
NAS MI GELİYOR ?
27 Mayis 2025 00:20:59
İslamcı Yeni Şafak şu sıralar Maliye ve Hazine Bakanı Şimşek’i hedeflerine aldı, Şimşek’in gitmesini istiyor. Nedeni Şimşek’in uyguladığı yüksek faize dayalı ekonomi politika.
Aslında bu politika Şimşek’e ait değil; Kapitalizmin iç hastalıklarını tedavi amacıyla formüle ettiği küresel bir reçete bu. Adı da Kemerleri Sıkma Politikası, bir diğer adıyla Deflasyon.
Kemerleri Sıkma Politikası ekonominin krize girdiği dönemlerde, özellikle enflasyonun çok yükseldiği dönemlerde başvurulan bir yöntem. Yöntemin belli-başlı tezahürleri şöyle sıralanabilir:
*Ücretlerin dondurulması veya sınırlanması.
*Kamu harcamalarının minimize edilmesi.
*Ekonomik büyümenin görece frenlenmesi.
*Çok sıkı bir dezenflasyon süreci...
Bu politikanın belli-başlı bir diğer tezahürü sıkı para politikasıdır. Fiyatların sabit tutulması veya düşürülmesi için tedavüldeki paranın daraltılması..
Harcamaları kısmak için yüksek faiz politikası izlenir...
Şimşek bunu yapmaya çalıştı, ama başarılı almadı. Bunun temel nedeni kamunun kemer sıkmaya yanaşmamasıydı. Dahası iktidarın politik kararlar alırken izlenen ekonomi-politikanın hassas dengesini dikkate olmamasıydı. İBB/İmamoğlu operasyonu gibi...
Şimşek’i göndermek istiyorlar, çünkü yüksek faiz politikasını sürdürüyor. Aslında buna mecbur. Politik savrulmalara koşut olarak kendisini gösteren finansal savrulmaları dengelemek için elinde faiz silahından başka silah yok.
Kemerleri sıkma politikası teorik bir bütünlüğe sahip değildir, ama ideolojik bir içeriği vardır. Kriz anlarında ortaya çıkan ve krizin yükü üzerine yıkılan halkın taleplerini, gerçek temelini gizleyecek engellemeye çalışır. Ancak bu yüzünü saklar “kurtuluş reçetesi” maskesiyle dolaşır ortalarda....
Gazete haberlerine bakılacak olursa Şimşek gitmek istiyor, ancak onun yerine kim ve elinde nasıl bir reçete ile geleceği bilinmediği için olsa gerek şimdilik bekletiliyor...
Yani nas modeline dönülmesine henüz karar verilmiş değil.
**
Haziran ayı bu kez de ücret tartışmalarıyla geçmeye aday. Memurlar ile emeklilere enflasyon farkı verilecek, komu işçilerinin ücret zamları belli olacak...
CHP ise asgari ücrete ara-zam yapılması için bastırmaya hazırlanıyor...
Soru şu:
İktidar izlenen politikanın temel tezahürlerinden birisi olan ücretleri sıkmaktan geçici olarak vazgeçer mi ?
Bir erken seçime gitmeyi düşünüyorsa vazgeçebilir, yok öyle bir niyeti yoksa (ki yok) büyük emekçi kitlesi açlık sınırının altındaki ücretlerle yetinmek zorunda kalacak yine !..
CHP’nin hazırlıklarını yaptığı asgari ücrete ara zam kampanyası için, izlenen ekonomi-politikaya atıfla “fırsatçılık” yaptığı söylenebilir ama kampanyanın ideolojik içeriğine lâf söylemek olası değildir.
**
Asgari ücret ile emeklilerin ortalama maaşları açlık sınırının altında. Memurların büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının altında maaş alıyor, açlık sınırına yakın olan bir kesim de var.
Uygulamaya çalışılan ekonomi-politikaya kamu da tüm alanlarda katılmış olsaydı, ücret sınırlamasının kendi içinde bir anlamı olurdu. Öyle bir şey yok. Uygulama doğrudan çalışanların özverisine yaslandığı için eşitlik ve adalet kavramı ekonomik alanda da gerçek anlamlarından uzaklaşıyor. “Biri yer biri bakar” moduna giriyor...
Haziran sonunda milyonlarca emekçiye uygulanacak ücret politikası, eğer uygulanan ekonomi-politikaya koşut bir çizgi izlense, oluşacak tepkilerin bir erken seçim ambiyansı yaratması da sözkonusu olabilir. CHP’nin asgari ücrete ara zam kampanyası da bunu amaçlıyor zaten.
İktidar da bunun farkında elbette. Bir erken seçim ambiyansının doğmasını ücretlerde hissedilir iyileştirmeler yaparak etkisiz kılmaya çalışır mı acaba ?
Pek olası değil gibi. Ama eğer Şimşek’i de gönderecek bir ekonomi modeli değişikliği öngörülmüyorsa olabilir de...
Şöyle bağlayacağım:
Kemerleri Sıkma Politikası tutmadı. Ama bunun suçunu Şimşek’e atmak insaflı bir tavır olmaz. Sonuçta Şimşek, Erdoğan değil !..
ETİKETLER : Yazdır
Sorun Şimşek değildir. Şimşek başarılı olsa da, sonuçları uzun sürmeyecektir. Karma ekonomi sistemi uygulandığına göre ( bazı alanlarda devlet müdahalesi ağır bassa da ) kamu harcamalarının asgariye indirilmesi; zorunlu olmadıkça en az beş yıl boyunca büyük yatırım projelerinin askıya alınması ( tarım ve tarımı destekleyen alanlar v.s. hariç ); doktor, mühendis ve öğretmen gibi unvanlar hariç kısa vadede kamuya personel alınmaması; en önemlisi ise Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ve diğer vergi kanunları ve harçlarda istisna ve muafiyetlerin kaldırılması; DPT yeniden kurularak, yatırım teşvik sisteminin gözden geçilerek aksayan yönlerini ... DEVAMI
- s.
- 1







