
DALKAVUKTAN YALAKAYA…
08 Subat 2021 16:58:35
Dal sözcüğününbir çok anlamı var. Bunlardan birisi de çıplak/yalındır.
Kavuk ise, üzerine sarık sarılan bir Osmanlı başlığı idi.
Kavuğun rengi ve biçimi(kafesli, baklavalı ve dilimli) ile üzerine sarılan sarığın sarılışı, giyenin toplumsal statüsünü belirlerdi.
Dalkavuk, kişiliksizliğe, toplumsal kimliksizliğe bir göndermeydi. Anlamı,kendisinden üstün bir toplumsal statüsü olanlara yaranmak amacıyla yapay bir hayranlık ve aşırı saygı göstermek şeklindeydi.
Dalkavukluğu soytarılıkla özdeşleştirenler vardır.
Oysa aynı şey değildir. Dalkavuk övgücüdür, soytarı eğlendirici.
Dalkavuk kibar, yol yordam bilen, genelde eğitimli kişilerden oluşuyordu.
Soytarılar, hareketleri ve saçma sapan sözleriyle insanları güldürenlere deniliyordu.
Özellikle cinaslı sözlerle halkı güldüren bir sanat dalı olan komiklik ya da komedyenlik ile soytarılık farklı şeylerdi. Komedyenlik/komiklik, ortaoyunundaki kavuklu, gölge oyunundaki Karagöz kökenliydi. Hicive dayalı bir sanat dalıydı…
**
Dalkavuk da, soytarıcılık da, komiklik de hala yaşıyor.
Komedi, genelde toplumsal sorunlara dayalı bir sanat dalıdır. Doğası gereği muhaliftir. Çünkü genelde halkın yanındadır, düzeni ve düzenin egemenlerini eleştirir…
Tabii, bu sanat dalını soytarılık ve dalkavuklukla iç-içe sokaklar da yok değildir. O ayrı…
Bizim esas konumuz dalkavukluk…
Günümüzde dalkavukluk, yalamalık olarak; dalkavuklar da yalama/yalaka olarak anılıyor…
Aşırı ululama, biat, tapınma vb. biçimleri var. Vücud dilindeki dışavurumları ise; ceket ilikleme, göbekte el bağlama, boyun kırma, hazırol durma, ikibüklüm olma, vb. şeklinde gözleniyor…
İki tür dalkavuk var:
Genlerinde dalkavukluk olan amatörler…
Dalkavukluğu meslek haline getiren profesyoneller…
İlki, çıkara dayalı değil, bir tür kişilik bozukluğu.
Çıkara dayalı olanı ise bir sanat dalı, bir tür oyunculuk ! Tabii iyi oynayanı da var, kötü oynayanı da…
Kötü oynayanları soytarıcılığın sınırlarını ihlal edenler !..
**
Tarihe bakıyoruz…
Dalkavukluk mesleği daha çok otoriter rejimlerde gözleniyor.
Örneğin, dalkavukluk, tıpkı soytarılık gibi, Osmanlı’da bir meslek kabül ediliyordu. Zennelik de…
Genelde saray, özelde zat-ı şahanenin ululanma ve eğlence ihtiyacını bunlar karşılıyordu. Tabii karşılığını bol bol alıyorlardı…
Yalakalık, gerçi aynı kökten türemiş bir sözcük, ama dalkavukluğa göre daha itici. Çünkü, dalkavukluğun övgüye gerçekle iç-içe sokan ince üslubundan yoksun…
Tekbir güncel örnek verip kapatacağım konuyu.
AKP’nin Ankara Belediye Başkanı iken görevinden alınan Melih Gökçek,Erdoğan’a bağlılığını şöyle açıkladı en son:
“Yeryüzünde tebaasını Tayyip Erdoğan kadar düşünen başka bir lider yok…”
(Tebaa, padişahlık düzeninde halkı tanımlamak için kullanıyordu).
Ek bilgi:
Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Gökçek hakkında çok sayıda yolsuzluk dosyasını göndermiş savcılığa…
Ululama, bundan sonra !..
ETİKETLER : Yazdır







