
FİLM BAŞLIYOOORRR !
16 Eylül 2021 14:40:28
Cumhurbaşkanlığı adaylığı filminin ilk fragmanları şurada burada gösterime girdi.
Film diyorum, (aslında aksiyon filmi demeliydim,) çünkü, adayın saptanması süreci gerçekten de bir aksiyon filminin heyecanı/gerilimi içinde geçecek.
Peki hangi “esas oğlan” ve/veya “esas kız” hapy end”e ulaşacak?
Fragmanlarda bunun ipuçları var:
Anlaşıldığı kadarıyla film, yer yer hafif komedi sahneleri de barındıracak.
Sözgelimi…
SP lideri Karamollaoğlu, Sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye verdiği röportajda şöyle dedi:
“Bir şartla millet ittifakına katılırım. Beni aday gösterirlerse…”
İpe un serdi, AKP’ye göz kırptı !..
Peşinden aday olmak için parti kuran Muharrem İnce çıktı ortaya, eteğindeki taşları döktü:
“Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turunda her parti kendi adayını çıkartmalı…”
Türkiye’de şu an faal durumda 116 parti var. Tümü kendi adaylarıyla seçime katılsa ne şenlik olur ama !
İnce’nin hesabı biliniyor:
İlk turda en çok oyu o alacak ve ikinci turda tüm muhalefeti kendisine oy vermeye mecbur bırakacak…
Zeki adam !
HDP ise başka telden çalmaya başladı. Diyorlar ki “millet ittifakının parçası olmayacağız…”
Yani…
Ayrı baş çekecekler. Eğer soruna kadar burunlarının dikine giderlerse kendi adayları ile yarışa katılacaklar…
Veya, millet ittifakının dışında bir aday çıkartılmasını önerecekler…
Yani…
İnce’nin Memleket Partisi ile birlikte oyları bölüp Erdoğan’a ikinci tur şansı sağlayacaklar…İnce’nin oyu-moyu yok; ama HDP’nin yüzde 10 civarında oyu var. Bu yüzde o, HDP’ye 10 TBMM’nde grup kurma olanağı sağlıyor, ama işte o kadar ! Şu veya bu şekilde muhalif blok içinde yeralmazlarsa, muhalefetin seçimi kazanması halinde, yönetimde bir pozisyon sahibi olmaları sözkonusu olmayacak. Cumhur’a yanaşırlarsa, o ayrı hikâye olur tabii…
AKP’den kopan ılımlı muhafazakârların (yoksa liberallerin mi demeliydim) da benzeri bir pozisyonları var: Aday saptanmasında da, koalisyonun kurulmasında da söz sahibi olmak istiyorlar.
Kendi açılarından haklılar da. İkisinin toplam oyu yüzde 6-7 arasında oynuyor. Önemli bir rakam bu.
Adaylık konusundaki en tutarlı görüş İyi Parti lideri Akşener’den geldi. Akşener, Cumhurbaşkanlığı seçimine tek adayla gidilmesinden yana… "Esas oğlan” ve/veya “esas kız”ın kim olacağına Millet İttifakı ile dışardaki destekçileri karar verecek. Öne çıkar iki aday adayı, Kılıçdaroğlu ile Akşener… Gerek adaylık ve gerekse yeni yönetimin oluşturulmasında ittifak kendi sahasında oynayacak…
**
Soruna sınıfsal açıdan yaklaştığınızda ise şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza:
Önümüzdeki seçim, AKP döneminde öne çıkan muhafazakar beton burjuvazi ile orta sınıflar ya da küçükburjuvazinin çağdaş katmanları arasında geçecek. Kır ve kent proletaryası; ne aday belirlenmesinde, ne seçimde, ne de seçimden sonra yeni yönetimin belirlenmesinde sözsahibi olamayacak. Gerçekte bir ana sınıf olmasına rağmen, tali güç olarak perde arkasında kalacak.. Düzenin revize edilmesinde bile sesini duyuramayacak.
Bu adaletsizlik solu ezip geçen son iki faşist darbe ile FETÖ’nün darbe girişiminin ortaya çıkarttığı en önemli Türkiye gerçeğidir.
Şöyle bağlayacağım:
AKP’nin gitmesi gerekiyor, burası tamam. Ama, nihai çözüm, milliyetçi/sosyaldemokrat iktidarı değildir; emekçi iktidarıdır !..
Filme toplumsal bir içerik kazandırmak için zorunlu bu.
Senaryo aynı kalacaksa aktörlerin değişmesi filme olsa olsa “renk” katar, ama adaletsiz, çarpık düzen verildiğini korur. Olsa olsa orası-burası elden geçirilir…
Güzelim ülkemizi tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir ülke haline bir emekçi iktidarı taşıyabilir ancak !
Bunu hiç unutmamalıyız…
ETİKETLER : Yazdır







