? GASTE ? 2
28 Eylül 2011 13:26:03
Geçen haftaki yazımın sonunda, “Yerli Gaste” nin içeriği ile, Ereğli Belediyesinin yayınladığı “Alemdar” ismindeki kitap üzerinde duracağımı söylemiştim.
“Dergi formatında” çıkan “Yerli Gaste” nin kapakla birlikte 32 sayfasının 21 sayfası, Belediye Başkanımız Halil Posbıyık’ın Ramazan ayında uğradığı saldırıya ya da “dövülme” olayına ayrılmış.
Oysa bu üzücü olay, çoktan gündemden düşmüştü. Onu yeniden ve daha önce yerel basında defalarca yeralan “haber” ve yorumlarla ısıtmaya çalışmak anlamsızdı; söylenen söylenmiş, olay geride kalmıştı.
Çok çok şu yapılabilirdi belki; Olayın, karşı olaylarla birlikte kısa bir özeti verilir, özlü bir yorumla iş bitirilirdi.
Ancak öyle yapılmamış;her eline kalem alan,bıktırıcı tekrarlarla,aslında ciddi bir olay olan saldırının,-deyim yerinde ise-suyunu çıkartmış !..
Aslında “dövülme” olayının,araya başka eylemler sokmadan iyi yönetilmesi halinde siyasal rantı büyük olurdu !..
Kitlelerin mağdura olan sempatisi sınırsızdır çünkü; hiçbir argüman bu tavrı değiştirmez!..
Şu var ki bu taktik-siyaset uygulanamamış,ayağa gelen altın fırsat,Türk Metal’in kapısına yığılan 40-50 kişinin protesto eylemiyle tepilmiştir!..
Daha sonra ise, özellikle çelik işçilerinin belediyenin kapısına dayanması sonucu mağduriyetten nemalanmak olanaksız hale gelmiştir.
Bu arada Ereğli’deki birçok STK’nın ve CHP’nin olay karşısında sessiz kalması düşündürücüdür.
Devam edelim:
32 sayfalık “gaste”de, Halil Posbıyık’ın tam 41 fotoğrafı yer alıyor! Evet,yanlış okumadınız,41 fotoğrafı!..
Bu bir rekordur! Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmaz!Olsa olsa fotoğraf albümlerinde olur!..
Hemen ekleyeyim ki, Posbıyık’ın adamlarını çağırıp “Gaste’nin bu sayısında benim 40 civarında fotoğrafını kullanın “ dediğini sanmıyorum.41 fotoğraf, yakın çevrenin içi boş işgüzarlıklarından başka bir şey değil! Biat kültürünün doğal sonucudur bu !..
32 sayfalık “gaste”de Belediye Başkanının 41 fotoğrafının yayınlamak,Başkana iyilik değil;kötülük yapmaktır !..
Bir siyasetçinin kendi gazetesinde olağanüstü abartılı bir şekilde kendisini övmesi veya övdürmesi,-deyim yerinde ise-hamamda türkü söyletmeye benzer !..Bu aynı zamanda kitleleri eşek yerine koymaktan da başka bir şey değildir !..
Dikkatimi çeken bir başka şey de,32 sayfalık “gaste”de, halka sadece 8 sayfa ayrılmasıydı! O da,tabii,Posbıyık’ın bol fotoğraflarıyla bezenerek!..
Eğer “gaste”nin bu şekilde yayınlanmasını bizzat Posbıyık istediyse,derin bir narsizmle karşı karşıya olduğumuz anlamı çıkar bundan!..
Ben buna inanmıyorum.
Bu narsist ve benmerkezci tabloyu yaratanlar,Posbıyık’ın yakın çevresidir!..
Posbıyık’ın ekibi yeterli değil!..
Gelelim “Alemdar”a…
Hemen belirtmeliyim ki, Türkçe-İngilizce olarak yayınlanan bu kitap benim çok hoşuma gitti. Benzeri çalışmalar yapmış birisi olarak, Nurettin Peker’in emeğinin uzun yıllar sonra kalıcı bir esere dönüştürülmesi övülmeye değer bir olaydır.
Kimileri kitabın çok lüks,çok pahalı olduğunu söylediler bana.Olabilir.Kültür-sanat yapıtları için harcanan paranın ölçüsü olmaz.Sanıyorum bu yapıt için Belediyenin kasasından para da çıkmamış,sponsorlarla çözümlenmiştir iş.Yok,çıksa bile,dedim ya,hiç önemli değildir bu.Belediye keşke kültür-sanat yapıtlarına daha çok maddi olanak sağlayabilse!..
