
KÜRT AYRIMCILIĞI NİYE ?
23 Temmuz 2025 00:01:46
Bahçeli’nin; “Cumhurbaşkanı”nın iki yardımcısından birisi Kürt, diğeri alevi olmalı” önermesini, “Bahçeli’ye özgü bir fantezi” şekilde algılayanlar da oldu, önermeyi ciddiye alıp irdeleyenler de oldu, çok ciddiye alıp Bahçeli’nin Lübnan tipi bir rejim istediğini söyleyenler de…
Bu sonuncusu kuşkusuz paranoyal bir yaklaşımdı, ama Lübnan’daki tuhaf rejimi işaret etmesi bakımından yararlı oldu. Bilindiği gibi parmak kadar Lübnan’da cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığın Hristiyan ve Müslümanlar tarafından paylaşıldığı bir anayasal rejim var. Ülkenin yarısını Hizbullah kontrol ediyor.
Neyse.
DEM Eşbaşkanı Bakırhan, Bahçeli’nin önermesinin çıtasını yükselterek karşı bir önermede bulundu. Özetle dedi ki; bir Kürt niçin cumhurbaşkanı olmasın ?
Sömürge valisi edasıyla Türkiye dahil Ortadoğu ülkeleri üzerine tuhaf değerlendirmeler yapan, manipülatif önermelerde bulunan ABD Ankara Büyükelçisi ve ABD’nin Suriye özel temsilcisi Barrack ise şöyle bir şey söyledi: “Bu coğrafyadaki ulus-devletler İsrail için tehdittir !..”
Şimdi bu önerme ve manipülasyonları tek tek ele almak istiyorum:
Bahçeli’nin cumhurbaşkanının iki yardımcısından birisi alevi, öteki Kürt olmalı önermesi ile Bakırhan’ın, “Bir Kürt neden cumhurbaşkanı olması” çıkışı kimse kusura bakmasın ama hiçbir somut temele yaslanmayan, karşılığı olmayan, zihin jimnastiği bile sayılamayacak boş konuşmalar ! Anayasamızda Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Arnavutlar vb. cumhurbaşkanı veya cumhurbaşkanı yardımcısı olamazlar diye bir madde mi var ? En tepedeki dahil tüm yönetsel görevler ile devletin her organında etnik ve dinsel-mezhepsel bir yasal ayrımcılık mı var da böyle tuhaf önermelerde bulunuyorlar ?
Türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes; ırk, din, mezhep ayrımı olmaksızın devletin her organında sorumlu görevler üstlenebilir. Örneğin cumhurbaşkanı seçilmek için en az 40 yaşında olmak, yükseköğrenim diplomasını sahip olmak, Türk vatandaşı olmak ve milletvekili seçilme koşullarına sahip olmak yeterlidir.
Öyleyse bu tuhaflıklar niye ?
Ben Bahçeli’nin önermesinden çok niçin böyle bir önermede bulundu sorusuna takıldım daha çok.
Irak’ın, Libya’nın, Lübnan’ın bölündüğü, Suriye’nin bölünme sürecinde olduğu, Türkiye’de Kürt Sorunu’nun PKK’nın silah bırakmasıyla yeni bir çözüm aşamasına girdiği bir tarihsel dönem içindeyiz ! ABD ve öteki emperyalist ülkeler en son iç-savaş yoluyla ele geçirdikleri Suriye’yi şu sıralar en azından iki parçaya bölmek istiyorlar. PKK’nın Suriye kanadı bu süreç içinde kendisine bir yer ararken Türkiye’de Kürt talepleri masada!
Denilebilir ki Ortadoğu ile güzelim ülkemizin geleceğine ilişkin çok önemli kararların alınacağı bir dönem içindeyiz.
Bu kritik süreçte boş da olsa her lafa mim koymamız, her önermeden çoğu paranoyal sonuçlar çıkartmamız doğallaşıyor bir bakıma.
Bir adım geriye çekilip baktığınızda ise, Türkiye’deki Kürt kimliğinin bütün boyutları ile ortaya çıktığını görüyoruz. PKK’nın işlevi de buydu zaten.
Soru şu:
Kürt Sorunu, ulus-devletin temel niteliklerine zarar vermeden çözülebilecek mi, yoksa ulus-devletle gedikler açacak “çözüm”e doğru mu yürüyoruz ?
Bu sorunun yanıtı şu an boşlukta. Umarım çözüm süreci, ulus-devlete zarar vermeyecek bir sonuca kavuşur.
Mr. Barrack ulus-devlete karşı çıkıyor, tehlikeli buluyor. Peki kimin için tehlikeli buluyor ? İsrail için ! Orası öyle ama İsrail tek değil, ulus-devletler tüm emperyalist devletler için tehlikelidir.
Çünkü ulus-devlet; tüm etnik, dinsel ve mezhepsel farklılıkların hukuk ve demokratik bir zeminde sımsıkı birleştiği bir devlet/anayasal yapıyı işaret eder. Bir ulus-devlette her türlü farklılık, vatandaşlık hukuku ile içselleştirilir, bölünmeler bu şekilde engellenir. Ulus-devletin lâiklik ilkesi, devleti tüm din ve mezheplerin üzerine çıkartır.
Kürt cumhurbaşkanı olmalıymış ! Engel mi var da bunu seslendiriyorsun Bakırhan? Eğer seslendiriyorsan bu ayrımcılık değil midir ?
ETİKETLER : Yazdır







