
CHP İKTİDAR OLURSA…
28 Kasim 2025 21:57:00
Ben bu satırları yazarken CHP’nin olağan kurultayı yeni başlamıştı. TV’lerde İmamoğlu’nun kurultaya gönderdiği mesaj dönüyordu. İmamoğlu’nun mesajının özeti şöyleydi: CHP Türkiye’yi yönetmeye hazır, geliyoruz !..
Bu bir propaganda sözü değildi, anlaşılan İmamoğlu, partisinin hem iktidar olacağına hem de Türkiye’yi yönetme yetkinliğine sahip olduğuna içtenlikle inanıyor…
CHP sol bir partidir, ama sosyalist bir parti değildir, demokratik sol ya da sosyaldemokrat bir partidir.
CHP’nin henüz açıklanmımş bir programı olmadığı için bu tanımı kuruluş ilkelerine ve politik-pratiğine bakarak ona yakıştırıyoruz.
Programı açıklansın o zaman daha sağlıklı şekilde bir tanımlama yapabileceğiz. Sosyal demokrasi toplumsal sistem olarak kapitalizmi, rejim olarak da demokratik parlamenter sistemi esas alır.
Sosyal demokrasiyi niteleyen turnusol ekonomi programıdır. Sosyal demokrat bir partiyi sosyalizm ile kapitalizmden farklı kılan özelliği, “karma” denilen bir ekonomik modeli benimsemesidir. Bu model kamu sektörü ile özel sektörü birlikte içeren bir modeldir. Tam kamucu değildir, tam özelci de değildir.
Karma model CHP’nin kuruluşundan geliyor. Cumhuriyeti kuranlar kendilerini şu şekilde bir soruyla karşı karşıya bulmuşlardı: Nasıl bir ekonomik çizgi izleyeceğiz ? Kamucu mu, özel sektörcü mü ?
Daha sonra İş Bankasını kuracak olan Celal Bayar ve çevresi özel sektörcü (kapitalist-liberal) modeli öne itiyorlardı. Devlet, özel sektörün altından kalkamayacağı alanlarda ekonomiye müdahil olmalıydı, İnönü ile Recep Peker ve çevresi ise tam tersini savunuyorlardı.
Cumhuriyetin ilân edildiği yıl İzmir’de toplanan İktisat Kongresinde Bayar ve çevresinin tezi benimsemişti. Devlet, 1923-1930’ların başları arasında özel sektörcü modelin başarılı olması için tüm imkânlarını kullandı. Ancak, model tutmadı. Bunda 1929 dünya ekonomik krizinin olumsuz etkisi de vardı gerçi, ama esas neden baskıcı modelin gelişim-değişim yasalarıyla çekişmesiydi. Modelin atyapısı yoktu.
1930’lu yılların başlarında devletçilik ekonomiye egemen oldu. Hâlâ sata sata bitiremedikleri devlet kuruluşları bu kısacık dönemde yapıldı.
Bu model başarılı olabilirdi. Ancak Atatürk’ün ölümü, akabinde patlak veren ikinci dünya savaşı ile savaş sonunda özel sektörcü Bayar’ın yanına Menderesi’de alarak ABD desteğiyle kurduğu “liberal” düzen devletçi modelin tersine çevrilmesine yolaçtı.
Devletin ekonomiden kovalandığı özel sektörcü bir model bu!..
CHP iktidara gelirse Türkiye’yi nasıl bir ekonomik modelle yönetecek ?
Özel sektörcülüğe devam mı edilecek ? Altıok’undaki devletçi model mi uygulayacak, yoksa karma bir takım mı kuracak ?
CHP’nin açıklanmış bir programı olmadığı için bu sorulara net bir yanıt veremiyoruz.
Geçenlerde CHP Genel Başkanı Özel, programla ilgiil yaptığı bir konuşmada, mevcut sistemin köküne kadar inip kiri-pası temizleyeceklerini söyledi. izleyecekleri ekonomik çerçeveyi tanımlamadı gerçi, ama Altıok’lu atıflarda bulundu.
CHP’nin iktidara gelmesi halinde 1930 modeli devletçi bir ekonomi düzeni yaratacağını sanmıyorum. Ama o modelin yaratıcı bir yorumla yozlaşmış mevcut kapitalist modelin verdiği zararları ortadan kaldırabilir.
Yok, suya sabuna dokunmayacak bir karma-ekonomi modeli izleyecekse, kaynak yaratmak için Batı’ya el uzatılması kaçınılmaz olacaktır ! Karma-model, uygulayanı sol da yapmaz gerçekte, halkçı filan da yapmaz !..
Şöyle toparlayacağım:
Politika ekonominin yoğunlaşmış ifadesidir şeklinde bir tanım vardır. Ben bu tanıma her zaman katılmışımdır.
Benim gönlüm CHP’nin iktidar olması halinde devrimci cumhuriyetin 1930’lar ekonomi modelini yeniden yorumlayarak uygulamasından yana.
Ama, öyle bir şey olmayacağını da biliyorum. CHP bugünkü Batı tipi sosyal demokrasisi çok çok karma-ekonomi modeline cevaz verecektir.
“O da birşeydir” derseniz, elbette birşeydir ! Güzelim ülkemiz biraz soluk alır en azından…
ETİKETLER : Yazdır







