
İKTİDARIN SEÇİM STRATEJİSİ
08 Eylül 2022 13:58:41
Strateji askeri bir terim. Ana kuvvetlerin belirlenenhedeflere göre mevzilenmesi anlamına geliyor.
Siyasette de stratejinin tanımı aynı. Fark, hedefin/hedeflerin içselliği ile kuvvetlerin sivil kuvvetler olması. Kullanılan silahların da ateşli değil, ateşsiz silahlar olması.
Buna siyaset yapmak deniliyor. Ana hedef, iktidar için siyasal iktidarı elde tutmak, muhalefet için ele geçirmek…Kazanılacak hedef kitle tüm seçmenler…
Siyasal partilerin en önemli silahını ise medya oluşturuyor. Çünkü kitlelere ulaşmanın başka yolu yok.
Seçime gidiyoruz….
AKP’nin seçim stratejisi belli oldu: Ana amaçları, iktidarı yitirmemek için kaybettikleri oyları geri almak…Bunun için de, öncelikle, değişik yöntemlerle kötü ekonomik gidişi perdelemek !
Bu nasıl olacak ?
Dikkatler başka yönlere çekilerek…
Nasıl ?
Şu an görünen AKP ana kuvvetlerini (kadrolarını) iki hedefe yönlendirmiş durumda:
Birincisi, hamaset…
İkincisi kutuplaştırma…
İlk hamaset denemesi Suriye’ye operasyon çekme çıkışı ile başladı. “Bir gece ansızın…”
Gelgelelim, Rusya ile İran karşı çıktı buna. Rusya’dan petrol-doğalgaz, kömür ve tahıl alıyoruz. Tahılı ve gazı kesse, af buyrun, ayvayı yedeğimizin resmidir !
Boyun eğdik. Hatta; Putin’in, “Esad’la uzlaş” önerisine karşı sıcak bir tutum da takındık ayrıca. Bu kez Suriye’deki muhalefet (siz paralı askerler diye okuyun) başını dikti. ABD de ateşin altına odun taşımaya başladı.
Sonuçta operasyon ve Esad’la uzlaşma projeleri şimdilik rafa kalktı.
Bu kez yüzünü Yunan’a döndü sayın cumhurbaşkanımız: “Bir gece ansızın.”
Yandaş basın şimdi bunu köpürtüyor.
Türkiye şu açıdan haklı: Adaların Lozan anlaşmasına göre silahlandırılması yasak. Ama Yunanistan burnumuzun dibinde yıllardır bunu yapıyordu, ama iktidar, muhalefetin uyarılarını dikkate almıyordu…
Şimdi niye alıyor peki ?
Anlayın işte…
Yeni gerilim politikasının da çok uzun ömürlü olmayacağı şimdiden belli oldu: ABD müdahale etti. Fransa, AB sözcüsü pozisyonunda Yunan’ın yanında saf tuttu. ABD ile NATO ve AB’nin muhalefetine rağmen bir operasyona kalkışır mı cumhurbaşkanı, ben pek ihtimal vermiyorum…Peki seçime kadar başka hamaset enstrümanları bulunur da tındırgatılır mı? Belli olmaz. Ama, olasıdır…
Kutuplaştırmaya gelince…
Bu hep zulada zaten. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana zaman zaman ucu gösterilen, bazen kınından sıyrılan en önemli silahları bu !
Toplumu dinci-lâik diye bölmek…
Festival yasakları bununla ilgili örneğin. Bunun en açık kanıtı kendilerine Zakkum ismini takan bir müzik grubuna karşı tutucu çevrelerden yükselen yasakçı sesler…(Kuran’da zakkum’u lanetleyen, “cehennem çiçeği” olarak tanımlayan birkaç ayet var…) Şunun için altını çiziyorum bunun, tepkiler özünde dinci tepkiler !..Şurada burada görevli imamların zaman zaman yaptığı tuhaf açıklamalar bunun bir başka örneği…En son Cübbeli Ahmet’in ekonomideki kötü gidişi halkın yüzde 80’nin namaz kılmamasına bağlayan açıklaması tümünün üzerine tüy dikti !…(Cübbeli Ahmet’i, KKV’yi “faizcilik” olarak niteyen çıkışı üzerine yediği zılgıtlar yola getirmiş anlaşılan…)
Bilinen sözdür:
Herkes elindeki silahla dövüşür. AKP’nin silahları (şimdilik) bunlar…Seçim yaklaştıkça yenileri ortaya çıkar mı, olasıdır…
ETİKETLER : Yazdır







