ABD Başkanı Trump’ın Ortadoğu gezisi ne anlama geliyor ?

ABD’nin yeni Ortadoğu politikasının yerinde dikte edilmesi anlamına....

Trump’ın Ortadoğu’daki dostları İsrail ile Suudi Arabistan’dır. AB’den ayrılan İngiltere de birlikte iş tuttuğu en önemli müttefikidir.

Trump, Türkiye’ye ve Erdoğan’a yeri geldikçe övgüler düzer, ama Ortadoğu’nun yeniden yapılanmasında Türkiye’ye etkin bir rol verme eğiliminde de değildir. Bunu zaten İsrail de istemiyor. Erdoğan’ın Filistin’in kalıcılığını savunması ve bu arada Gazze savaşında HAMAS’a sahip çıkması İsrail’in Türkiye karşıtlığının somut nedenleri... Ama asıl neden Ortadoğu pastasından Türkiye’ye pay verilmemesi düşüncesi...

Suriye’de nasıl bir rejim olacağına ABD/Trump karar verecek. Trump’ın Ortadoğu gezisinin esas amacı bu, sorunu yerinde çözecek !..

Erdoğan, Suriye’de PKK’ya özerk bir bölge verilmesini istemiyor. Haklı da. Çünkü PKK’ya ya da ayrılıkçı Kürtlere verilen ve kalıcı olması için baskı yapılan bölge Kuzeydoğu sınırımıza bitişik. Yani PKK ile komsuyuz orada epeydir !..

Trump bu sorunu İsrail ile Türkiye’yi uzlaştırarak çözme eğiliminde. Suriye’nin yeniden yapılanmasındaki esas aktörler içinde belki ironiktir ama, Suriye devlet başkanı Ahmet Şara yok !

Şara yönetimi, ABD ne isterse onu yapmak zorunda ! Trump’ın Ortadoğu gezisi öncesi Suriye’ye olan yaptırımları kaldırması bir tür rüşvet !

Suriye’de Afganistan tipi bir rejimin olmayacağını sanıyorum. Ama şu kesin, Suriye’nin yeniden ulusal bir bütünlüğe kavuşması artık çok zor. AB, Irak’tan sonra Suriye’yi de BOP’laştırıyor. Sırada İran var...

Türkiye’deki yeni “çözüm” sürecine bir de bu açıdan bakmakta yarar vardır.

BAHÇELİ MİLLİYETÇİLİĞİ!

PKK’nın “fesih” bildirisinde Lozan’ın hedef alması radikal milliyetçiler ile ulusalcıların tepkisine yolaçtı.

Bizde ulusalcılık ile ırkçı radikal milliyetçilik arasında ideolojik ayrım vardır. ama, bu iki akım ulus-devletin savunulmasında aynı yerde buluşur. Eğer ulus-devletin parçalanması  olasılığında dış dinamiklerin de rolü varsa, sol da ulus-devletin savunulmasında rol alır, almalıdır da...

Milliyetçi bir parti olarak bilinen MHP şu sıralar farklı bir “milliyetçi” profili veriyor. Bahçeli bir yandan “Kürt Sorunu diye bir sorun yoktur ”derken, federatif esintilerle gelen yeni çözüm sürecinin yılmaz savunuculuğunu yapıyor öte yandan!

İnsanın sorası geliyor:

Bahçeli sürecin nereye uzandığının gerçekten farkında değil mi, yoksa ünlü U dönüşlerinden birisini daha yapıp milliyetçiliğe mendil mi sallıyor ?