
TÜRK/TÜRKİYE’Lİ..
06 Agustos 2025 00:18:15
Çok eski bir tartışma, Kürt kökenli hem Türk ve hem de (muhtemelen) ABD vatandaşı bir işadamının bir toplantıda “Türkiyeli” sözcüğünü seslendirmesiyle yeniden alevlendi.
Kürt kökenli bu vatandaşımız ABD’de chobe (çoban) adını verdiği yoğurt tesisi kuruyor, orada bizim mis gibi Anadolu yoğurdumuzu üretmeye başlıyor. Yoğurt bizim yoğurt,ama Kürt kökenli yurttaşımız yoğurdunu Yunan yoğurdu diye pazarlıyor, bu şekilde işini genişletiyor, sonunda F.Bahçe’ye stad ve forma sponsoru oluyor…
“Türkiyeliyim” diyen kişi bu !
Adamın bu lâfı, çok büyük bir camiaya sponsor olduğu için ciddiye alınıp eleştiriliyor, o da zaten sözünü bir günde tevil ediyor…
Ediyor ama, taşı bir kez daha kuyuya atmış oluyor bir anlamda…
Türkiyeli sözü tek başına bir soykimliği belirlemez, oturulan vatandaşı olunan, ülkeyi vurgular sadece.
Ama bu sözcük kendi içinde utangaç bir soykimliğini de gizler. Türkiyeliyim diyen kişi, soykimliğini ayrıca açıklamamışsa, en azından Türk değildir. Kürt de olabilir, Ermeni de, Yunan da, Çerkes de, Abaza da, Boşnak veya Arnavut da… Demirel döneminde yapılan bir araştırmada Türkiye’de 25 soykimliğin bulunduğu tespit edilmişti.
Bizde Türkiyeli/Türkiyeliyim sözünü daha çok yaşadığı ülkeye aidiyet duygusuyla bağlı olmayan gayrı-müslimler ile milliyetçi Kürtler kullanır daha çok. Türkiye’de yaşayan Balkan kökenli yurttaşlarımızın böyle bir sorunu yoktur, daha çok milliyetçi/politize Kürtler bu ayrımı yapar.
Sorulduğunda Türkiyeliyim diyen kişi eğer açıklaması bu kadarla kalırsa, utangaç bir Kürt milliyetçisi olur genelde. Türklüğü reddeder, ama soykimliğini gizli tutar bu şekilde. Soykimliğinden çekinmeyen bir Kürt veya Ermeni ise eğer, Türk vatandaşı bir Kürtüm ya da Ermeni’yim diyebilir.
Etnik farlılıklar her ülkede vardır. Özellikle bir Kavimler köprüsü olan Anadolu’da ! Burada önemli olan aidiyet duygusudur. Aidiyet duygusu gelişmiş bir Arnavut’a milli kimliği sorulduğunda Türküm şeklinde yanıt verebilir örneğin.
Türkiyelilik vurgusu bir soy kimliğin reddidir temelde, ama dedim ya, utangaç bir reddiyedir bu, çünkü Türkiyelilik sözcüğü bir soykimliğini açıklamaz tek başına.
**
Eskirden solcularımız da böyle tartışmalara girer, Türk milliyetçilerinin asimilasyon politikalarını eleştirirlerdi. Örneğin biz, “iki milliyetten halkımız” şeklinde bir birlikteliği benimsemiştik.
Sol için bu ülkedeki soykimlik farklılıkları çok önemli değildir. Çünkü sol ülkeye ve dünyaya iki pencereden bakar. Bunlar antiemperyalist ve sosyal/sınıfsal pencerelerdir.
Açık veya gizli işgal altındaki ülkelerde solun birinci hedefi, sömürgeciyi ülkeden kovmaktır. Birliğin zemini budur. Bu zeminde her soydan insan/sosyal grup olabilir. Sınıfsal açı da soykimliğini önemsemez, önemli olan sosyal/sınıfsal pozisyondur. Bu zeminde her soydan emekçi yer alabilir.
**
Kürt Sorunu nihayet ciddi bir platforma oturma sürecine girdi. Olaya şöyle bakmak gerekir, süreç, ABD/İsrail çetesinin istediği doğrultuda ülkeyi bölmeye yönelik yasal/anayasal gedikler açılmasıyla mı sonuçlanacak, yoksa ulusal birlik ve bütünlüğümüz güçlenecek mi ?
Komisyondaki Kürt temsilcilerinin taleplerine bakıp bunu anlayabileceğiz… Aslında bunlar gizli şeyler değil ama somutlaşması/resmileşmesi gerekiyor.
Biliyoruz ki Ortadoğu’ya yeniden Amerikanlaştırmak isteyen ikilinin gözü nicedir güzelim ülkemizin üzerinde. Kürt talepleri o taleplerin arkasında kimlerin olduğunu da gösterecektir !..
**
“Türkiyeli’lik, Türkiye’yi bölmek isteyenlerin sinsi amaçlarının dışavurumu da olabilir, küçükburjuva aydınlarına özgü bir sentezi de !..
ETİKETLER : Yazdır







