DELEGE SİSTEMİ KALKMADAN…
01 Agustos 2018 11:51:54
Bu satırların yazıldığı sırada, CHP’nin olağanüstü kongreye gidip gitmeyeceği sorusu henüz netleşmemişti.
İnce’ciler,imzaların tamamlandığını,perşembeye kadar birleştirilip genel merkeze verileceğini söylüyorlardı.
Demek ki ellerinde net bir rakam yoktu.Herhalde postadaki imzalar filan bekleniyordu. Yahut, imzalarını geriye çekme eğilimindeki delegeler için düzenlenen ikna turlarının bitmesini…
Öte yandan, Muharrem İnce şov sürüyordu. İnce, havuz medyasına çıkıp iri iri laflar ediyor, örneğin 625 imzanın kendisi için çok da kıymet-i harbiyesinin bulunmadığını, en az bin imzayla yola çıkmak istediğini filan söylüyordu…
Bu arada notere gitmiş, gelecek seçimi kazanamaması halinde CHP’yi olağanüstü kurultaya götürme sözünü içeren belgeyi onaylatmıştı…
Ben zannettim ki, “gelecek seçim”den kastı yerel seçim…
Öyle değilmiş, beş yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini kastediyormuş…
Bu senaryoya göre olağanüstü kurultay toplanıyor, İnce genel başkan oluyor, 2023’e kadar koltuğunu koruyor, cumhurbaşkanlığına yeniden aday oluyor… Kazanamazsa, “hadi bana eyvallah” demiyor, lütfediyor, olağanüstü kurultayı topluyor… Tabi yeniden seçilmek için aday da oluyor…
İnce’ciler kusura bakmasın ama, bunlar ciddiye alınacak şeyler değil. CHP Genel Başkanlığına aday olan birisine, o “birisi” İnce de olsa, yakışmıyor…
o o o
Diyelim ki Kurultay toplandı ve İnce genel başkan seçildi.
CHP’deki bölünmeleri ortadan kaldıracak mı bu ?
Sanmıyorum.
Mevcut delege sistemi yenilenmeden CHP’nin bir Kurultaylar Partisi olmaktan çıkması sözkonusu olmayacaktır.
Çokları, mevcut delege sisteminin “demokratik bir sistem” olduğuna inanıyor.
Değil.
Delege sistemi, parti üyelerinin iradesinin delege ağaları tarafından gaspedilmesi olayından başka bir şey değil.
İlçe ve illerdeki parti-içi baskı güçleri, tabandaki delege seçimlerini diledikleri gibi yönlendirmekle kalmıyor, üstyönetimi belirleyecek olan delegelerin seçiminde de aşağıdan yukarıya belirleyici rol oynuyor.
Delegelerin bir üstkurul delegelerini seçtiği karmaşık sistemde üyelerin iradeleri büyük ölçüde genel merkez yönetiminin belirlenmesinde etkili olamıyor. Üstyönetimin dizginleri, dolaylı şekilde, delege ağalarının eline geçiyor.
Bunun son örneğini yaşıyoruz. İl kongrelerinde seçilen 1250 delegenin yarıdan bir fazlasının oyuyla kurultaya gidilebiliyor örneğin.
Bu şekilde üstkurul delegelerini kimi durumda dengeyi sağlayan, kimi durumda da dengeyi bozan bir işleve sahip oluyorlar. Oynak bir işleve !..
Biraz kabaca olacak belki ama, delegelerin yarıdan çoğunun bir fazlasını değişik yöntemlerle “kafaya alan”lar, partiyi olağanüstü kurultaya götürebildiği sisteme “demokratik bir sistem” diyebilmek zordur.
Bu vekalet sisteminin değişmesi, onun yerine parti üyelerinin iradesinin birincil güç olarak öne çıkması gerekiyor.
Nasıl mı olur bu ?
İlçe ve il yöneticileri ile parti meclisi ve genel başkanı doğrudan üyelerin seçeceği bir sistemin, mevcut sistemin yerini almasıyla…MKYK’yi Parti Meclisi seçer. Olağanüstü kongre kararı, sadece Parti Meclisi tarafından alınır… Böylece en yüksek karar organı, doğrudan üyelerin seçtiği Parti Meclisi olur…Genel Başkanı ve MKYK, icra organı işlevini üstlenir…
Bu durumda ne delege saltanatı kalır ortada, ne de genel başkan despotizmi…
Solda, CHP’den başka sol ve sola açık başka parti yok bugün…
Bu, CHP’ye önemli bir görev yüklüyor. Soldaki boşluğu doldurma görevi !..
Ben, CHP yenilenmeli derken, bunu kastediyorum. Delege sistemi bunun için safdışı edilmeli ve altıok bunun için yeniden yorumlanmalıdır.
Bunu bürokrat Kılıçdaroğlu da, kariyerist ve narsist İnce de başaramaz.
Kurultay olursa, Kemalistler aday çıkartmalıdır.
0 0
Son söz:
CHP’ye olağanüstü kurultay değil,yerel seçim sonrası tüzük kurultayı gerekli…
ETİKETLER : Yazdır
USTTEKILER TAMAM.
ALTTAKI "BENDE DEGISTIM"
DIYENLERIN KAC SANTIM DEGISTIKLERIDE ONEMLI VE
BELIRLEYICI OLSBILECEKMI.
- s.
- 1