
DESTİCİ’NİN ÇIKIŞI!
24 Temmuz 2025 00:07:29
Ne zamandır sesi-soluğu çıkmayan BBP Genel Başkanı Destici, ezber bozan bir öneriyle basını kaldırdı; DEM’in kendisini feshetmesini istedi.
Pozitif sonuç alma olasılığı hemen hiç olmayan bir talep bu, ama pekala mantıklı !
DEM nedir ? PKK’nın legal versiyonu ! Aristo mantığına göre PKK kendisini feshettiyse, onun legal kolu olan DEM de kendisini feshetmiş sayılır. Yok etmemiş ise etmesi gerekir. Çünkü PKK DEM’in illegal versiyonu değildi, tam tersi DEM PKK’nın legal versiyonu…
BBP’nin talebine DEM Eşgenelbaşkanı Bakırhan’ın verdiği yanıt siyaset seviyemizin tipik bir göstergesi gibiydi. Şöyle dedi Bakırhan: “Biz böyle iyiyiz” !..
Bundan bir şey çıkar mı peki ?
Çıkmaz. Çoktandır sesi-soluğu çıkmayan Destici, “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, biri Kürt değeri de alevi” şeklindeki çıkışıyla gündem olan Bahçeli’den rol kaptı diyelim !..
**
Son yirmidört saatin esas önemli gelişmesi CHP’nin Kürt Sürecinin çevresinde dolaşmaya başlaması ! Hem Özel ve hem de basın sözcüsü Yücel, sürecin ilk adımı olan Komisyon’a katılma konusunda bazı sözler söylediler. Söylediklerinden çıkan anlam süreç, sadece Kürt talepleriyle değil, Türkiye’nin genel durumuyla ilgili demokratik talepleri de içermeliydi. Bu tam olarak sürece dahil olma koşulu muydu, öyleyse somut talepler de içiriyor muydu belli olmadı. Sadece Özel, sürece katılma koşulu olarak İmamoğlu’nun serbest bırakılması şeklindeki tahminin doğru olmadığını söylemekle yetindi.
CHP’nin bu haklı yaklaşımının altını daha önce Bakırhan da çizmiş; CHP’yi sürece katılmaya çağırırken, süreç içinde İmamoğlu’nu da özgür bırakacak gelişmelerin olabileceğini söylemişti.
Bu bir yem miydi, rüşvet miydi, yoksa içten bir akıl yürütmemi, bilmiyorum.
Ama yaklaşım da doğru. Kürt Sorunu’nun demokratik-hukuki yollardan çözmek için çıkılan yolda antidemokratik egellerin bulunması sürece daha baştan ironik bir katkı (!) sağlar. Bu yüzden süreç, sadece Kürt taleplerinin değil tüm demokratik-barışçı taleplerin ele alınıp çözüleceği bir platform olmak zorundadır.
CHP böyle bir ışık alırsa sanıyorum sürece ve onun ilk adımı olan Komisyon’a katılacak.
Aslında koşulsuz katılmalıdır. Türkiye’nin sorunları hiçbir şekilde siyasi pazarlıklara açık olmamalıdır.
İnanın lütfen, Türkiye çok kritik bir dönemece giriyor. CHP her koşulda o sürecin içinde olmak zorundadır…
**
DEM, Kürt Sorunu’nun çözümündeki “taraf” kimliği ile etnik bir parti.
Diyelim ki Kürt Sorunu bir şekilde çözüldü. Peki DEM Kürt etnistisinin partisi kimliğinden Türkiye Partisi kimliğine dönüşecek midir, yoksa çözüm sürecinde alınacak kararların izleyicisi konumunu ya da etnik konumunu koruyacak mıdır ?
Süreç, ulus-devlet surlarında gedik açmayı amaçlayan bir süreç olacaksa ve bu doğrultuda bazı başarılar elde edilirse sanıyorum DEM şimdiki kimliğiyle “burada olmayı” sürdürücektir.
CHP sürecin dışında kalmamalıdır diye dereler gibi mürekkep akıtmamın esas nedeni bu işte ! Anlayana…
ETİKETLER : Yazdır







