
İKİ KONU
26 Kasim 2025 22:24:51
CHP eski genel başkanı Kılıçdaroğlu, oyuncağı elinden alınmış çocuğa döndü, oyuncağını geri istiyor. Ama koşulu da var: Oyuncağının onu elinden alanlarca kirletildiğini bu nedenle “arındırıp” geriye verilmesini. “arındırılarak” sözcüğünü de İBB davasına bağlıyor, bu şekilde İmamoğlu ile CHP yönetimini suçlamış oluyor.
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına sahip çıkması bu yüzden.
Ancak bence iktidarın/Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu sıcak yaklaşımı ters etki yaratıyor, Kılıçdaroğlu’nu “iktidar yandaşı” konumuna sürüklüyor.
Kılıçdaroğlu şunu bir türlü anlayamıyor: CHP, Değişim Hareketiyle onu aştı, Kılıçdaroğlu’nun eyyamcı/oportünist çizgisini reddetti yahut. CHP bugün yeni bir sürece girdi. Yeni programıyla kendisini yeniliyor, geleceğin CHP’sini inşaaya hazırlanıyor.
Bu süreçte Kılıçdaroğlu’lara yer yoktur. Sayın eski genel başkan bunu anlamalı artık, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi mızıldanacağına bir kenara çekilmeli, yahut Değişimcilere destek olmalı.
Yok, böyle devam edecekse denklemin dışına çıkartılmalı…CHP yönetiminin Kılıçdaroğlu’nun son yaptığı açıklamaya yanıt verme gereğini duymayışı onu denklemin dışına çıkarttığını gösteriyor zaten.
Kılıçdaroğlu, kendisinden beklendiği gibi, Değişimcilere sahip çıksaydı şu an çok farklı bir konumda olurdu. Oysa O, iktidarın diliyle konuşarak bu şansını da kaybetti. Bir de diyor ki “beni niçin linç ediyorlar, anlayamıyorum”…
Oysa iktidarın kendisine sunduğu sıcak destek şu anki siyasal konumunun ne olup olmadığını gösteren net bir ölçü. Eski genel başkan aynaya baksa, fizyonomisindeki değişikliğin iktidarın ampülü ile benzeştiğini görebilir.
Kılıçdaroğlu bundan sonra ne yapar ?
CHP’nin yeniden kendisine verilmesinin yasal yolları eni-konu tıkandı.. Bunu iyice anlayıp sindirdikten sonra belki parti kurabilir.
Şu an öyle bir konumda ki yarın gidip AKP’ye üye olsa kimse şaşırmaz !..
SDG’NİN YENİ MANEVRASI
PKK’nın Suriye kolu olan SDG, göründüğü kadarıyla yeni bir strateji geliştirme yolunda.
Şara rejimi SDG’nin Suriye ordusuna entegre olmasını istiyordu. Araya ABD girdi, yeni bir plan geliştirdiler, entegrasyonun sadece askeri değil, ekonomik, siyasi kültürel alanları da kapsamasını önerdiler. SDG’nin isteği ise, iki toplumlu ya da Arap-Kürt/sunni/alevi etnik ve mezhep temeline dayanan bir Suriye! Olmazsa, otonomi istiyorlar…
Apo, Türk hükümetinin Şara ile değil SDG yönetimi ile bu konuyu istişare etmesini isterken, SDG yönetimi de bu doğrultuda açıklamalar yapmaya başladı.
“ Şunu öneriyorlar: Türkiye, Irak PKK’sı ile olduğu gibi SDG ile de sorunlarını müzakere ederek çözebilir.”
SDG’nin gerçek isteği ise, ne kendisini fesih ve ne de entegrasyon ! İki toplumlu Suriye olmayacak ise otonomi olsun diyorlar ve bu konuda Türkiye’den destek bekliyorlar. Yeni stratejilerinin özeti bu. Bir tür SDG açılımı !
Ülkemizin çıkarı nerede peki ?
Suriye’nin bölünmesi Türkiye’nin aleyhine olur. ABD de bölünme istiyor gerçekte, hem de İsrail’in de içinde olacağı yeni bir denklem !..
SDG’nin Şam yönetimine entegrasyonu ülkemiz için en doğru yaklaşım şu anda. Türkiye halen Suriye’nin geleceği konusunda önemli bir aktör, ama son sözü yine de ABD/Trump söyleyecek bence…
ETİKETLER : Yazdır







