ERDEMİR ÖEB’LEŞİYOR MU ?
28 Eylül 2023 00:18:15
(II)
Aynı başlıklı yazımın dünkü bölümünde Ereğli’ye Erdemir eksenli bir Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB) kurulacağı iddialarını irdelemiştim.
Yazımın ikinci bölümüne girmeden önce sıkça tekrarlanan bir yanlış tanımlamayı düzeltmek istiyorum: Kimileri Erdemir’in ÖEB haline geleceğini ileri sürüyor. Bu değru değil. Doğru olan, Ereğli’ye ekseninde Erdemir’in olacağı bir ÖEB kurulmak istendiğidir. İkisi aynı şey değil.
Dünkü yazımda, Erdemir’in ÖEB kurulması için başvuruda bulunup bulunmadığı sorununa açıklık getirecek net bir bilgiye sahip olmadığımın altını çizmiş, bu konuda Erdemir’i hükümetin de özendirmiş olabileceğini bir hipotez olarak öne sürmüştüm.
Ayrıca ÖEB’lere sağlanan avantajların çok cazip olduğunu, buna karşılık örneğin Ereğli’de bir ÖEB kurulması halinde belediyenin vergi kayıpları yaşayacağını, ama öte yandan yani yatırımları istihdam hacmini ve dolayısiyle ilçeye katmadeğer akışını büyütüp hızlandıracağını belirtmiştim.
Bugün de ÖEB’nin politik kodları üzerinde duracağım:
Kdz. Ereğli’nin CHP’li Belediye Başkanı Halil Posbıyık, vergi kayıplarını gerekçe göstererek Ereğli’ye ÖEB kurulmasına karış çıkıyor. Bu paradigmal yaklaşım pek geniş ölçekli değil gerçi, ama sonunda kendi açısından haklı. Posbıyık, Ereğli’ye Erdemir eksenli bir ÖEB kurulmaması için kent olarak mücadele edeceklerini açıklıyor ayrıca.
Bu nokta önemli. Çünkü burada muhatap Erdemir değil. Eğer ÖEB için Erdemir başvuruda bulunduysa, hiç kimse “hayır böyle bir başvuruda bulunamazsın” diyemez. Sonuçta özel şirkettir. Yatırım planlaması neyi gerektiriyorsa onu yapmakta özgürdür.
Bu yüzden ÖEB’nin kurulmaması için ancak ona onay verecek makama ya da cumhurbaşkanlığına tepki verilebilir. Çünkü, daha önce de söylediğim gibi, ÖEB’lerin kuruluşunda ve özel teşvik almasında tek yetkili Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.
Şimdi bir soru açacağım:
Ereğli’ye ÖEB kurulmaması için Erdoğan’dan talepte bulunmak, eğer bir başvuru varsa onun onaylanmamasını istemek gerçekçi bir yaklaşım olur mu ? Ayrıca bu doğrultuda kitle hareketi yaratmaya çalışmak ne derece doğru bir strateji olur ?
Önce şunu söyleyeceğim:
Cumhurbaşkanlığı makamından böyle bir toplu talepte bulunmak demokratik normlara aykırı değildir. Demokratik çerçeve içinde gösteri de yapılabilir. Ancak, inandırıcı, ikna edici bir gerekçeye ve siyasi etiğe saygılı olunması koşuluyla !..
Bir soru daha açacağım:
Peki böyle bir tepkinin başını CHP’li belediyenin çekmesi siyaset stratejisi açısından ne derece gerçekçidir ?
Bu soruya olumlu bir yanıt vermek zordur. Kaldı ki ÖEB projesinin Erdemir’e hükümet tarafından empoze edilmesi olasılığı da henüz netleşmemişken ?!..
Ereğli’ye Erdemir’in ekseninde yeralacağı bir ÖEB kurulması, eğer bir hükümet özendirmesi ise, kente çok ayrıcalıklı davranıldığı, bir anlamda ödül verildiği anlamına gelir bu. Çünkü ÖEB’ler, son analizde, kurulu oldukları yere geniş yatırımlar çekmeyi öngören projelerdir.
Eğer Ereğli’ye kurulacağı söylenen ÖEB, bir iktidar projesi ise, bunun politik kodlarının da olabileceği akla gelir.
Elimde yeterli bilgi yok, bu yüzden derinleşemeyeceğim, ama eğer böyle bir olasılık varsa iktidarın İskenderun Demir-Çelikle birlikte yassı çelik piyasasını elinde tutan Erdemir/OYAK’la daha iç-içe ilişkileri kurmak istediği anlamına gelir bu.
Bütün bunlar şu an için (en azından benim için) bir hipotezler zinciri olmaktan öte anlam taşımıyor. Ama, ÖEB’leşen yerlerdeki temel kuruluş konumundaki şirketlerin iktidara yakın olması insanda bazı çağrışımlar yaratmıyor da değil…
Şöyle özetleyeceğim:
Kdz. Ereğli’ye Erdemir eksenli bir ÖEB kurulması, kent için bir şans, ama belediye için bir şanssızlık olarak nitelenebilir. Belediyenin ciddi maddi kayba uğraması aynı zamanda halk hizmetlerini teorik olarak kısıtlayacağı için, kent kesiminde oturanların da bundan etkileneceği söylenebilir. Ama bu, Erdemir’in ÖEB haline dönüşmesiyle Ereğli’den tümüyle kopacağı iddialarını da haklılık kazandırmıyor, tam tersi …
Bitirirken, şöyle bir hipotez daha geliştireceğim:
Önümüzdeki yerel seçimde belediye yönetimi CHP’den AKP’ye geçse, iktidar, Ereğli’ye ÖEB kurmaktan vazgeçer mi ?
Sanmıyorum. Çünkü bu durumda belediyenin kayıpları başka yollardan fazlasıyla karşılanabilir. Günümüzde iktidar belediyesi olmak bir ayrıcalıktır.
Yok, tersi olur da, yerel yönetim CHP’de kalırsa, Erdemir de istese, iktidar da özendirirse, sonunda ÖEB’nin kuruluşu hızlanır. Halen belediye ile özellikle emlak sorunları yaşayan Erdemir/OYAK yönetimi de bundan memnuniyet duyar kuşkusuz.
Sanayi kentleri, onları vereden temel kuruluşların ekseninde büyüyüp/gelişmek zorundadır. Bunu durdurmak imkan yoktur. Ama, her gelişme gibi sınai gelişmede beraberinde bir takım sorunlar taşır. Gelişmenin ana yönü açısında bunlara katlanmak zorunlu hale gelir…Kaldı ki Ereğli sadece ilçe merkezinden ya da 31 mahalleden ibaret değildir; belediyenin hizmet alanı dışında kalan 93 de köyü vardır.
Esas yapılması gereken sanayileşmeye karış çıkmak değildir. ÖEB’nin yolacağı vergi kayıplarını telafi edecek formüller üretmek, onun için mücadele etmektir. Bunun muhatabı da Erdemir değil, Erdoğan’dır…
ETİKETLER : Yazdır