Benim itirazım buna değil. Böyle şeyler beni ilgilendirmez de! Benim itirazım, Alemdar Olayı’nın abartılması ile elde gelen-gidene verilecek bir Kdz.Ereğli’nin Tarihi yokken,önceliğin Alemdar’a verilmesine!..
Alemdar Olayı, eskilerin deyimiyle, kıymet-i harbiyesi olan bir olay değildir. Ereğli ile ilişkisi de rastlantısaldır!
Nitekim, hangi ansiklopediyi açarsanız açın, bir tek Alemdar Olayı ile karşılaşırsınız. O da, III.Selim’in Nizam-ı Cedit girişimine karşı yeniçerilerin ayaklanmasıdır.Diğer adıyla,Kabakçı Mustafa İsyanı’dır.
Sağolsun bizim yerel tarihçilerimiz;Alemdar’ı öylesine allayıp pulladılar ki,kitabı filan şu yana koyalım,bire bir ebadında koskoca bir gemi olarak Ereğli sahiline baştankara da ettirdiler !..
Ben bunun üzerinde düşündüm biraz: Neydi bu abartmanın nedeni? Sanırım. Kurtuluş Savaşına katkısı çok sınırlı kalmış bir ilçenin kendisine bir kahramanlık destanı yaratması ve savaşı bu şekilde içselleştirme çabasıydı.
Festivallerde gelen-gidene, örneğin Tahsin Aygün’ün Ereğli’nin Tarihi şurada dururken, Alemdar’ın öyküsünün sunulması, bu olayın öne alınması yanlıştır.
Alemdar Olayı,Ereğli’nin binlerce yıllık tarihi içinde olsa olsa bir paragraftır !..
Gelelim benim önerilerime:
Derginin ismi değişmelidir.
Her ay halka rapor verilmeli; bir önceki ayın hizmetleri sıralanmalı ve bunlar fotoğraflarıyla detaylandırılmalıdır.
Dergi halka açılmalı; okurlardan gelen e-mail ve mektuplara yer verilmelidir.
Her sayıda belediye başkanının başyazısı yer almalıdır.
Dergide özellikle kentçilik üzerine bilimsel nitelikte yazılara, Ereğli ile ilgili önerilere yer verilmelidir.
Dergide bir Sağlık Sayfası olmalı, her ay iki uzman hekimin çok rastlanır hastalıklar konusunda halka bilgi vermesi sağlanmalıdır.
Ereğli’nin eski eserleri ve turistik yerleri tanıtılmalıdır.
Her ay,çocuklar ve gençler için ödüllü bulmaca yayınlanmalıdır.
Dergide mutlaka bir satranç köşesi olmalıdır.
Kadın sorunlarının dile getirileceği bir sayfa olmalıdır ayrıca.
Dergide bir kültür-sanat bölümü yer almalı; bu sayfada yerel sanatçıların yapıtlarına yer verilmeli, onlar tanıtılmalı, ayrıca kitap tanıtımları yapılmalı; Atatürk’ün ilke ve inkılâplarını özlü şekilde ortaya koyan yazılara yer verilmelidir.
Dergide halka pratik bilgiler sağlayacak köşeler olmalı; örneğin gelecek ayın nöbetçi eczanelerinin listesi verilmeli, ilk yardım yolları gösterilmeli, halkın can ve mal güvenliğine dönük bilgiler verilmelidir. Ayrıca çevre konusunda halk bilinçlendirilmelidir.
Yerel medyanın bir önceki aya ait önemli haberleri ile yorumlarına kısa özetler halinde yer verilmelidir.
Tabii bu dergi Ereğli halkı için çıkıyorsa !..
Ve son nokta:
Belediye basın-yayın bürosunun yabancı dil bilen, Türkçesi ve kalemi düzgün, her bakımdan temsil yeteneği olan bir veya birkaç elemanla takviye edilmesi şarttır.
Yarım yüzyıllık bir gazeteci ve gazete-yazarı olarak ben eleştirir ve öneriler getiririm.Bu benim görevim.
Ama,asla ısrar etmem ! Alan alır,almayana yolun açık olsun derim !..
ETİKETLER : Yazdır