ZİRVE OYUNU…
09 Eylül 2018 15:08:05
Türkiye,Rusya ve İran cumhurbaşkanları,İdlip kenti ekseninde Suriye’nin geleceğini “müzakere”etmek için cumartesi günü toplantı yaptı.
Toplantıda,geleceği konuşulan Suriye’nin Cumhur başkanı Beşşar Esad yoktu!
Oysa Esad,Suriye topraklarının yüzde 90’nını kontrol ediyor bugün.ABD’nin Suriye’yi bölmek için başlattığı savaşı kazanmış durumda…
Bu yüzden,”Suriye’nin geleceğinde Esad olmalı mı,olmamalı mı”sorusunun çok da bir anlamı kalmadı artık.
Kaldı ki Esad’ın geleceğini başkaları değil,Suriye halkı karar verir/vermelidir.Esad’ın yaptığı yanlışların hesabını Suriye halkı sormalıdır ondan…Aksi sömürgeciliktir.
Canlı yayınlanan toplantıda liderlerin üzerinde birleştikleri tek nokta,Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasıydı.
(Bu,Suriye’yi bölmek isteyen ABD’nin işine gelmiyor…)
Ancak,öteki konularda,Türkiye ile İran ve Rusya arasında görüşbirliği yoktu.
İran ve Rusya,Suriye ile ilgili konularda Esad’ın muhatap alınmasını istiyorlardı,bizim cumhurbaşkanımız buna karşıydı.
(ABD’de aynı görüşte…)
Rusya ve İran,sivil halkın korunması koşuluyla İdlib’de birikmiş sürüyle cihatçı terör örgütünün askeri yöntemlerle tasfiye edilmesini istiyorlardı,bizim cumhurbaşkanı sorunun Astana Ruhu ile yani müzakere yoluyla çözülmesi istiyor;buna koşut olarak,ortak bildiriye,”ateşkes”maddesinin konulmasını öneriyordu.
Ancak,toplantıda,tıpkı Esad gibi,ateşi kesmeleri istenenlerin öteki tarafının da temsilcisi yoktu!
Putin bunu işaret edip maddeyi bildiriye koydurtmadı.
Birbirine yakın gibi duran,”sivil halkın korunması”görüşünün “nasıl”ı ise,müzakere bile edilmedi ayrıca!Çünkü bunun anlamı yoktu.Rusya,Esad’la birlikte,zirvenin devam ettiği saatlerde de İdlib’i vuruyordu.İran da,kendisine muhalif Kürtleri…
Peki niçin yapılmıştı bu toplantı?
Dahası niçin canlı yayınlanmıştı?
Galiba dünyaya şunu göstermek için:
Türkiye,Suriye konusunda,stratejik ortağı ABD ile öteki stratejik ortağı Rusya’nın temek görüşlerine hem katılıyor ve hem de katılmıyordu…Bu yaklaşımını da insancıl bir zemine oturtuyordu…
Yani,sonuç olarak…
İki arada bir deredeydik yine!..
İki tarafı da memnun edeceğim derken,şöyle böyle 2 milyon kişilik yeni bir göçün riski de sırtımızdaydı bu arada…
Bu noktada şu soru gündeme geliyor:
Suriye batağına niçin girdik?
PKK/PYD’nin güney sınırımızda otonom bir bölge yaratmalarını önlemek için’se eğer,Suriye’ye girmemiz doğruydu;ama sonuçta bizim gücümüzü aşan bir sorundu.Bu sorunu ya ABD ile el ele verip çözmeye çalışacaktık, ki yanlış olur du bu.Ya da Rusya ve İran’la çözecektik ,bu takdirde iki arada bir derede siyasetini de terketmemiz gerekiyordu…
Zirve’nin temel sorusu,İdlib’te yuvalanan 30 bin cihatçının,sivil halka zarar vermeden nasıl temizleneceği olmalıydı…
Bu soru es geçildiği için,zirve bende,politik bir oyun izlenimi yarattı.
ETİKETLER : Yazdır