıştı. Çünkü halk, ikisi arasında ayrım yapmıyor; devrimcilikle banka soymayı bir araya getiremiyordu…
Neyse.
Günümüze geliyorum…
Şu sıralar gündemde, eski içişleri bakanı Soylu ile yakınlığı olduğu iddia edilen bir mafya babasının derdest edilmesi olayı var. Yeni içişleri bakanı Yerlikaya mafyanın üzerine cesaretle gidiyor, halktan takdir topluyor.
Ancak, Bahçeli’nin Soylu’ya sahip çıkan açıklaması ile durum çatallaşır gibi oldu. Siyaset kulislerinde Cumhur ittifakında Soylu çatlağı oluştuğu iddiaları seslendirilmeye başlandı. Buradan kalkarak yerel seçim öncesi MHP’siz bir Cumhur İttifakının doğabileceği bile iddia edilir oldu.
Hiç sanmıyorum. MHP ile AKP hâlâ birbirine muhtaçlar. Yerel seçim öncesi şimdiki dengede bir eksen kayması olayı yaşanması olasılığı çok zayıf. MHP’nin yerine İyi Parti’nin kaydırılacağı şeklindeki iddialar fantastik senaryolar olmaktan öte anlam taşımıyor…
Bir yerde uzlaşacaklardır. Ama Yerlikaya’nın mafyaya karşı giriştiği operasyonların izi kalacaktır.
Yerlikaya kısa sürede önemli işler yaptı…
ETİKETLER : Yazdır