
APO İLE BARRACK’IN HAYALİ !
16 Aralik 2025 22:46:35
İktidarın iki büyük ortağı da oy kaybediyor.
Son anketlerde AKP yüzde 30’un altına düşmüş görünüyor, MHP ise yüzde 5’in altında…
Bugün seçim olsa iktidara CHP gelecek, MHP baraj dışında kalacak…
Buradan şöyle bir gerçek çıkıyor:
Yakın gelecekte seçim meçim olmaz !
Aslında Türkiye’nin çıkarları bir erken seçimi öngörüyor, ama iktidarlar bencildir, öncelikle kendi çıkarlarını düşünürler. Bu yüzden 2027’nin ortalarına kadar bir erken seçim beklemiyorum kendi adıma.
Cumhur İttifakının zamana gereksinmesi var. En azından bir yıl içinde ekonominin görece düzeleceğini, bu arada PKK/Kürt Sorununun çözümleneceğini düşünüyorlar. Bu süreçte yeni ittifakların yaratılabileceğini ayrıca…
Türk siyasal yaşamında şöyle bir gerçek var. Yaklaşık olarak 6 milyona yakın seçmeni/oyu olan DEM, seçim sonuçlarını belirleyen en somut etken.
Son anketlere göre AKP ile MHP’nin toplam oyu yüzde 33-34 civarında. DEM’in oy tablosu oynak gerçi, ama barajı zorlayan bir oy oranına sahip genelde. DEM’in oyunu yüzde 6 kabul etsek tümü asgari 40’ı buluyor.
CHP’nin küçük partilerle yapacağı ittifak da yüzde 40’a yakın gözüküyor.
Ama bu durum bile DEM’in/Kütlerin seçimlerdeki stratejik önemini azaltmıyor. Özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde !
Şu anki tablo, DEM’in aktif olarak Cumhur İttifakını desteklememesi halinde her iki seçimde de CHP favori ! DEM’in şu anki konumuna göre bu şablon büyük olasılık.
Ancak Terörsüz Türkiye süreci kaçınılmaz olarak DEM’i Cumhur İttifakına yakınlaştırdı, özellikle de MHP’ye ! İktidarın hem PKK/Kürt Sorununun çözülmesi ve hem de anayasanın değiştirilmesi için DEM’in oluruna ihtiyacı var.
Erdoğan, Terörsüz Türkiye süreci ile anayasa değişikliğini iç-içe sokma eğiliminde. İç-içe derken aynı dosyada değil, aynı süreçte !
Apo/DEM, klasik Kürt söylemini yeniden döndüler. Lozan ile kurulan ulus devlete karşı çıkıyorlar. Eski Kürt tezi olan iki toplumlu Türkiye tezini savunuyorlar. Kürt kimliğinin net şekilde anayasaya girmesini istiyorlar. Ağızlarının içinde federalizmi de geveliyorlar bu arada.
ABD Büyükelçisi ve Trump’ın Suriye özel temsilcisi Barrack da aynı görüşte ! Barrack onu da aşıyor, açıkça Osmanlı’nın eyalet sistemini savunuyor.
Yani 17 ve 18. Yüzyıla dönmemizi istiyor. Osmanlı, feodal bir devletti. 16 yüzyılın başlarına kadar Anadolu ve Rumeli olmak üzere iki eyaletten oluşuyordu. Eyaletler yarı-bağımlı ya da yarı Özerk’ti. Beylerbeyleri tarafından yönetiliyordu.
Tıpkı bir devlet gibi kendi içlerinde piramidal bir yapıya sahiptiler. Alt birimlere sancak ve kaza deniliyordu.
Osmanlı, 17. yüzyılda fetihlerle çok büyüyünce iki eyaletin sayısı 30’a çıktı. Gerileme ve çöküş döneminde eyalet düzeni bozuldu, 1867’de de eyalet düzeni terkedilip vilayet düzenine geçildi.
Şunun altını çizeceğim:
Osmanlı’nın eyalet sistemi etnik/milli temele basmıyordu. Yönetsel bir zorunluluktu bu. 17. yüzyılda çok devletli bir imparatorluk haline gelen Osmanlı’da eyaletlerin 30’a çıkması bile milliyet ayrımına dayanmıyordu. Beylerbeyleri yine merkezi Devlet tarafından atanıyor, eyaletlerin piradimal yapısında etnik ayrım yapılmıyordu.
Çünkü o feodal süreçte henüz millilik kavramı yoktu. Osmanlıyı birleştiren çimento islamdı.
Barrack bunu mu öneriyor ? Lozan’a karşı çıkan radikal Kürt milliyetçileri ayrıca ? Saçmalık bu !
Ama, öneriyorlar işte ! Amaçları Türkiye’yi bir şekilde bölmek, tipik bir Ortadoğu ülkesine dönüştürmek !..
Barrack ve onun izindeki mandacı Kürtler hayal görüyor. Terörsüz Türkiye’yi herkes istiyor, ama bölünmüş Türkiye’yi isteyenler emperyalistlerin bir avuç dalkavuğa sadece !
**
İktidarın, özellikle MHP’nin oy kaybının nedeni, Apo’ya endeksli psikolojik bir tepki bence. AKP’nin oy kaybı ise daha çok sosyo-ekonomik ! AKP’nin Apo politikasının MHP’ye göre çok rasyonel olduğunu söylemek gerekiyor.
ETİKETLER : Yazdır







