
APO İLE GÖRÜŞÜLEBİLİR, AMA..
10 Kasim 2025 21:58:56
Gündemdeki soruyu bu kez de ben tekrarlayayım:
Süreç Komisyonu İmralı’ya gidip Apo ile görüşmeli mi ?
Süreç Komisyonu kim ?
Devletin seçilmişler kanadı. Bir genelleme ile devlet !
O zaman sorunun tam açılımı şöyle oluyor:
Devlet, PKK/Kürt Sorunu konusunda 25 yıldır cezaevinde yatan PKK’nın “kurucu önderi” Apo ile yüzyüze görüşmeli mi, yahut devlet Apo’yu muhatap almalı mı ?
Bana göre devletin Apo’yu muhatap alması doğru olmaz. Sonuçta devletler devletlerle konuşur. Apo bir devletin temsilcisi değil. bir terör örgütünün “kurucu önderi”, ne bileyim o bile olmayabilir:
PKK’yı onun kurduğunu bile tam olarak bilmiyoruz çünkü. PKK’yı ABD/CIA kurup onun başına Apo’yu oturtmuş da olabilirler…
Apo, Kürt siyasetinin önderi de değil..Apo, Kürt legal siyasetinin temsilcisi konumundaki DEM’in de hiçbir şeyi değil, hatta üyesi bile değil.
Böyle birisini devletin muhatap alması doğru olmaz.
Ama bu, Apo ile hiç görüşülemeyeceği anlamına da gelmiyor. Bu konuyu kestirip atmak formalizm olur. Bu konudaki görüşümü daha önce de açıklamıştım. Apo’nun bir şekilde bilgisine/görüşlerine başvurulabilir. İlk yakalandığı zaman şüpheli olarak sorgulanmıştı, bugün “tanık” olarak sorgulanabilir… Bilgisi/görüşü bir şekilde Sağılabilir.
DEM’in bu konuda ısrarcı olmalarının altında başka nedenler de yatıyor. Devlet Apo’yu muhatap alırsa, aynı zamanda DEM’i de kucaklamak koşuluyla Kürt Siyaset hareketinin önderini de işaret etmiş olacak.
Oysa Apo’nun ne böyle bir konumu var ve ne de bu çapta bir kişi o !
Apo, bir terör örgütünün “kurucu önderi”, O kadar.
Yeri geldi, altını çizeceğim:
Kürt siyasetinin önderi Selahattin Demirtaş’tır. DEM’in başındaki Apo’cu klik bu yüzden ısrarla Apo’yu öne çıkartıyor…
Apo ile görüşme sorununa esnek bir yaklaşımda bulunulmalıdır bence. PKK’nın tasfiyesi ve Kürt Sorunu’nun masaya getirilmesi için konulacak son nokta İmrali görüşmesi ise eğer, o nokta bir şekilde korulmalıdır. Bu iş fazla uzadı bence.
Erdoğan’ın bu konuda çekincelerinin olduğunu sanıyorum. Radikal milliyetçiler Apo ile görüşülmesine çok abartılı tepkiler veriyorlar. Bunda Apo ile devlet olarak görüşülmesinde bir sakınca görmeyen Bahçeli’nin bu yanlışı da rol oynuyor. Erdoğan’ın olası görüşmeyi halk kitlelerine tam olarak anlatamama sıkıntısı var sanıyorum. Bence bu konuda cesur davranılmalıdır. Risk almadan doğrulara ulaşılamıyorsa eğer. O risk alınmalıdır.
Kandil’i tasfiye etmek ve Kürt Sorunu’nu masaya taşımak son 50 yıl içinde hiç bu kadar kolay hâle gelmemişti. Bu fırsat tepilemez.
ABD, Ortadoğu ülkelerini bölmek ve kendisine bağlamak için genelde cihatçı terör örgütleri ile Kürt etnistini kullanıyor. Irak bunun en şeçkin örneği çözmemiz Mezhepçiliğe dayandırdığı bölücü siyasetinin en tipik örneği de Suriye bugün. Suriye’deki PKK’yı ve Kürt azınlığı, bölücülüğün bir aparatı olarak elde tutmak istiyor… Trump’ın El-Şara’yı sarayına çağırması aslında “görüşme” filan değil, bir tür kulağa talimatlar fısıldama olayı… Güneyde’ki sulak alanlara postu serer İsrail, projede sapma olursa harekete geçecek…
ABD’nin Suriye’yi biçimlemeden Kandil ve Kürt Sorununun çözümü gerekiyor. Beklersek biçimleme sırası bize gelecek !..
**
Belki ana temanın dışında kalacak ama bir iç-bağlantı olduğu için şu soruya da değineceğim:
Türkiye Gazze’ye asker göndermeli midir ?
Bence göndermemeli. İsrail ve ABD’nin olduğu yerde her zaman beklenmedik gelişmeler olur. Kaldı ki İsrail Türkiye’yi Gazze’de istemediğini açıklayıp duruyor. Oraya kuvvet gönderirsek beklenmedik değil, olası provokasyonlara kapı açmış oluruz.
ETİKETLER : Yazdır
Müthiş, gerçekçi bir analiz. Keşke ulusal basında da bu yazı çıksa ve tüm siyasiler ile geniş kesimlerin bilgisi olsa, bunlar tarafından da okunsa
- s.
- 1







