Türk Kadını'nın Dünü ve Bugünü Üzerine Bir Deneme...
10 Mart 2022 18:06:31
Ne diyordu ATATÜRK’ÜMÜZ? :
* Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. * Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar…
*
Ne diyordu Tevfik Fikret? :” Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer”.Dünyada kadınlarına seçme ve seçilme hakkını tanıyan Atatürk oldu.Yaşamı boyunca toplumda kadını yücelten; onu “Cumhuriyet Kadını” olarak niteleyen bir liderdi ATATÜRK.…
*
"Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır.Onun için kadınlarımız;bu nedenle erkeklerimizden çok daha aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.", diyordu ATATÜRK…
*
“ 80 yıl sonra gelen bir iktidar: “Türban-Başörtüsü-Tesettür” üçlüsüyle kadınlarımızı ayrı bir kimliğe büründürdü.3-5 çocuk safsatasıyla, çocuk yaşlarında onları eve kapattı.Kendi zenginini yaratan bu iktidar, sosyetik bir yaşam sağladı kadınlara…
Bugün geldiğimiz yerde “Kadınına Düşman erkeler” yaratıldı.Kadın cinayetleri, kadın ve çocuk istismarı, tecavüzlerden geçilmiyor. Siyasette kadın vekil kotası uygulanmazken, yoksullaşan bir toplumda adalet de sağlanamaz oldu…
*
Bir dönemde Duygu Asena ‘’Kadının Adı Yok’’ kitabında kadın konusunu işlemiş ve şu saptamayı yapmıştı:’’ temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyeti kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı, bir kadının ağzından anlatıyordu. Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekârlıklar, hırslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyordu. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyordu da.Ne pahasına olursa olsun’’…
*
Bugün ne yazık ki toplumumuzda siyaset kurumu kadını iki ayrı kampa ayırmış; Cumhuriyet döneminde kadın kazanımlarını görmezden gelerek yanlış bir toplum yapısı yaratmıştır.Bu Kadınlar Günü’nde evrensellikten uzak kısır görüş ve uygulamaları kınıyor, kadının hak ettiği eşitliğe yeniden kavuşturulmasını –Cumhuriyet Kadını –kimliğine yeniden dönülmesini yürekten diliyorum…
ETİKETLER : Yazdır