
BİTSİN ARTIK BU İŞ !
26 Agustos 2025 00:12:59
Komisyon toplantıları kapalı olduğu için Kürt Sürecinin hangi aşamada olduğunu bilmiyoruz.
Ama görünen köy de kılavuz istemiyor: Süreç bir an önce sonucu ulaşmayı amaçlayan dinamik bir süreç değil. Toplantılar daha şimdiden bir anlamda şişti, detaya boğuldu. Pek dilim varmıyor ama, Kürt değil, Kurt masalına döndü, en azından öyle bir algı yaratmaya başladı.
Erdoğan sürecin başından beri işin pek içinde yok. İktidarı/devleti şu sıralar bu konuda meclis başkanı Kurtulmuş temsil ediyor…
Süreç bir yıl kadar önce Bahçeli-Apo diyaloğu ile başlamıştı. Direkt bir diyalog değildi bu, göndermeli bir diyalogdu. Bahçeli Apo’ya seslenmiş ve PKK’yı tasfiye etmesini istemişti. Hâttâ Apo’yu meclise davet etmiş, PKK’ya DEM kürsüsünden fesih çağrısı yapmasını istemişti.
Apo, çağrıya balıklama daldı ve peşi geldi…
Bugünkü durum nedir peki ?
Kandil’den tık yok. Silah yakma şovundan sonra mağaralarına çekildiler. Türkiye’deki “çözüm” sürecini izliyorlar. PKK’nın talep ve beklentilerinin temsilciliğini DEM yapıyor. DEM, Apo’ya süreç içinde belirleyici bir rol vermeye çalışıyor.
Görünen o ki Komisyon çalışmaları henüz sorunun özüne inebilmiş değil, sorunun özüne ya da Kürt Sorunu’nun çözümüne ne zaman sıra gelecek o da belli değil.
PKK/DEM’in doğal olarak fesih ve silah bırakmanın karşılığı olarak bazı talepleri var, biran önce taleplerinin çözüm sürecine girmesini istiyorlar, ama dedim ya, Komisyon ya da iktidar pek oralı değil !
Süreci başlatan MHP/Bahçeli de bunun farkında, DEM de…Bu yüzden ikisi de sahaya inmeye karar verdiler, DEM indi.
MHP, Terörsüz Türkiye konusunda kitleleri bilgilendirecek, DEM de süreci anlatıp taleplerinin (herhalde) çerçevesini çizecek…
İkisinin de amacı Kürt Sürecinin gündemden düşmesini önlemek…
Anlaşıldığı kadarıyla Bahçeli bu konuya özel bir önem veriyor. Halk da. Çünkü süreci o başlattı, sorun belirli bir sonuca ulaşamazsa bunun sorumlusu öncelikle kendisi olacak.
DEM ise, yüzülüp yüzülüp kuyruğuna getirilen sürecin kazaya-belaya uğramadan etnik ve demokratik bazı kazanımlarla yene bir aşamaya geçmesinin peşinde.
MHP ile DEM’in hareket noktaları aynı, ama hedefleri aynı değil.
Bu sorunun artık çözülmesi, belirli bir sonuca varılması gerekiyor.
Kürt Sorunu son yüzyıl ile yani cumhuriyetle çerçevelenen bir sorun değildir. Türkellerin Büyük Selçuklularla II. yüzyılda Anadolu’ya girmesinden bu yana sürüp geliyor bu sorun. Şöyle böyle bir yıldır !
Şu an koşullar, kökleri bin yıl öncesine uzanan, zaman zaman isyanlar içeren, son yarım yüzyılda da bir terör hareketine dönüşen Kürt sorununun çözümü için eni-konu elverişli. Bu soruna artık şu veya bu şekilde bir nokta kurulması gerekiyor. Sorunu ötelemek, yok saymak, başıboş bırakmak artık o kadar kolay değil. Hele hele ABD’nin gözü üzerimizde iken !
Kürtlerin özerklik gibi uçuk taleplerinin olmadığı anlaşılıyor. Diğer talepleri neler ise, Komisyon bunları görüşme bir karara bağlanmalı ve konu meclise taşınmalıdır biran önce…
Ulus-devlete zarar vermeyecek her demokratik çözüme sanıyorum CHP de soğuk değil. Bunun aksi zaten düşünülemez. Ulus-devleti kuran bir partinin ona zarar verecek gelişmelere sıcak yaklaşması, öncelikle kendisini inkâr anlamına gelir…
ETİKETLER : Yazdır







