ULUPINAR’IN ADAYLIĞI …
26 Kasim 2018 12:08:55
Haberi bizim Yeni Ufuk verdi. AKP’nin Zonguldak Belediye Başkanı adayı, Öcan Ulupınar’dı…
Haber, sadece “atlatma” bir haber değildi; ezber bozan bir haberdi de. Bundandır, diğer yayın organları haberi sahiplenmedi. Ne, “takla” attıran oldu habere ne de başka kaynaktan doğrulatan veya yalanlatan.
Neydi bu meslek refleksini “dumura” uğratan ?
Haber şok etkisi yaratmıştı, neden buydu !
Gerçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumartesi günü açıkladığı adaylar listesinde Ulupınar’ın adı geçmedi. Ama, Zonguldak adayının kim olduğu da hala belli değildi, çünkü Erdoğan’ın açıkladığı listede Zonguldak adayı yoktu.
Bu yazıyı yazmadan önce bizim Sina’yı aradım. Haberinde ısrar ediyordu. AKP, Zonguldak adayı olarak Ulupınar’ı seçmişti. Bir sonraki listede açıklanacaktı. Anlaşılan Sina’nın kaynağı “sağlam”dı.
Bu yüzden bu yazıyı, Ulupınar’ın aday olduğu haberini doğru sayarak kurgulayacağım. Aslında bunun çok önemi yok, çünkü AKP başka alanlarda da ezber bozan atamalar yapıyor nicedir…
Gene de sormak gerekiyor:
Nedir bu ezber bozan atamanın sırrı?
Hadi biraz “entel” takılayım:
Atama, Nepotizm mi, yani akraba kollaması mı ?
Kronizm mi, yani tanıdık-dost kollaması mı ?
Yoksa, Kliyentalizm mi , yani yandaş kollaması mı ?
Soruları niye açtım ? Şunun için:
Ulupınar, Zonguldak’ın göbeğinde sivrilmiş bir politikacı değil. Devrek’li. Nitekim, iki dönem Devrek Belediye Başkanlığı yaptı. Önceki dönem de Zonguldak milletvekilliği…Bunun yanısıra, Zonguldak Belediye Başkanlığına aday adayı da değildi.
AKP İl merkezinde aday adayı kaynarken, aday adayı bile olmayan bir eski milletvekilinin aday gösterilmesi, yukarıdaki “izm”lerden birisine cuk oturur gibiydi: Peki hangisine ?
Sonuncusuna ! Kliyentalizme, yandaşlığa…
Kimin yandaşlığına ?
AKP’de ipleri kim elinde tutuyorsa, onun !..
Aslında, Kliyentalizm terimi de bu atamaya tam cuk oturmuyor “Güvendaşlık” kavramı daha cuk oturuyor bence…
Açayım:
AKP’yi yönetenlerin, FETÖ’nün darbe girişiminden sonra, kendi içlerinde bir güven bunalımı yaşadıkları sır değil. Eleye eleye bugünlere gelindi. Güvenilir bir kadro oluşturulması doğrultusunda epeyce yol alındı. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra iyice netleşen dost, akraba ve yandaş atamaları, aslında FETÖ’nün gölgesinden alınmış ve doğrudan Erdoğan’a bağlı güvenilir birkadro yaratılması çabasının ürünleriydi/ürünleri…Denenmiş, güvenilir kişilerin farklı dönemlerde farklı görevlere getirilmesi, örneğin eski milletvekillerinin, bürokratların vb. dönem dönem farklı görevlere atanması, aslında yukarıda sayılan “izm”lerin kaba bir uygulaması değil ! FETÖ’den arınmış dar bir kadronun değişik görevlerde dönüşümlü olarak kullanılması olayı bence bu.
Yooo hayır,Zonguldak’lı dostlar üzerlerine alınmasın, herhangi bir imada bulunmuyorum. Ama, anlaşılan, AKP genel merkezi, hem belediye başkanı olarak ve hem de milletvekili olarak güvenilirliğini ispat etmiş bir ismi, Ulupınar’ı, Zonguldak için daha uygun bir isim olarak gördü.
Ulupınar’ın aday yapılması, bunun yanısıra, zonguldak’ın başbelası olan “yerli-yabancı” ayrımcılığına karşı bir tavır da içeriyor ki, eğer bilinçli ise, ezber bozan tercihe birleştirici bir perspektif de katıyor bu.
Darısı CHP’nin başına…
ETİKETLER : Yazdır