
İÇ-CEPHEYİ GÜÇLENDİRMEK…
20 Haziran 2025 00:12:40
İsrail-İran savaşı haftayı doldurdu. Kafalarda aynı soru var:
İsrail-İran savaşı daha ne kadar sürer ve sonuç ne olur ?
ABD müdahalesi olmazsa savaşın aylarca sürme olasılığı yüksek. Çünkü haftasını dolduran savaş molla rejiminin askeri varlığının kâğıttan kaplan olmadığını ortaya çıkarttı. Molların depolarında karadan karaya çok sayıda füze olduğu biliniyor. Ayrıca füze üretim tesislerinin tümü atıl hale getirilmiş değil. Bu şu demek oluyor : Molla rejimi füze savaşını aylarca sürdürebilir.
İsrail’e gelince bu konuda onun olanakları nerdeyse sınırsız. Çünkü arkasında ABD ile G7’nın öteki emperyalleri var. Ayrıca İsrail nükleer silahlara da sahip.
Yani hava savaşı uzarsa, ABD müdahalesi olmasa bile İran’ın savaştan zaferle çıkma olasılığı nerdeyse sıfır ! Emperyalist - Siyonist ittifakı Ortadoğu’yu yeniden yapılandırma projesinin İran eşiğini de bir şeklide aşacak demek oluyor bu.
**
Rusya devlet başkanı Putin, İsrail-İran savaşını yorumlarken, İran halkının rejimin etrafında toplandığını ileri sürdü. Yani İran’ın iç-cephesinin hâlâ güçlü olduğunu, rejimi çökertmenin o kadar da kolay olmadığını belirtti.
Eğer bu doğru ise, yani İran halkı molla rejiminin yanında ise rejimi çökertmek mümkün olmaz.
Çünkü iç-cephenin güçlü olması ya da milli birlik ve kurtuluş bilincinin tüm ulusu kucaklaması o ülkeyi yenilemez bir güce dönüştürür. Bizim milli devrimimiz bunu 100 yıl önce tescillemişti.
Ama ben İran’da aynı bilinç yoğunlaşmasının olduğunu sanmıyorum. İran rejimi doğası gereği, İsrail savaşına milli olmaktan çok dini bir paradigmal yaklaşım içinde, o pencereden bakıyor. Ayrıca İran halkının tümünü aynı pencereden bakan bir bütünlüğe kavuşturmuş değil. Rejime ciddi bir muhalefetin olduğu iddiaları ile Mossad’ın içerdeki faaliyetlerine Afganlıların bile katıldığı iddiaları ülkeye ümmet bilincinin de tam yerleşmediğini gösteriyor.
**
Ortadoğu’daki gelişmeler ve en son İsrail-İran savaşı güncel siyasal terminolojiye “iç-cephenin güçlendirilmesi” kavramını soktu.
Ulus-devletlerde dış tehlikelere karşı sahip olunabilecek en önemli psikolojik silah milli birliktir. İç cephenin güçlendirilmesi önermesinin öteki adı, milli birlik ve beraberliğin güçlendirilmesidir. Somut siyasette bu olay, partisel çıkarların ötelenmesi anlamına gelir.
Şu an iç-cepheyi güçlendirmemiz gereken bir sürecin belki içinde değiliz, ama kenarındayız ! Acıktır ki siyasal bölünmelerin gitgide derinleştiği bir ülkede iç-cepheyi güçlendirmek kolay olmaz. İç-cepheyi güçlendirmek için siyasal çıkarların ötelenmesi, milli birlik kavramına dört elle sarılınmasıyla gerekir.
Bir ülkede iktidar ile anamuhalefet birbirinin gözünü oyarken orada iç-cephenin güçlendirilmesi, milli birlik yaratılması mümkün olabilir mi ?
İlkten siyasal gerilimi yumuşatmamız, bunun için de demokrasi ve hukuk ihlallerini en aza indirmemiz gerekiyor. 86 milyonluk güzelim ülkemizin Türk’ü Kürdü ile sımsıkı birbirine sarılması, dış tehditlere karşı milli birliğimizi tahkim etmesi gerekiyor.
Türkiye bunu başaracak güçtedir. Çünkü kuruluş mayasında öncelikle milli kurtuluş olan bir ülkeyiz. Dış baskılara karşı birbirimize sarılmamızı engelleyen her politik duruş, provokatif duruş niteliği kazanır !
ETİKETLER : Yazdır







